Bilindiği gibi Gelir Vergisinde vergilendirme dönemi bir takvim yılıdır. Takvim yılı Ocak ayında başlar ve Aralık ayında biter. Mükellefler tarafından tasdike tabi defterler hesap dönemi itibari ile tutulmaktadır. Hesaplar ve muhasebe kayıtları her hesap dönemi sonunda kapatılır. Ertesi yıl mükellefiyet devam ettiği müddetçe yeniden açılış yapılarak kayıtlar tekrar işlenmeye devam edilir. Hesap dönemi genel olarak takvim yılıdır. Bazı hallerde özel hesap dönemi tayin olunabilir. ( VUK md. 174 )
Gerçek kişi ve kurumlarda vergilendirme dönemi normal olarak takvim yılıdır. Takvim yılı esası bazı hallerde mükelleflerin faaliyetlerinin özellikleri nedeniyle, vergileme yönünden bazı güçlüklere neden olabilmektedir. Bu hususu göz önünde tutan kanun koyucu Vergi Usul Kanunu'nun 174'üncü maddesinde takvim yılı dönemi faaliyet ve muamelelerinin mahiyetine uygun bulunmayanlar için, bunların müracaatı üzerine Maliye Bakanlığı 12'şer aylık hesap dönemleri belli edebilir. Yine bu hükme göre özel hesap dönemine tabi olan mükellefler için noterden defter tasdiki süresi ise: yasal defterlerinin kullanılacağı dönemden önce gelen son ay içerisinde tasdiki yapılacaktır. ( VUK md. 221 )
Bazı mükelleflerde takvim yılı yerine özel hesap dönemi belirlemesinde vergi planlaması yönünden özel hesap dönemine tabii olmak vergisel avantajlar sağlayabilmektedir. Örneğin; Tütün işletmeciliği, Üzüm İşletmeciliği, Dershanecilik, Zeytin İşletmeciliği vb. iş kollarında özel hesap dönemine tabii olmak vergisel avantajlar sağlayabilir.
Özel hesap dönemi talepleri Maliye Bakanlığına müracaat edilerek yapılmalıdır. Maliye Bakanlığı talepleri inceleyip buna göre değerlendirmektedir. Ortakların yabancı kişi ve kurum olan mükellefler de özel hesap dönemiyle vergilendirmeyi tercih edebilirler. Buna göre ortakları yabancı kişi veya kurum olanların ortaklarının bulunduğu orijin ülkenin mali yılı takvim yılından farklı olabilir. Bu ülkelerde de takvim yılı baz alınsa bile söz konusu şirketler, özel hesap dönemi uygulamasından yaralanabilirler. Mali neticelerin ve başarının grup olarak görülmesi finansal tabloların konsolide edilmesi ile mümkün olabilmektedir. Farklı hesap dönemlerinin varlığı bu değerlendirmeyi zorlaştırmaktadır.
Özel hesap dönemi daha çok ticari ve zirai kazançlar için söz konusudur. Serbest meslek faaliyetleri açısından özel hesap dönemi belirlenmesi mümkün görülmemektedir. Gelir vergisi mükelleflerinin vergilendirmesinde dönem takvim yılı esasına göre belirlenmektedir. Faaliyetlerinin özellikleri sebebi ile özel hesap dönemi kullanan mükelleflerin ticari ve zirai kazançları hesap döneminin kapandığı yılın geliri olarak baz alınmaktadır.ve buna göre beyanlar ertesi yılın Mart ayı içerisinde ( 1-25 ) beyan edilmektedir.