Zemheri soğukların yaşandığı bu kış aylarında, kimi yerlerde sıfırın çok altında soğukta yaşama tutunmaya çalışan hayvanlara dünkü cuma hutbesinde dikkat çekildi. Hem sıcak bir yer hem de yemek bulmak için çaresizce arayışta olan hayvanların da gözardı edilmemesi gerekir.

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan ve dün Türkiye genelindeki camilerde okunan 'Hayvanlara Merhamet: Dini ve İnsani Sorumluluğumuz' konulu cuma hutbesinde, 'En küçüğünden en büyüğüne kadar her hayvan, Allah'ın eseri olarak değerlidir ve O'nun tarafından insana emanet edilmiştir. İnsanoğlu, hayvanlara karşı insaflı, şefkatli ve merhametli olmakla mükelleftir.' denildi.

Hayvanlara yapılan iyiliğin önemi vurgulanan hutbede, 'Bir gün Peygamber Efendimiz, çölde susuz kalan bir köpeğe kuyudan ayakkabısına su doldurup içiren bir adamın Allah'ın rızasını kazandığını ve günahlarının bağışlandığını anlatmıştı. Ashab-ı Kiram, 'Ey Allah'ın Resulü! Hayvanlara yaptığımız iyilikler için de mi sevap var?' diye sorunca Peygamberimiz şöyle buyurmuştu: Her canlıya yapılan iyilikte sevap vardır.'[1] ifadelerine yer verildi.

Hutbede, her canlıya yapılan eziyetin de günahı ve ilahi cezasının olduğunun altı çizilerek, 'Bir başka gün ise Peygamberimiz, bir kediye kızıp onu hapseden ve açlıktan ölmesine göz yuman bir kadının Allah'ın azabını hak ettiğini anlatmıştı. Zavallı hayvana yaşama hakkı tanımayan merhametsiz kadının, Cenab-ı Hakk'ın gazabına uğradığını ifade etmişti.'[2] denildi.

Kainattaki her varlık gibi hayvanların da Allah'ın varlığı ve kudretine delil olarak anlam taşıdığı belirtilen hutbeye şöyle devam edildi:

'En küçüğünden en büyüğüne kadar her hayvan, Allah'ın eseri olarak değerlidir ve O'nun tarafından insana emanet edilmiştir. İnsanoğlu, hayvanlara karşı insaflı, şefkatli ve merhametli olmakla mükelleftir. İslam, hayvanlara zulüm ve işkence anlamına gelen, onları yaratılış amacına aykırı biçimde zorlayan her türlü davranışı yasaklar. Resul-i Ekrem, bir hadisinde bizi şöyle uyarır: Hiçbir kimse yoktur ki bir serçeyi yahut ondan daha büyük bir canlıyı haksız yere öldürsün de Yüce Allah ona bunun hesabını sormasın!'[3]

Hutbede, Kur'an-ı Kerim'de 'Yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve gökyüzünde iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi sizin gibi birer topluluktur.'[4] yazdığı hatırlatılarak şunlar kaydedildi:

'Hayvanlar da tıpkı bizler gibi yeryüzünün sakinleridir. Onların da yaşama, korunma, barınma gibi temel hakları olduğunu unutmayalım. Varlık alemine sevgi, şefkat ve ibret nazarıyla bakalım. Hiçbir canlıyı incitmeyelim. Özellikle kış şartlarında hayvanlara karşı daha duyarlı olalım. Dini, vicdani ve insani sorumluluğumuzu yerine getirerek Rabbimizin rızasına talip olalım.'

------------------

[1] Buharî, Müsakat, 9.

[2] Buharî, Bed'ü'l-halk, 16.

[3] Nesaî, Sayd, 34.

[4] En'am, 6/38.