Yeni ekonomik program 2019 yılında küçülmeyi hedefliyor. Bu nedenle yeni yılda işletmelerin ekonomik küçülme karşısında alacakları önlemler içinde işten çıkartma ve masrafları kısma olgusu ağırlıklı olacak. Bu yaklaşım kriz öncesi alınacak önlemler arasında görülmekle birlikte krizin daha da derinleşmesine neden olacak. Yukarda belirlenen önlemler ekonominin daralmasına ve taleplerin azalmasına neden olacak.

Klasik kriz önleme teknikleri yerine, yeni arayışlara yönelmek gerekir. İşletmelerin yeni yollar arayışına giderken devletin vereceği destek büyük bir öneme sahiptir.

Kriz öncesi alınacak önlemlerde devletin ve düzenleyici kurumların alacakları kararlar ve uygulayacakları politikalar önemli bir işlevi yerine getirecektir. Ancak söz konusu kararlar ve uygulanacak politikalar daralmaya neden olacak, ekonomide disiplini ön planda tutan bu politikalar ekonomide daralmayı süratlendirecektir.

Değişen dünya düzeninde ve bu düzenin Türkiye'yi etkilemesi yanı sıra; Türkiye'de yeni uygulanmaya başlanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin beraberinde getirdiği esneklik anlayışı içinde, farkındalık yaratacak kararlar ve politikalar ön planda olmalıdır.

Bu politikaların başında devletin harcamaları arttırılmalı, piyasadaki talebin canlandırılması ve vergi yükümlülüklerinin azaltılması yolu seçilmelidir.

Şu ana kadar yukardaki söylediklerimizin aksine politika ve uygulamaları gözlemlemekteyiz. Harcamalar gelir odaklı olmalıdır. Yani geniş kitlelere devlet tarafından ödenen ücret veya diğer ödemeler arttırılmalı, vatandaşın gelirinde harcama yapma imkanı veren artış sağlanmalıdır.

Diğer taraftan vergiler, harçlar ve cezalarda yapılan artışlar, piyasadan para çekilmesine neden olduğu için azaltılmalı. Reel artışın eksilmesine neden olan bu artışların ekonomide yaratacağı olumsuzluk vergiye esas olan ciroların azalmasına neden olacaktır.

Kriz öncesi önlem paketi, krizi tetikleyen uygulama ve politikalar yerine krizi kontrol eden politika ve kararlar şeklinde olmalıdır.