Bilindiği gibi, serbest meslek kazancı sermayeden ziyade kişisel mesaiye ilmi veya mesleki veya teknik bilgiye veya uzmanlığa dayanan ve ticari özellikli olmayan işlerin işveren bağlı olmaksızın kişisel sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yürütülmesi serbest meslek kazancının tanımını oluşturmaktadır.[1] Serbest meslek erbabı 193 sayılı GVK'nın 65 md hükmüne göre; bilirkişilik, tahkim, mütalaa vermesi durumunda bu işleri nedeniyle aldıkları ücretler de serbest meslek kazancı sayılabilir.
Diğer taraftan, serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabı sayılmaktadır. Serbest meslek faaliyetinin yanı sıra bu işle ilgili olarak meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması halinde serbest meslek faaliyeti vasfı değişmez.
3568 sayılı yasaya göre unvan almış bir mali müşavirin mesleği dolayısıyla tasfiye memurluğu yapması, bilirkişi yapması, bir kooperatifte denetçilik yapması, kanunen yapılamayacak, yasaklanmış işlerden sayılmaz. Serbest meslek erbabında tahsilat genelde nakit olarak tahsilat sayılmaktadır. Serbest meslek erbabının banka hesabına müşteriler tarafından para yatırılması tahsilat hükmündedir. Serbest meslek ücreti, ayın olarak da tahsil edilebilir. Avans olarak yapılan tahsilatlar da tahsilat hükmündedir. Bu nedenle, bir avukatın müşterisinden keşif bedeli alması, dava açma, temyiz, itiraz vb. başvuruları nedeniyle aldığı paralar ise serbest meslek ücreti kapsamında sayılmamaktadır.
Kollektif veya adi komandit şirket statüsünde serbest meslek faaliyetinin sürdürülmesi halinde de gelir serbest meslek kazancı sayılır. Kollektif veya adi komandit şirket ortakları tarafından payları oranında kişisel olarak serbest meslek kazancı yıllık beyanname ile beyan edilecektir. Limited şirket olarak serbest meslek faaliyetinin sürdürülmesi halinde ise, bu faaliyet kurum kazancı olarak değerlendirilecek ve buna göre serbest meslek kazancı değil, kurum ticari kazancı olarak beyanı yapılacaktır.
Öte yandan, serbest meslek erbabı için naklen tahsil edilmemiş olsa bile, bilgisi dahilinde alınan paralar, ayrıca serbest meslek erbabı için PTT, banka, noter veya benzeri kurumlara yapılan ödemeler, havaleler, EFT'ler tahsil sayılmaktadır. Ayrıca, bir avukatın mesleki hizmetinden doğan alacağını borcu için temlik etmesi de tahsil hükmündedir.
Vergi, resim, harç, keşif, tanıklık, bilirkişilik ve ekspertiz gibi hususlara harcanmak üzere müşteri veya müvekkilden alınan ve tamamen bu hususlara sarf edilen para ve ayınlar kazanç sayılmaz.
Avukatlar tarafından karşı taraftan alınan 'karşı yan ücretleri' de serbest meslek kazancı hükmündedir.
Bir Danıştay kararında: 'davanın kaybedilmesi halinde, müşteriye iadesi meşrut olan paranın alındığı sene gelirleri meyanında yer alması, bunun iadesi gerekli bulunduğu yılda masraf olarak yazılması icap eder.'[2]
--------------------
[1] Bkz. GVK md. 65, 66, 67.
[2] ÖZBALCI Yılmaz, Gelir Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları, Oluş Yayıncılık, Şubat 2012, s.540.