Kuğu kalbimi elime alıp yoluma hız kesmeden devam ediyorum. Bulutların üzerinde evler ve şatolar görüyorum. Eskiden orada yaşardım ve sen ordasın, bunu biliyorum. Ne kadar çok oraya yolculuk yapmak istesem de gücüm buna yetmiyor. Bir kere düştüm o yerden. Kuğu kalp derdin bana. Ah kuğu kalp... Nasıl oldu da kaderin bize verdiği bu acımasız kadere boyun eğdik? Oturduğum yer aniden sarsılıyor. Bu bana sürekli oluyor. Sürekli sürekli... Gökyüzüne bakıyorum... Yine bulutlar ve güneş her zamankinden daha bir başka. Nedir bu gökyüzündeki her gün değişik tavırlar? Neden bir günü bir diğer gününü tutmuyor? Sen oralardasın kuğu kalp, bunun nedenini bilirsin. Neden gökyüzünden inmiyorsun? Neden yüzünü bana göstermiyorsun? Biliyorum kalbini uçurup yanıma gelemezsin. Ya peki bunu ben yaparsam? Kabul eder misin? Peki kalbim olmadan da seni hissettiğimi söylesem? Bana tüm hayal gücünün varlığıyla teslim olur musun?
Tüm anılarım hayallerime karışıp bir araba tekerleğine sıkışarak bulutlu yollar gidiyorlar. Bulutlu ve mavi bir gün! Güneş tıpkı bir şarkının en güzel tınısı gibi bulutların ardından süzülüyor. İçimdeki kuğu kalp ile adeta uçuyorum. Gökyüzünde bitişik evler ve oyun oynayan çocuklar görüyorum. Biliyorum sen şatonda yine yalnız başına kuğu kalbini okşuyorsun. Biliyorum hala aklının en ücra köşelerinde adımın yankılarını duyuyorsun... Bir çok şeyi biliyorum. Oraya hapsolduğunu da, yankılarımı her gece duyduğunu da... Kalbini çıkar at ve artık yanıma gel! Tek kalp ikimize yeter de artar bile.
Yüzünü görüyorum, masmavi gökyüzünün ardından. Bana gülümsüyorsun. Sana baktığımda her şeyin durmasını istiyorum. Bulutlar bir bir asilliğin karşısında yeryüzüne düşüyorlar. Güneş kaçıp gitmiş ve gökyüzünde sadece sen varsın. Sadece sen, kuğu kalp. Bir anda yüzüne gece çöküyor ve gökyüzünde kanıyorsun. Hareketsizce sana bakıp gözyaşlarımın beni boğmamasını umuyorum. Sessizce derin ve elem dolu bakışlarınla gökyüzünde iz bırakmayan bir uçak gibi kayboluyorsun. Kayboluyorsun, kuğu kalp. Kalbin yer yüzüne düşmüş ve sen kanıyorsun. Ruhun kanıyor. Gözyaşlarım kanıyor. Ah kuğu kalp, kalbini intihara sürükleyip ikimizi de kanatıyorsun. Kanıyoruz... Ve sonsuza dek kanayacağız.