6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na göre limited şirketlerin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenlenmeli ve müdürlerin adları, soyadları, unvanları, vatandaşlıkları şirket sözleşmesinde bulunmalıdır (TTK Md. 623/1, 576/1-d). Yönetim ve temsil şirket sözleşmesiyle, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir. Ancak, asgari bir ortağın, şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması şarttır. Tüzel kişiler de şirket müdürlüğüne seçilebilir. Böyle bir durumda tüzel kişi bu görevi kendi adına yerine getirecek bir gerçek kişiyi belirler (TTK Md. 623/1/2).
Şirket, birden fazla müdür tarafından da yönetilebilir. Böyle bir durumda müdürler, bir kurul teşkil eder ve bunlardan biri, şirketin ortağı olup olmadığına bakılmaksızın, genel kurul tarafından müdürler kurulu başkanı olarak atanır (TTK Md. 624/1).
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na göre bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı, kararda aksine açıklık bulunmadığı takdirde, anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğurmakla birlikte bilançoda bazı hususlar hiç veya gereği gibi belirtilmemişse veya bilanço şirketin gerçek durumunun görülmesine engel olacak bazı hususları içeriyorsa ve bu hususta bilinçli hareket edilmişse onama ibra etkisi meydana getirmeyecektir (TTK Md. 424/1). Hatta Yargıtay, ibranın borçtan kurtarıcı sonucu doğurabilmesi ibraya konu işlemlerin açıkça ortaya konulması, bilinmesi, tartışılması gerektiğine hükmetmiş; bilançoda yer alan kalemler değerlendirilmeden alınmış, soyut nitelikteki ibra kararlarını geçersiz kabul etmiştir.
Anonim şirketlerde olduğu gibi limited şirketlerde de organların seçimine, finansal tablolara, karın kullanım şekline, dağıtılacak kar ve kazanç paylarının oranlarının belirlenmesine, müdürlerin ibraları ile faaliyet dönemini ilgilendiren ve gerekli görülen diğer konulara olağan genel kurul toplantısında karar verilir (TTK Md. 617/3, 409/1).
Bir borcun tam veya kısmen ifa edilmeden sona ermesini sonuçlayan kurum olan ibraya karar verme yetkisi limited şirket genel kuruluna aittir. Genel kurul bu görev ve yetkisini devredemez (TTK Md.616/1-f) Aksi yöndeki karar ve sözleşmeler batıldır (TBK Md.27/1).
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda genel kurulun ibra kararı için özel bir nisap belirlenmemiş olduğundan, bu kararların toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınması yeterlidir (TTK Md. 620/1)
Tek ortaklı limited şirketler ise, ortak genel kurulun tüm yetkilerine sahip olup, bu şirketlerde en az bir ortağın şirketi yönetim ve temsil ve yetkisinin olması gerektiğinden tek ortaklı limited şirketlerde bu ortağın aynı zamanda şirket müdürü olması yasal zorunluluktur (TTK Md. 616/3, 623/1). Bu durumda, genel kurul ile müdürlük organı aynı kişide birleşmiş olacak; yasada müdürlerin ibralarında kendilerine ait paylardan doğan oy hakkını kullanması yasaklandığından ortaya aynı kişinin kendisini ibra edip edemeyeceği sorunu çıkacaktır (TTK Md. 619/1). 6102 sayılı Yasa'da bu hususta bir açıklama bulunmamaktadır. Kanımızca, ibranın amacı da göz önünde bulundurulduğunda pay sahipliği ile müdürlük sıfatlarının birleştiği bu gibi durumlarda ibra kararının alınması anlamlı olmayacak; diğer bir ifadeyle, böyle bir durumda ibra kararı olumlu/olumsuz bir sonuç doğurmayacaktır.(1)
[1]Özdem Satıcı Toprak, 'Limited şirketlerde müdürlerin ibrası', Yaklaşım yayınları, Haziran 2021, Sayı:342