7186 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Torba kanun yayımlanmıştır.
Bu kanundaki vergi ve diğer mevzuatla ilgili yapılan düzenlemeler;
GELİR VERGİSİ KANUNU :
1) 113'ncü maddesi, 'Hasılat esaslı kazanç tespiti' başlığıyla birlikte yeniden düzenlenmiş olup, bu maddede;
Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden mükelleflerin talep etmeleri halinde söz konusu faaliyetlerinden elde ettikleri gayri safi hasılatlarının (KDV kanunun 38'nci maddesi kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler için hesapladıkları KDV dahil tutarın) %10'u bu faaliyetlerine ilişkin vergiye tabi kazanç olarak esas alınacaktır. Vergiye tabi kazancın bu suretle tespitinde ilgili faaliyete ilişkin giderler ve maliyetler dikkate alınmayacak ve bu kazanca herhangi bir indirim ve istisna uygulanmayacaktır.
- Bu kazançları dışındaki beyana tabi diğer kazanç veya iratları hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz,
- Bu usule tabi olanlar mükellefler iki yıl geçmedikçe bu usulden çıkmaları mümkün değildir.
- Vergi Usul Kanununun 353'ncü maddesinin birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre (VUK belirtilen belgeleri düzenlememe ve almama tespiti bulunalar) bir takvim yılı içinde iki kez ceza kesilen mükellefler, cezanın kesildiği ve takip eden iki takvim yılına ait kazançları için hasılat esaslı kazanç tespiti usulünden yararlanamazlar.
- Kurumlar vergisi mükellefleri hasılat esaslı kazanç tespiti usulünden yararlanmazlar.
- Cumhurbaşkanı, maddede yer alan %10 oranını iki katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, kanuni oranına getirmeye, Hazine ve Maliye Bakanlığı maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili kılınmışlardır.
(7186 sayılı Kanunu'nun 1'nci maddesiyle Gelir Vergisi Kanununda yapılan bu değişiklik; kanunun yayımı tarihinde (19.07.2019) yürürlüğe girmektedir.)
1) Gelir Vergisi Kanun'una Geçici Madde 90 eklenmiş olup, bu maddede;
2.1- Gerçek ve Tüzel Kişilerin, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını bu maddedeki hükümler çerçevesinde 31.12 2019 tarihine kadar Türkiye'deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilirler.
2.2- Banka ve aracı kurumlar kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %1 oranında hesapladıkları vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı olduğu vergi dairesine beyan ederek aynı sürede ödemeleri gerekmektedir.
2.3-B u maddede, yukarıda (2.1) fıkrasında tadat edilen varlıklar, yurt dışında bulunan banka ve finansal kurumlardan kullanılan ve bu fıkranın yürürlük tarihi itibariyle kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31.12.2019 tarihinde kadar kapatılmasında kullanılabilir. Bu takdirde defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye'ye getirilme şartı aranmaksızın bu fıkra hükümlerinden yararlanılır.
2.4- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler, bu fıkra kapsamında yurt dışından getirilen bu değerler vergi mevzuatı gereği defter tutanlar işletmelerine kayıt edebilirler, defter kayıtlarına alınan bu tutarların dönemin kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerine dahil edebilecekleri gibi, aynı varlıkların vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerinden çekebilirler.
2.5- Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin sahip oldukları, Türkiye'de bulunan ancak kanuni defterlerinde yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazları 31.12.2019 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilir. Beyan edilen söz konusu varlıklar 31.12.2019 tarihinde kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilir, bu değerlerin karşılığı olan tutarlar vergiye tabi tutulmadan dağıtılabilirler, bu değerlere ilişkin tutarlar kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın kazanç tespit edilecektir. Kayıtlara alınan bu değerlerin tutarları üzerinden vergi dairelerine beyan edilmeleri ve beyan edilen bu varlıkların değerleri (tutarları) üzerinden %1 oranında vergi tarh edilmesi ve bu vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir.
2.6- Bu madde kapsamında ödenen vergi, hiçbir suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez. Türkiye'ye getirilen ve kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez.
2.7- Bu madde kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiç bir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Bu hükümden faydalanılabilmesi için bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve bu sirkülerimizin (2.1) bendi uyarınca bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye'ye getirilmesi veya Türkiye'deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şarttır.
2.8- Cumhurbaşkanı, bu maddede yar alan süreleri, bitim tarihinden itibaren altı aya kadar uzatmaya, Hazine ve Maliye Bakanlığı; bu madde kapsamında yapılacak bildirimle ilgili, varlıkların Türkiye'ye getirilmesi, bildirim ve beyanı ile işletmeye dahil edilmelerine ilişkin hususları, bildirme esas değerlerin belirlenmesi, bildirim ve beyanların şekli, içeriği ve ekleri belirlemeye yetkili kılınmıştır.
(7186 sayılı Kanunu'nun 2'nci maddesiyle Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici Madde 90; kanunun yayımı tarihinde (19.07.2019) yürürlüğe girmektedir.)