Bilindiği gibi, Anayasa Mahkemesi 2577 sayılı İYUK'nun 28/1 md hükmünü iptal etmiştir. Bilindiği gibi, 2577 sayılı İYUK'nun 28. maddesinin (1) numaralı fıkrasının 'ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir' biçimindeki son cümlesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.
Yukarıdaki iptal kararı, İstanbul 5. Vergi Mahkemesinin 2012/107 esas sayılı başvurusu neticesinde verilmiştir. Yukarıdaki karar Anayasa Mahkemesinin resmi sitesinde yayınlanmasına rağmen, resmi gazetede yayınlanmamıştır. Dolayısıyla da henüz yürürlük kazanmamıştır ve gerekçesi hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonucunda, vergi dairelerinin ihtiyati haciz veya haciz tatbiki sonucunda mükelleflerce açılan ve mükellef lehine sonuçlanan ilk mahkeme kararlarına göre işlem yapılıp, hacizler kaldırılacaktır. İptal kararı öncesi ise, ilk vergi mahkemesi kararının Danıştay'dan karar düzeltmesi dahil olmak üzere kesinleşmesi beklenmekte idi. Anayasa Mahkemesi kanımızca önemli bir hükmü iptal etmiş olup, idarenin hep 'nalıncı keseri' gibi kendine yontması uygulamalarını sonlandırmıştır.
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının etkileri uygulamada kısaca şöyle görülebilir.
1) Vergi Mahkemesinde açtığı davayı kazanan bir mükellef hakkında mal varlığına uygulanan haciz veya ihtiyati hacizler birinci mahkeme kararına göre infaz edilerek sonuçlandırılacaktır. Kararın kesinleşmesi artık beklenilmeyecektir.
2) 2577 sayılı İYUK'nun 28/1. maddesi hükmü hukuka aykırı olup, bu aykırılığı fark eden Anayasa Mahkemesi vatandaşın vergi mahkemesinde açtığı davayı kazanmasını yeterli görüp, vergi dairesinin önceden uyguladığı hacizleri çözmektedir.
3) Mükelleflerin kazandıkları davalar ile ilgili mal varlıklarına yıllarca uygulanan hacizler hem mükellefleri ve hem de ticari yaşamı ve hem de bankacılık sistemini olumsuz etkilemiştir. Mükelleflerin birçok malvarlığında haciz veya ihtiyati haciz şerhi nedeniyle yıllarca Danıştay'dan kesin hükmün gelmesi beklenilmiştir. Yargılamaların uzun sürmesi dolayısıyla mükelleflerin menkul ve gayrimenkuller üzerindeki maliye haczi sonsuza kadar sürmekte iken, bundan sonra Anayasa Mahkemesi kararına göre mükellefler gayrimenkullerini serbestçe tasarruf edebileceklerdir.
4) Anayasa Mahkemesi 2012/107 esas nolu dosya kapsamında 10.07.2013 tarihli kararı ile İstanbul 5. Vergi Mahkemesinin itiraz başvurusunu kabul etmiş olup, böylece 2577 sayılı İYUK md. 28/1 hükmü iptal edilmiştir. Sonuçta, adalet yerini bulmuş, vergi mahkemesinde davasını kazanan gerçek ve tüzel kişiler, menkul ve gayrimenkulleri üzerine konulan hacizleri kaldırabileceklerdir.
5) Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının, kararın verildiği gün itibariyle kamuoyuna duyurulması halinde konu ile ilgili idareler ve kişilerin bilgisine ulaştığı ve oluşan yeni hukuki duruma göre bireylerin iptal kararının doğurduğu hukuki sonuçlardan faydalanmak amacıyla 2577 sayılı yasanın 10. maddesi kapsamında idareye başvurma hakları ortaya çıkmıştır. Diğer yandan, benzeri bir konuda Danıştay idari dava daireleri kurulunun verdiği 8.6.2006 gün ve E:2006/231-K:2006/542 sayılı kararları da bu durumu açıkça vurgulamaktadır.
6) Vatandaşa uygulanan cezalı tarhiyatlarla ilgili ilk mahkeme kararlarına göre işlem tesis edilmesi yani hacizlerin kaldırılması, e-hacizlerin çözülmesi, ihtiyati hacizlerin sonlandırılması gerekmektedir. Adaletin keseri herkese eşit işlemesi gerekir. Nalıncı keseri sadece sahibine menfaat sağlama amacına yönelik olarak çalışmaktadır. Bundan sonraki süreçte Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda vergi dairelerinin, Vergi Dairelerinin geçmişte uyguladığı yanlış e-hacizler, mükelleflerin araç veya gayrimenkullerine haksız uygulanan hacizlerin vergi mahkemesi kararlarına göre çözülmesi zamanı gelmiş geçmektedir.
7) Ne var ki, Maliye Bakanlığı, yayımladığı bir iç genelge ile; Anayasa Mahkemesi kararının karar tarihini dikkate almayıp, Resmi Gazetedeki yayım tarihine göre yani 22.11.2013 tarihinden sonra verilecek kararlara göre hacizlerin çözülmesini kendi teşkilatına bir iç genelge ile tamim etmiştir.(1) Bu iç genelge hukuka aykırı olup, iptali gerekmektedir. Çünkü ortada bir yüksek mahkeme kararı var ise, bu karar geçerlidir. Anayasa Mahkemesinin kararının verildiği tarihteki resmi internet sitesinde yüksek mahkeme kamu oyuna duyurmuştur. Bu kararın daha sonra 4 ay gecikmeli olarak resmi gazetede yayımlanması sonucunda resmi gazete tarihinin esas alınması hukuka uygun düşmez. Bu nedenle, Gelir İdaresi kendi iç genelgesini esas alıp buna göre hacizlerin çözümünü kendi teşkilatına duyurmuş ise de bu genelge hukuka uyarlı değildir.
(1)Tahsilat İç Genelgesi: 12.12.2013 gün ve Seri No:2013/1.