[email protected]

Büyük bir felaket yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Bu noktada hepimiz elimizden geleni yapıyoruz.

Ancak bazı iyi niyetli paylaşımlar işleri daha da karmaşıklaştırabiliyor.


Doğru bilgi, bunlardan en önemlileri oluyor. Eğer bir bilginin doğruluğu teyit edilmez ise paylaşılmaması gerekir. Mesela bazı otellerin ve kurumların yardım verdiğine dair mesajların pek çoğu yanlış anlaşılmalar ile mobil dolaşıma girmiş bilgiler olabiliyor. İnsanlar da aciliyet ile hemen paylaşma eğiliminde olabiliyorlar. Ama o otelin veya restoranın instagram sayfasına girip önce 'doğru mu?' diye teyit edilmesi çok önemli. Böylece depremzedeler zaten yorulmuşken bir de ekstradan umutlanıp o otelin ya da restoranın yerinde olmadığını görünce daha çok travmatize olmasının önüne geçilebilir.

Veya bazı yanlış ellerden dolaşıma sürülen paylaşımlar öfkeyi körükleyerek yardım edilmesini önleyebilir.

Evet toplumca bir travma yaşıyoruz. Ancak şu an önceliğimiz birincil travma yaşayan deprem mağdurları olmalı, yapılan her paylaşım öncelikle orada bulunan insanlar düşünülerek yapılmalı, bir fotoğraf karesi yıllar boyunca internetten silinmeyebilir ve o kişi bu fotoğrafı her gördüğünde, hatta tam atlatmışken yeniden ve yeniden travmatize olabilir.

Bunun yerine gerçek olan, umut aşılayan paylaşımlar yapılmalıdır. Duyguları daha deşen paylaşımların acıdan önümüzü göremez bir hal almamızı sağlamasından kaçınmalıyız.

Evet öfkeliyiz, üzgünüz, yasımızı da tutacağız hep beraber, yaralarımızı da saracağız. Konuşulacak konular var ama şu an değil! Duygusal karmaşıklığımızın objektif görmemizi engellemesine izin verirsek bu süreç hem bölgedekiler hem de bizler için işleri daha da karmaşıklaştıracak.