Ramazan ayı geride kaldı. Müslümanlar için onbir ayın sultanı olarak tanımlanan Ramazan ayı, başta oruç ve teravih namazı olmak üzere dini vecibelerin yoğun bir şekilde yaşandığı bir aydır. Bugün, Ramazan ayının sona ermesiyle üç gün devam eden dini bayramlardan Ramazan Bayramı'nın ilk günüdür.
Ramazan Bayramı, sevginin ve hoşgörünün yaşandığı, çocukların hediyelerle ve harçlıklarla sevince boğulduğu; büyüklerin ise saygı ile hatırlandığı, ihtiyaç sahiplerine yardımların yapıldığı, dargınların barışması gerektiğini hatırlatan, vefat eden aile büyüklerinin mezarlarının ziyaret edildiği üç günden oluşmaktadır.
Tarihimizde, Ramazan ayı yalnız dini vecibelerin yaşandığı ay değildir. Aynı zamanda iftar sonrasından sahura kadar eğlencelerin düzenlendiği aydır. Ramazan Bayramı'nda özellikle çocuklar için atlıkarıncaların, dönme dolapların kurulduğu ve çocukların yenilik duygusunu aileleri tarafından ya da yardım sevenler tarafından hediye edilen giyeceklerle yaşadıkları aydır. Özellikle çocukların yeni elbiselere sahip olmasına vesile olan Ramazan Bayramı, mutluluk için tüketimin ön plana çıktığı barışı, sevgi ve saygıyı toplumsal yaşamda önceleyen bir işleve de sahiptir.
Tarihte dini bayramlar; komşuların hoşgörü ile birbirlerine yakınlaştıkları, dargınlıkların sona erdiği, insanların birbirlerine yaptıkları haksızlıların bile unutulup affettikleri günlerdir.
Ramazan Bayramı'nda düşmanlar barışır, rakipler birbirlerini ziyaret ederek yaşanan ortamda hoşgörü ve saygınlık olgusu egemen kılınırdı. Zalimler bile Allah korkusu ile zulümlerine ara verirlerdi.
Müslümanların yaşamında Ramazan ayı ve özellikle Ramazan Bayramı; yardımseverlik, barış, insanca davranma, sevgi ve saygı ekseninde toplumsal yaşamın kurallarının egemen olduğu ve yaşamın bu eksende kurgulandığı düzenleyici özelliklere sahip coşkulu mistik duygulara öncülük ederdi.
Günümüzde Ramazan ayının böylesi bir işlevinin kalmadığını yaşadıklarımız açıkça gösteriyor. Eskiden Müslüman olmayanların Ramazan ayında hatta Ramazan Bayramı'nda katliamları sürdürmesini ayıplanır ve uluslararası camiada kınanırdı. Günümüzde Müslümanların kan dökmeyi sürdürmeleri gündeme bile gelmiyor.
Geride bıraktığımız Mübarek Ramazan ayında Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin propaganda çalışmalarında; yalan ve iftiraları, yalana dayalı kurguları ve yorumları ibretle ve hayretle izledik. Bugün Ramazan Bayramı'nın ilk günü; bakalım üç gün boyunca İslami yaşamın hoşgörüsü ve dürüstlük öğretisi havayı yumuşatacak mı? Yoksa iktidar hırsı ile dinimizin toplumsal yaşamı düzenleyen öğretisi rafa kaldırılıp geleceğimizin güvencesi çocuklarımız; geleceği zorbalığın, yalanların ve iftiraların egemen olduğu bir öğreti ile kurgulamayı mı öğrenecek?
Ramazan Bayramınızı; sağlık, mutluluk, hoşgörü ve insani duygularla bezenmiş bir yaşam döngüsü dileklerimle kutlarım.