Çin'den başlayarak küresel bir salgına dönüşen Covid-19, hayatın her alanında köklü değişikliklere yol açtı. Ekonomiden siyasete, sosyal yaşamdan spora olduğu gibi eğitim – öğretim alanında da değişikliklere yol açan salgın boyunca kapanmalar Dünya'nın birçok yerinde kendisini gösterdi. Kuşkusuz Türkiye'de de salgının kendisini göstermeye başlamasıyla birlikte Mart 2020'de eğitime ara verilme durumunda kalındı. Uzun aradan sonra okullarına yarın başlayacak çocuklar ve ailelerin tedirginlikleri de devam etmekte.

Yeniden okullarına kavuşacak olan öğrencilerin de velilerin de yaşadıkları tedirginlikler kaçınılmaz. Velilerdeki tedirginliğin en aza indirilmesi ve çocukları bu yeni sürece hazırlanması için bilinmesi gerekenleri İstanbul Rumeli Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Armağan Örki anlattı.

'Önümüzdeki haftalarda ilkokuldan yükseköğrenime kadar her kademede kapılarını öğrencilere açacak olan eğitim kurumları, 1.5 sene önceki duruma göre çok daha tedbirli ve sosyal mesafenin azami ölçüde uygulanacağı yerler olacaktır. Çocukların kendi sağlıklarını koruyabileceklerine dair yeterliliklerine güvenmelisiniz. Özellikle yükseköğrenimdeki gençlerin birer yetişkin olduğu unutulmamalıdır. Daha erken yaştaki çocuklarla ilgili olarak bilinmesi gereken ise, tedirginliğinizi hissettiklerinde, durumla başa çıkabilme konusunda sorun yaşayabilecekleridir.'

Örki, sözlerine şöyle devam etti: '1,5 sene boyunca alışılagelen bir durumdan yepyeni bir duruma geçiş her zaman sancılıdır. Özellikle normalden anormale, sonrasında ise Eylül 2021 itibariyle tekrar normale dönüş düşünüldüğünde bu 'yeni durumun' önemi daha iyi anlaşılabilmektedir. Dolayısıyla tek tedirgin olanın kendi çocuğunuz veya kendiniz olmadığını, bunun toplumsal bir boyutta olduğunu unutmamakta fayda var' ifadelerini kullandı.

Yaşı kaç olursa olsun, çocuklarınıza, yanlarında olduğunuzu hissettirin diyen Örki, 'Salgın ve sağlık konuları dışında da, diğer sorunları büyütme eğiliminde bulunabilirler. Sosyal sıkıntılarından gelişimsel sıkıntılarına kadar her konuda sizinle konuşabilecekleri ve sizden destek görebilecekleri hissini onlara telkin etmelisiniz' dedi.

Örki, 'Çocukların zorlu koşullara daha kolay uyum sağlayabileceği ve sosyal ortamlarında salgına dair sorunları görmezden gelebileceğini göz önünde bulundurmakta fayda var. Bununla birlikte, onlara dayatma yapmaksızın, daha uygun dille kişisel hijyenlerine dikkat etmeleri gerektiğini paylaşabilirsiniz. Sosyal gelişimlerinin akranlarıyla daha sağlıklı olacağını ve bunun için kronik bir rahatsızlığı bulunmayan çocukların okula gönderilmeleri gerektiğini de hatırlatmak isterim' diyerek sözlerini tamamladı.