Pandemi sürecinin etkisiyle 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 24.maddesinde 18.06.2020 tarihinde yapılan değişiklikle bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek müşterinin kimliğinin doğrulayacak yöntemler yoluyla kredi kartı başvurusu alma ve sözleşme yapma imkanı getirilmiştir.

Kredi kartının bankalar tarafından müşterilere ulaştırılması ve taleplerin toplanması kolaylaştırılmış olunması da kredi kartı sayısının pandemi döneminde hızla artmasına neden olmuştur.

Bu süreçte bankaların çıkarttıkları kredi kartlarının fiziki ve teknik özelliklerinde de bir çok değişiklik yapma yoluna gittikleri gözlemlenmiştir. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 3.maddesinin e. bendinde kredi kartı; 'Nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı kartı veya fizikî varlığı bulunmayan kart numarası' olarak tanımlandığından, bankalar çıkarttıkları kredi kartlarının üzerine sadece kart bilgileri bulunan kredi kartları çıkartmaya ve hatta dijital kredi kartları çıkartarak kredi kartlarının fiziki olarak basmamaya başladılar.

Genellikle telefon veya akıllı cihazlara indirilen uygulamalar üzerinden yönetilen bu yeni kredi kartları, kart hamilinin kimliğinin kartı kabul eden üye işyeri tarafından fiziki olarak sorgulanmasına izin vermediği gibi, bu güvenlik kontrollerinin dijital ortamda ve sistem tarafından yapılması sonucunu doğurmaktadır. Ancak 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları 17/2.maddesindeki fiziki kontrol yükümlülüğüne ilişkin hükümlerde ve ilgili yönetmelikte, söz konusu hususa ilişkin güncel şartları karşılayacak düzenlemeler yapılması gerekmektedir.

31 Mart 2006 tarihinden itibaren ülkemizde başlatılan 'Chip&Pin' uygulaması ile önceden kredi kartı sistemine tanıtılan şifre ile kredi kartı sisteminde tanımlanan şifrenin birbiriyle uyumlu olması durumunda imza atmaksızın alışveriş yapma imkanı kredi kartı hamiline sağlanmaktadır.

BKM tarafından gerçekleştirilen 'Chip&Pin' geçiş süreci 30 Haziran 2007 günü sona ermiş ve 1 Temmuz 2007 itibariyle, çipli kredi kartlarıyla yapılan alışverişlerde imza uygulaması ortadan kalkarak, şifre kullanımı zorunlu hale gelmiştir. Tüm dünyada yaşanan ve ülkemizi de etkileyen COVID-19 pandemisi neticesinde temassız işlemlere duyulan ihtiyaç ve işlem sayısındaki artış neticesinde kredi kartı kuruluşları tarafından kart hamilleri ve üye işyerleri temassız işlemlere yönlendirilerek temassız işlem limitleri arttırılma yoluna gidilmiştir.

Tüm dünyada yaşanan ve ülkemizi de etkileyen COVID-19 pandemisi neticesinde temassız işlemlere duyulan ihtiyaç ve işlem sayısındaki artış neticesinde kredi kartı kuruluşları tarafından kart hamilleri ve üye işyerleri temassız işlemlere yönlendirilerek temassız işlem limitleri arttırılma yoluna gidilmiş ve 250 TL'ye kadar şifresiz işlem yapılabilmesi imkanı sağlanmıştır.

Ancak pandemi sürecinde temassız işlem limitlerinin arttırılmasına rağmen; 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 12.maddesinde düzenleme altına alınan kredi kartının ya da kredi kartı bilgilerinin kaybolması veya çalınması halinde kart hamilinin yapacağı bildirimden önceki yirmidört saat içinde gerçekleşen hukuka aykırı kullanımdan doğan zararlardan yüzelli Türk Lirası ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğuna dair hükümde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.

Pandeminin de yarattığı etki ile kredi kartı hamilleri nakit ödeme yerine kredi kartı ile temassız işlemlere yönelmişlerdir. Bu sayede temassız ve şifre kullanmaksızın yapılan kredi kartı işlemlerinde Şubat 2019'de 26 milyon adet temassız ödeme yapılmışken, Şubat 2020'de temassız işlem sayısı %287 oranında bir artışla 73 milyon adede yükselmiştir. (Ayrıntılı bilgi için bkz. https://bkm.com.tr/wp-content/uploads/2020/01/bkm_temassiz_odeme_subat_verileri.pdf )