Muhasebe mesleğini diğer mesleklerden ayıran özellik; ruhsatlı meslek mensuplarının, mesleğin kamu yararına karşı sorumlu olduğunu kabul ederek hareket ediyor olmalarıdır. Bu nedenle, bir muhasebe meslek mensubunun sorumluluğu yalnızca bir müşterinin veya işverenin ihtiyaçlarını memnun etmek amacına yönelik değildir. İşletmeden çıkar bekleyen grupların beklentilerinin dikkate alınması gerekir. İşletmelerin faaliyet sonuçlarıyla ilgili olan çıkar grupları, geniş anlamda kamu kavramı ile tanımlanırlar. Kamuyu oluşturan bu çıkar kesimleri ilgili oldukları işletmelerin faaliyetleri hakkında bilgi edinme hakkına sahiptirler

İşletmelerin faaliyet sonuçlarından, işletmenin büyüklüğüne ve iştigal konusuna, işletme sahipliğinin yapısına, işletmenin finansal yapısına, ülke ekonomisinin yapılanma biçimine kadar uzanan nedenlerle işletmeden çıkar bekleyen gruplar bilgi edinme hakkını kullanmak isterler. Ekonomilerde yaşanan değişim; işletmeden çıkar bekleyenlerin muhasebe meslek mensuplarının faaliyetlerinin daha sağlıklı ve daha güvenli olması konusunda büyük bir talep yaratmaktadır. Özellikle muhasebenin denetim boyutunda kamu yararını gözetmek, kamu güvenini sağlamak ve yüksek kalitede denetim gerçekleştirerek amaca yönelik bilginin sunulmasını sağlamak büyük önem kazanmaktadır. Bunun başarıyla gerçekleşmesi ve bir denetçinin ben bunu gerçekleştiririm diye meydan okuması için donanımlı olması ve genel kabul görmüş kurallara göre mesleki faaliyetlerini yürütmesi gerekmektedir. Böylesi bir yaklaşım denetimi talep edenlere yüksek kalitede elde edilen yargı veya görüşlerle hizmet sağlayan muhasebe meslek mensuplarının özellikle denetçilerin kamu nezdinde güvenilen kişiler olarak tanınmalarını sağlar.

Bu nedenle denetim mesleği bir kamu hizmetidir. Kamu hizmeti güven tesisine dayanır. Adil ve güvenilir bir kamu hizmeti, kamuoyunun güveninin sağlamlaştırır ve özellikle işletmeden çıkar bekleyenler tarafından arzulanan bir ortamı sağlar. Bu nedenle işletmeden çıkar bekleyen herkesin, başka bir değişle kamunun beklentilerini karşılamak amacıyla denetçilerden kaliteli ve güvenilir bir denetim yapması beklenir.

İşletmelerden çıkar bekleyen grupların, finansal tablolar aracılığı ile sunulan finansal bilgilerin doğrudan kaynağına inerek doğruluğunu test etme olanakları bulunmadığından, şirket yönetimi tarafından hazırlanan söz konusu bilgilerin doğru olduğunun kabul edilmesi ve finansal tablolarda yer alan bilgilerdeki yanlışlıklara ilişkin riskin olabildiğince azaltılması gerekmektedir. Riskin azaltılabilmesini sağlamak ve finansal sorumluluğu bulunan kimselerin dürüst hareket edip etmediklerini saptamak için, işletme sahipleri ve kamu adına düzenleyicileri muhasebe denetiminin yaptırılmasını isterler.

Finansal raporları ve bu raporlarda yer alan finansal bilgilerin doğrulanmasını ve dürüst bir şekilde gerçeğe uygun bir şekilde sunulmasını sağlamak için yapılan denetimlerde önceleri belgelerin ve işlemlerin tamamı incelenmiştir. Denetim faaliyeti geliştikçe varılan noktada; bu incelemeler mesleki şüphecilik anlayışı içinde deneyimle elde edilen mesleki yargıya dayanılarak örnekleme yöntemi ile gerçekleştirilmektedir. Denetim mesleki etik standartlara (etik kurallara) dayanılarak gerçekleştirilir. Meslek etiğine uyularak yapılan denetim; bağımsızlık, doğruluk ve dürüstlük, nesnelik, mesleki bilgide yeterlilik ve özen, gizlilik, mesleki davranış ve teknik standartlar, ilkeleri bağlamında, bu gerekliliklere tam uyularak yapılır. Yukarıda sayılan mesleki etik kuralları, denetim mesleğinin etik meşruiyetinin temelinin ve hukuki sorumluluklarının kaynağını oluştururlar