'Ters gidebilecek her şey ters gidecektir.' Okuyunca aklımızda son derece olumsuz çağrışımlar bırakan bir cümle. 'Bir şeyin birkaç şekilde ters gitme olasılığı varsa hep en kötü sonucu oluşturacak şekilde ters gidecektir.' Bu iki tanım Amerikalı mühendis Edward Murphy tarafından başarısızlık ve hataların incelenmesi üzerine ortaya konan kanunların özetlenmiş şeklidir. Bu kanunlar bilimsel bir kanıta dayanmasa da toplumsal olarak kabul görmüştür. Murphy ivmelenme konusunda yaptığı bir deneyde kabloların yanlış bağlanması nedeniyle deneyinde başarısızlık yaşamış ve sonrasında bu yasayı oluşturmuştur.
Murphy yasalarının maddeleri temel olarak şu şekildedir:
Hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir.
Her şey tahmin ettiğinden daha uzun sürer.
Ters gidebilecek her şey ters gider.
Birkaç şeyin ters gitmesi olasılığı varsa en fazla zarar verecek olan en önce ters gider.
Bir iş kendi haline bırakılırsa kötüden berbata doğru gider.
Bir şeyin ters gidebileceği 4 durumu fark ederseniz ve bunları önlerseniz tahmin edemediğinizi 5. bir durum mutlaka ortaya çıkar.
Her şey yolundaysa gözünüzden kaçan bir durum mutlaka vardır.
Tüm bu cümlelere baktığımızda yasanın olumsuzluk üzerinde durma ve olumluyu gözden kaçırma eğilimi üzerinde durduğunu görebiliriz.
Günlük hayatımıza baktığımızda bazen pek çok aksiliğin üst üste geldiğini görebiliriz. Ya da tüm aksiliklerin bize denk geldiğini düşündüğümüz anlar yaşayabiliriz. Murphy kanunları bize bu olumsuzluklardan nasıl kurtulacağımızı göstermese de yaşadığımız peş peşe gelen aksilikleri ifade eden başarılı kavramlardan biridir. Bu durum bizde çeşitli bakış açıları oluşturabilir. Örneğin; olumsuz sonuçlanacağını düşündüğümüz bir olay varsa bakış açımızı değiştirme, çeşitli önlemler alma, tahminlerimizi değiştirme ya da yapacağımız bir sonraki benzer işte daha fazla dikkat etme gibi.
Günümüzde Murphy Kanunları'nın yaşamımızla şekillendiğini görmekteyiz. Başımıza gelen kötü şeyleri eğlenceli bir şekilde günlük hayatımıza katabilmek psikolojik yönden bizlere de iyi gelmekte. Bu kanunlar ilk başta 2 elin parmağını geçmese de yıllar içinde sayısı arttı. Pek çoğu neredeyse özdeyiş haline geldi. Tabi ki sosyal medyanın da bu işte etkisi büyük.
Bunlardan bazıları ve evet gerçekten öyle dediğim bir kaçı ile yazımı sonlandırıyorum:
Yere düşürdüğünüz alışveriş torbası mutlaka içinde yumurta olandır.
Kıyafetinizin şıklığı ile üzerinize çamur sıçraması doğru orantılıdır.
Siz şerit değiştirene kadar diğer şeritte trafik hep sıkışıktır.
Hiçbir iyilik cezasız kalmaz.
Bir işi yapmanın en kolay yolu o iş bittikten sonra aklımıza gelir.
Kaybettiğiniz bir şeyi ancak yerine yenisi aldığınız zaman bulursunuz.