Kartalkaya'daki Grand Kartal otel yangınından sonra bu başlığı görenler şaşıracaktır.
Merkezi Amerika’da bulunan uluslararası iç denetçiler örgütü IIA’ in (www.theiia.org) Türkiye ayağı olan (benim de mensubu olduğum ve geçmişte bazı kurullarında hizmet verdiğim) TİDE Türkiye İç Denetim Enstitüsü’nün (www.tide.org.tr) 2022 yılı Faaliyet Raporu kitapçığının kapağında büyük harflerle yazılmış olan bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedim, “DENETİM HAYAT KURTARIR”.
Baktığımız zaman, aslında ülkemizdeki mesleki örgütler kendi uzmanlık alanlarında çok önemli işler yapmaktadır. Bu kapsamda gerek özel sektörde gerek kamuda olması gereken iç denetim birimleri burada önümüze çarpıcı bir şekilde çıkmaktadır.
Grand Kartal Otel’de İç Denetçi var mıydı bilmiyoruz? (Olsaydı mutlaka bir meslek mensubu olarak bu kadar büyük eksiklikleri, meslek etiği açısından fark eder ve uyarıda bulunurdu) TİDE’nin kitapçığında yazdığı gibi, Denetim Hayat Kurtarır.
Öncelikle, bu yangının neden olduğu ölümleri bertaraf etmek ve zararları azaltmak ve gelecekte benzer olayları önlemek için kimlere ne gibi ödevler düşmektedir, bunun iyi tespit edilmesi gerekir. Buna ilişkin alınacak basit ve kolay örneklere göz atalım.
Belediyeler açısından ilk olarak, yangın önlemleri, bina denetimleri, acil çıkış yollarının kontrolü gibi konular ivedi olmalıdır. Belki yangın riski yüksek bölgelerde daha sık denetim yapılması veya otellerin yangın güvenliği standartlarına uyumunun sağlanması için çalışmalar önerilebilir. Ayrıca, Otel’de çalışan acil durum ekiplerinin eğitimi ve ekipmanlarının yeterliliği de önemli.
Turizm Bakanlığı açısından ise, otel işletmelerinin lisanslandırma süreçlerinde yangın güvenliği kriterleri daha ağır olmalı ve daha sıkı kontrol edilmesi sağlanmalıdır. Belki de periyodik denetimler artırılmalı veya sertifikasyon programlarıyla otellerin bu standartları karşılamasının teşvik edilmesi düşünülebilir.
İtfaiye açısından, yangın söndürme kapasitesinin artırılması, bölgedeki su kaynaklarının yeterliliği, erişim yollarının açık tutulması gibi konular önemli. Ayrıca otel personelinin yangın söndürme eğitimleri ve tatbikatlar yapılması da önerilebilir. İtfaiyenin hızlı müdahalesi için koordinasyonun iyi olması lazım.
Otel sahipleri açısından, yangın güvenlik sistemlerinin kurulması ve düzenli bakımlarının yapılması kritik. Yangın alarmları, sprintler sistemleri, yangın merdivenleri gibi ekipmanların mevcut ve çalışır durumda olması gerekir. Ayrıca personel eğitimleri ve acil durum prosedürlerinin hazır bulundurulması önemli. Müşterilere yangın çıkışlarının gösterilmesi ve acil durum talimatlarının verilmesi de tavsiye edilebilir. Belki oteller müşterilerine girişte kısa bir güvenlik eğitimi yapılmalı ve yangın, afet gibi durumlara karşı bilgilendirici küçük kitapçıklar hazırlaması ve müşterilere birer örnek verilmesi faydalı olacaktır.
Müşteriler açısından ise, yangın güvenliği konusunda bilinçli olmaları, oteldeki acil çıkışları öğrenmeleri, yangın anında nasıl hareket edeceklerini bilmeleri önemli.
Taraflar arasında sigorta şirketleri de olabilir. Otellerin sigorta kapsamlarını gözden geçirmeleri ve yeterli tedbirleri almaları, güvenliği eksik olan mekanlara sigorta yapılmamalıdır. Ayrıca, yerel sivil toplum kuruluşları yangın güvenliği konusunda farkındalık artırıcı çalışmalar yapabilir.
Bu önerilerde bulunurken, her bir tarafın sorumluluklarını ve yetki alanlarını dikkate almak son derece önemli. Hatta kriz yönetimi ve iletişim planlarının hazır olması bile gerekir. Son olarak, bu tür olaylardan ders çıkarılarak mevzuatta iyileştirmeler yapılmalı, eğitim programları güçlendirilmeli ve toplumun tüm kesimlerinin bilinçlendirilmesi gerekir.
Özetleyecek olursak her paydaşın üzerine düşen görevi yerine getirmesi ve iş birliği içinde hareket etmesi yangın riskini azaltmada çok etkili olacaktır.
Bolu Kartalkaya'da meydana gelen otel yangını sonrası, benzer olayların önlenmesi ve zararların minimize edilmesi için tüm taraflara yönelik alınması gereken tedbirler bundan sonra gözden kaçmayacağını umuyoruz.
Bolu Kartalkaya'daki yangın, tüm tarafların proaktif önlemler alması gerektiğini hepimize gösterdi. Temel hedef, can kaybını önlemek ve turizm alanlarını güvenli hale getirmek olmalıdır.
Görüldüğü üzere, “iş birliği, eğitim, denetim ve teknoloji” bu sürecin anahtarıdır.
