Büyük Taarruz öncesi günlerde İngilizler, Yunan tahkimatını inceleyerek; 'Türkler bu tahkimatı altı ayda geçebilirse kendileri ile iftihar edebilirler'demişti. Tüm dünya Türklerin zaferden çok uzak olduğunu düşünüyordu. Ama yanıldılar!..
KEÇİÖREN'DEKİ EV
25 Ağustos 1922 gecesi. Yani Büyük Taarruz'un başlamasına saatler var. Son değerlendirmeler yapılmış ve birazdan cepheye hareket edilecek. Kurmaylarıyla tüm hazırlıklarını tamamlamış olan Mustafa Kemal Paşa, Keçiören'de bir evde, yorgun gözlerle onların yüzüne bakar ve şöyle der:
'Düşmana hücum haberini aldığınız zamandan itibaren hesap ediniz. 15. gün İzmir'deyiz!'
O esnada herkes şaşkın bir şekilde birbirlerine bakar. Hatta pek çok kimse galiba çok yorgun diye içinden geçirir ve 15 güne ihtimal vermez.
6 SAAT
26 Ağustos sabahı Türk Ordusu, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde 6 ayda aşılamaz denilen Yunan tahkimatlarını 6 saatte aşar ve önüne kattığı Yunan ordusunu İzmir'e kadar kovalar. Sonuçta Türk ordusu 9 Eylül 1922 tarihinde yani taarruzun başlamasından 14 gün sonra İzmir'e girer.
1 GÜNLÜK YANILGI
Mustafa Kemal Paşa yanılmıştır. Hatta Keçiören'deki evde yanında bulunanlara imalı şekilde yanıldığını ifade eder ve 'Sadece bir gün yanılmışım ama bu kusur bende değil düşmanda' diye söyler.
'Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerini inkar edenler ve beni yerenler çıkabilir. Hatta bunlar, benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler ki bu fikirler, Hint'ten, Mısır'dan döner dolaşır gene gelir, verimli neticeleri kalpleri doldurur'.
Mustafa Kemal ATATÜRK