Tiyatro Sanatçısı-Eğitmeni
Sevgili Okurlar;
Bugün sizlerle Ressam Neşe Özbay'la yaptığımız söyleşimizi paylaşıyorum.
Ayla Tığlı- Söyleşimize hoş geldiniz.
A.T- Yaşam öykünüzden başlayalım mı?
Neşe Özbay- Tatbiki.
1942 doğumluyum. İstanbul'da Samatya'da doğdum. Babam subaydı. Marmara bölgesinde, Anadolu'da çok dolaştık, hemen hemen ilkokulu her sınıfı başka bir yerde okudum. En son Çankırı Lisesinden mezun oldum. İstanbul'a döndük. İstanbul Üniversitesi Coğrafya bölümünü bitirdim. Seneler sonra da resme başladım. İçimde heves vardı hep... Üniversiteden sonra evlendim, çoluk çocuğa karıştım. Ama resim yapma aşkım hiç bitmedi. 1970 yılında ilk resmimi yaptım. Bir gün elimde yaptığım resimle trene bindim, evime gidiyordum Yeşilyurt'a… Trende yanıma bir beyefendi oturdu, dedi ki o pakette resim mi var? Çerçeve yaptırmıştım evime götürüyordum. Bir görebilir miyim dedi, ucundan açtım, gösterdim. Neden Akademiye gitmiyorsunuz dedi. O yıllarda ilk oğlum, sonra ikinci oğlum doğdu. Ama resim yapma isteğim hiç sönmedi daha da alevlendi. Emekli olduktan sonra birkaç resim kursuna gittim ama hiçbirinde sanki bir şey öğrenemiyordum.
Ressam Neşe Özbay (solda) Yazarımız Ayla Tığlı'ya sergi hakkında bilgi verdi.
A.T. Kurs sonlarında sergi açılıyor muydu?
N.Ö. Evet evet 3-4 ayda bir sergi açılıyordu. Bende yaptığım resmi koyuyordum.
A.T. Karma sergi yani…
N.Ö: Evet karma sergi. O sıralar Yıldız Teknik Üniversitesinde bir kurs olduğunu öğrendim, oraya gitmeye başladım. 2 devre devam ettim. İşte ne öğrendiysem… Kendimi daha rahat hissetmeye başladım.
A.T. Sohbetinize doyum olmuyor ama sohbetimizi balla keseyim mi? 4 Mart 2024 Pazartesi günü sergi açılışınıza davetliyim. Bu arada davetiniz için de çok teşekkür ederim. Peki ne sizi böyle bir sergi açmaya teşvik etti?
N.Ö. Kendimi tanımak istiyorum. Ben ne yapıyorum. Birisi bana şu yoldasın…. Ne bileyim iyi veya kötü (gülüştük) Ben açımm; gördüğüm her şeyin resmini yapmaya çalışıyorum. At görüyorum at, kedi görüyorum kedi, manzara görüyorum hemen yapıyorum.
A.T. Neşe Özbay Retrospektif Sergisinin tarihini okurlarımızla paylaşalım mı?
N.Ö. Teşekkür ederim.
A.T. Neşe Özbay Retrospektif Sergisi 4 Mart Pazartesi günü 14.00'te açılıyor. 8 Mart'a kadar ziyarete açık olacaktır. Sarıyer Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi Maslak.
N.Ö. Burada bir sergi açılmıştı. Seramik Sergisi. Huzurevi sakinleri olarak davetliydik. Bir de ben çok meraklıyımdır. Çok sergi gezerim. Oraya tesadüfen Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç geldi. Kendisiyle tanıştık. Ayaküstü konuştuk. Ben de bir sergi açmak istiyorum, ne yapmam gerekiyor dedim. Hemen ilgilendi. Birkaç gün sonra arandım, yaptığım resimlerden birkaç tane resim istediler, gönderdim. Birkaç gün sonra da resimlerimi yakından görmek istediklerini söylediler. Gördüler ve 4 Mart'a sergim için gün verdiler. Sanki kanat taktılar bana sevinçten uçuyordum. Düşünebiliyor musunuz bu güne kadar yaptığım tüm resimlerimi sizlerle paylaşma imkanı doğmuştu.
A.T. Huzurevinde olmayı tercih etme sebebiniz ne…
N.Ö. Şöyle... Oğlumun biri yurtdışına yerleşti… Eh herkesin bir hayatı var. Çocuklar da evlenince sanki yapayalnız kaldık. Ama mutluyduk. Daha önce de kayıt yaptırmıştık buraya… Eşim de beyin kanaması geçirince korktum, hem de çok korktum. Eşime dedim ki gel şu kaydımızı hayata geçirelim ve karar verdik, geldik.
A.T. Burada Mutlu musunuz?
N.Ö. Çok mutluyuz çok… Burada resme verdim kendimi.
A.T. Resimlerinizi nerde yapıyorsunuz.
N.Ö. Burada resim yapabileceğim harika bir yerimiz var. Bir gün Müdür beye nerede resim yapabilirim dediğimde bana çalışma odasında yapabileceğimi söyledi.
Bende resim malzemelerimi aldım, taşıdım odamıza. Artık benim de bir çalışma odam vardı, kendimi daha rahat hissetmeye başladım, arkadaşlarım oldu resimler. Resimlerle kendimi ifade etme alanı oldu burası…
A.T. Yağlı boyamı, akrilik mi?
N.Ö. Yağlıboya.
A.T. Resim yaparken zorlandığınız noktalar oldu mu?
N.Ö. Yok olmadı, ama tabiki istediğim zaman elime fırçamı alıp hadi Neşe bir iki fırça sür şu tuvale diyemedim, çünkü kurulu bir düzenim yoktu. Ama buraya geldiğimden beri, bu zorluklarımı aştım. E artık sergimi de açıyoruz. Var mı bundan büyük mutluluk.
A.T. Konudan konuya geçtik ama, sorularım sohbet arasında oluştuğu için… Ne tür resim yapmayı seviyorsunuz?
N.Ö. Ağaç, doğa… Doğayı çok seviyorum. Gördüğüm her şeyi resme dökmek istiyorum. Açım, açım, açım hepsini yapayım istiyorum. 83 yaşıma geliyorum artık yapamadıklarımı, resme dökmek isteyip te dökemediğim her şeyi tuvale hediye etmek istiyorum.
A.T. Pekii… Bu kadar aşkla yapığınız resimlerinizi almak isteyen olursa nasıl ayrılacaksınız resimlerinizden.
N.Ö: Kim dedi satacağım diye (gülüştük) insan çocuklarını satar mı? Bütün resimlerimi çocuklarıma bırakacağım. Bu arada çocuklarımın evlerinin her odasında, koridorlarında resimlerim donatılmış durumda.
A.T. Peki ya biri, ben çok beğendim, bu resmi istiyorum derse satmam mı diyeceksiniz (gülümseyerek) LÖSEV'e bağışımı yaparım o zaman.
A.T. Bu güzel söyleşi için teşekkür ederim, bu yüce duygularınızdan dolayı sizi kutluyorum.
Sevgili okurlarım sergiye hepiniz davetlisiniz.
Sevgiyle kalın.