24 Haziran seçimlerinde devletin yönetim sistemi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine dönüşüyor. Türkiye'nin kuruluşundan bu yana uygulanan Parlamenter Hükümet Sistemi tarihe karışıyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde devletin temel yapısı kökten değişecek. Bu konuda referandumdan sonra 6 ay içinde çıkarılması gereken uyum yasaları hafta sonunda çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile gerçekleştirilecek.
Söz konusu Kanun Hükmündeki Kararname ile yasaların Anayasaya uyumunun sağlanması parlamentonun yetkisi dışına çıkarılarak mevcut Bakanlar Kuruluna devredildi. Bu konudaki yaklaşımın eleştirisini burada ele almayacağım. Çünkü olan oldu.
Bu arada yapılan kapsamlı bir değişiklikle vergi cezalarında, gecikme zamlarında ve vergi matrahını ilgilendiren kasa ve stoklardaki şişkinlik ile vergi matrahlarına artış olanağı getirilerek, kapsamlı bir vergi affı sağlandı. 16 yıldır hükümet eden AK Parti iktidarında her yıl bazı konularda da 2-3 yılda bir af getirildi. Devletin egemenliğinin temelini oluşturan vergilendirme sistemi getirilen bu aflarla devletin varlığını idame ettirebilmesi için gerekli olan vergi gelirlerinin güvenliğine darbe indirilmektedir.
Vergi ve sosyal güvenlik gibi konularda kapsamlı olarak gerçekleştirilen beyanda bulunma ile gecikme zammı, gecikme faizi ve ödeme zamanlarında yapılan yeniden yapılandırma yasalarıyla devlet egemenliğini esas alan devlet sistemi çökertilmektedir.
Bu değişiklikler af niteliğinde gerçekleştirilmekte ve kamuoyuna yeniden yapılandırma şeklinde sunulmaktadır. Demokratik seçimlerde seçmene sempatik gözükme yaklaşımı olarak gerçekleştirilen bu yasal değişiklikler, devlet sisteminin altyapısını temelden sarsmakta ve bozmaktadır.
Parlamenter Hükümet Sisteminin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine dönüştüğü bu süreçte, aflarla temel yapı bozulmakta adeta gömleğin düğmesi yanlış iliklenmektedir. Seçime gidilen bu günlerde af şeklinde vergi ve sosyal güvenlik sisteminde yapılan bu değişikliklerin devletin egemenliğini korumak adına son olmasını diliyorum.