Vergi Usul Kanunu'nda, vergisel ödevlerini yerine getirmeyen mükelleflere, birtakım yaptırımlara maruz kalmamaları adına çeşitli yöntemler sunulmuştur.
Bu usullerden biri de 'pişmanlık' kurumudur. Beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükelleflerle bunların işlenişine iştirak eden diğer kişilerin kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber vermesi halinde, haklarında aşağıda yazılı kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezası kesilmez:
- Mükellefin keyfiyeti haber verdiği tarihten önce bir muhbir tarafından herhangi resmi bir makama dilekçe ile veya şifahi beyanı tutanakla tevsik edilmek suretiyle haber verilen husus hakkında ihbarda bulunulmamış olması (Dilekçe veya tutanağın resmi kayıtlara geçirilmiş olması şarttır.)
- Haber verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde herhangi bir vergi incelemesine başlandığı veya olayın takdir komisyonuna intikal ettirildiği günden evvel (Kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerin işlendiğinin tespitinden önce) verilmiş ve resmi kayıtlara geçirilmiş olması
- Hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin mükellefin haber verme dilekçesinin verildiği tarihten başlayarak on beş gün içinde tevdi olunması
- Eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının mükellefin keyfiyeti haber verme tarihinden başlayarak on beş gün içinde tamamlanması veya düzeltilmesi
- Mükellefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51'inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla birlikte haber verme tarihinden başlayarak on beş gün içinde ödenmesi.
Kanunda mükellefin kendisinin pişman olup beyan etmesi esası şartı arandığı için, vergi incelemesi başladıktan sonra pişmanlık hükümlerinden faydalanma olanağı bulunmamaktadır.
Vergi incelemesinin başladığından bahsedebilmemiz için, incelemeye yetkili olanların, usulüne uygun olarak tanzim edilmiş görevlendirme yazısını almalarının akabinde harekete geçmiş olmaları gerekmektedir. Daha açık bir anlatımla, incelemeye başlama; mükellef nezdinde işe başlama tutanağının düzenlenmesi, mükellefe davet veya defter ve belgelerin istenmesi yazısının tebliğ edilmiş olması, matrah tesisine yönelik tutanak düzenlenmesi ya da defter ve belgelerin incelenmek üzere vergi incelemesine yetkili olanlara ibraz edilmiş olması hallerini kapsar. Bu anlamda, usulüne uygun olarak iş ve işlem gerçekleştirilmediği takdirde inceleme başladığından bahsedilemeyeceğinden, pişmanlık hükümlerinden yararlanılması engellenemez.(1)
[1]İzmir Barosu, 'Avukatlar için Vergi İnceleme Rehberi',http://web.e-baro.web.tr/uploads/27/bavi.pdf , erişim tarihi: 15.01.2021, s.7-8