Sonbahar aylarının başlamasıyla kendini gösteren ve Mart ayına kadar devam edebilen Depresyon çeşidine Mevsimsel Depresyon denir. Mevsimsel Depresyon tamamen güneş ışığındaki azalmaya bağlı olarak yaşanır. Bu bozukluğun en temel özelliği belirtilerinin mevsimle ilişkili olmasıdır. Uzman Klinik Psikolog Müjde Yahşi, kadınlarda bu hastalığa yakalanma oranı 4 kat daha fazla olduğunu söylüyor ve “Bunun da nedeni başta hormonlar olmak üzere kadınların daha duygusal ve narin yapılı olmalarından kaynaklıdır. Lohusalık Depresyonu ve adet öncesi görülen depresif belirtiler bu hormonal değişikliğe ve hassasiyete örnek gösterilebilir” diyor.
 

Yahşi şöyle devam ediyor: “Bazı insanlarda hormonlar düzensiz çalışır. Mevsimsel depresyonda hormonlar ani inişler ve çıkışlar gösterir. Beynimizde bulunan Epifiz Bezi, uykudan sorumlu melatonin hormonunu üretir. Bu bez karanlık ortamlarda hormon üretimini artırarak kişinin hareketlerini yavaşlatır, rehavet çökertir, uykusunu getirir ve kişiyi yorgun hissettirir. Yani kişi ne kadar uyumuş olursa olsun bir türlü dinlemiş hissedemez ve sürekli uyku ihtiyacı hisseder. Kışın geceler uzun, gündüzler kısa olduğu için ve güneş yüzünü yeterince göstermediği için Epifiz Bezi yoğun miktarda melatonin hormonu salgılar. Dolayısıyla kişi biyokimyasal olarak Mevsimsel Depresyon belirtileri gösterir. Bu bağlamda mevsimsel depresyonun şifası güneş diyebiliriz.
 

Güneşin iyileştirici etkisini şöyle açıklayabiliriz; gözümüzün ağ tabakasından içeri giren ve sinirler aracılığıyla epifiz bezine iletilen ışık, melatonin üretimini azaltarak mutluluk hormonu olarak bildiğimiz seratonin üretimini artırır. Kişi böylelikle doğal yolla, ruhsal olarak iyi hisseder. Yaz aylarında hayata olumlu duygularla bakmamızın, içimizin kıpır kıpır olmasının, kendimizi daha iyi hissetmemizin ve içimizin garip bir neşeyle kaplamasının sebebi aslında, havanın güneşli olmasıdır.
 

Bunun yanında mevsimlerin ruhumuza olan etkisini şöyle de açıklayabiliriz; sonbahar ve kış aylarında havaların soğuması, yaprakların sararıp dökülmesi, çiçekler solması,  bitkilerin kuruması,  gökyüzünün bulutlarla kaplanması, yağmurların ve karların yağması bazı insanlarda doğanın ölümünü çağrıştırır. Bu durumda doğadaki olumsuz değişimin insanın ruhsal yapısına yansıması muhtemeldir.
 

Sağlıklı bir insanın Mevsimsel Depresyon’a girmesi söz konusu değildir. Zira Depresyon, kalıtımsal bir hastalıktır dolayısıyla bir depresyon çeşidi olan Mevsimsel Depresyon da önceki kuşaklardan gen aktarımı söz konusudur. Stres faktörleri ve vücutta oluşan biyokimyasal değişiklikler bu hastalığın ortaya çıkışında etkilidir.
 

Belirtileri normal depresyonda gördüğümüz belirtilerle aynıdır tek farkı mevsim geçişlerinde ortaya çıkmasıdır. Hiçbir şey yapmama isteği, hayattan zevk alamama, ümitsizlik, karamsarlık, uyku ve iştah bozuklukları, değersizlik ve suçluluk duyguları, enerji kaybı, hâlsizlik, yorgunluk, bitkinlik, dikkat dağınıklığı, odaklanma güçlüğü gibi belirtiler gösterir.”
 

Mevsimsel Depresyon’dan korunmak için; açık havada düzenli ve tempolu yapılan yürüyüş hem güneş ışığından faydalanmayı hem de ruhsal iyi oluşu sağlar, ayrıca vücut hareket ettiği için beden sağlığının korunduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Müjde Yahşi anlatımına şöyle devam ediyor: “Düzenli yapılan fitness, pilates, bisiklete binmek, basketbol oynamak, yüzmek gibi spor faaliyetleri kişide Endorfin salınımını artırır. Endorfin spor yaparken üretilen mutluluk hormonudur. Eğitim almak, eğitim vermek, üretmek ve gönüllü olarak çalışmalarda bulunmak yani faydalı olmak kişide haz duygusundan sorumlu olan Dopamin salınımı artırır, başarının verdiği haz ile kişi kendini iyi hisseder.  Güneş alan güney cepheli evlerde oturmayı tercih etmek kişide karamsar hislerin oluşumunu engeller. Şiddet, korku, üzüntü gibi olumsuz duygu içerikli filmlerden, şarkılardan, olaylardan, ortamlardan ve haberlerden uzak durulması gerekir. Bol bol seyahat edilip farklı yerler görülmesi hem güneş ışığından faydalanılmasını hem de gezerek doğal terapi olunmasını sağlar.
 

Peki korunmak adına her şeyin yapılmasına rağmen Mevsimsel Depresyon ile baş edilemiyorsa ne yapmak gerekir?
 

Fototerapi dediğimiz parlak ışık tedavisi tekniğinden yararlanılması gerekir. Fototerapi, parlak güneş ışığı verecek kadar geniş spektrumlu floresan ışığı ile uygulanan bir tedavi şeklidir. Yani çok aydınlık bir bahar günündeki güneşin yaydığı ışık gibi bunu düşünebiliriz. Uygulama şekli ise; florasan ışığı hastanın bir metre uzağında günde 2 – 4 saat tutulur ve hastanın dakikada bir ışığa bakması sağlanır. Bu tedavi yöntemi hızlı yanıt verir ancak kesilirse etkileri çabuk kaybolur.
 

Mevsimsel Depresyon hafife alınmamalıdır. Nasıl ki şeker hastalığı gibi fiziksel hastalıklarda dikkat edilmesi gereken kurallar ve bir tedavi şekli vardır.Mevsimsel Depresyon da öyledir. Bu da ruhsal bir hastalıktır ve ilacı öncelikle güneş ışığıdır.
 

Mevsimsel Depresyon'a yakalanmamak için güneşe çıkmayı asla ihmal etmemeniz ve kendinizi sevmeniz önceliğiniz olsun.”