Kıymetli evraka bağlanmış alacakların kıymetli evraka özgü sonuçlarıyla rehnedilmesi TMK m. 956 çerçevesinde gerçekleşir. Ancak bunların senede bağlanmış adi alacaklar gibi TMK m. 955 çerçevesinde rehnedilmesinin de önünde bir engel bulunmamaktadır.
Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Rehni
Hamiline yazılı pay senetleri üzerinde rehin hakkı, pay senedinin rehin alana teslim edilmesi ile kurulur (TMK m. 956). Teslimden kasıt, senedin zilyetliğinin rehin alana geçirilmesidir. TTK m. 647 de bu yöndedir. Teslime bağlı taşınır rehni hükümleri uygulama alanı bulur. Ancak rehin hakkının kurulması için senedin teslimi ile birlikte taraflar arasında rehin kurma iradesinin de bulunması gerekmektedir. Zira hamiline yazılı pay senedi, rehin tesis etme amacı dışında bir amaçla da teslim edilebilir.
Bu açıdan, taraflar arasında rehni amaçlayan bir ayni sözleşme olması da gerekmektedir. Şunu da söylemekte fayda vardır; hamiline yazılı pay senedinin rehni herhangi bir şekil şartına tabi değildir. Rehin alan ile rehin veren arasında yazılı rehin sözleşmesi yapılması gerekmemektedir; taraf iradelerinin rehin kurma konusunda birleşmesi (ayni sözleşme) ve senedin teslimi (zilyetliğin devri) ile hamiline yazılı pay senedi üzerinde rehin hakkı tesis edilmiş olur.
Ancak, yazılı sözleşme yapılması ya da senet üzerinde rehnin belirtilmesi, ispat kolaylığı sağlamaya yardımcı olacaktır. Ayrıca, senet üzerinde bulunan rehin kaydı ile hamiline yazılı pay senedinin üçüncü kişiler tarafından iyi niyetle iktisabı da engellenebilir.
Rehinli senedin zilyetliğinin devri, rehin hakkının alenileşmesi bakımından önem arz etmektedir. Hamiline yazılı pay senetlerinin rehin amaçlı olarak zilyetliğinin devrinde, teslime bağlı rehin hükümleri gereğince, senetlerin münhasır zilyetliğinin rehin alana geçmesi gerekir. Bu sebeple, hükmen teslim ya da müşterek zilyetlik yoluyla rehin hakkı tesis edilemez.
Rehin hakkının kurulabilmesi için rehin verenin tasarruf yetkisine sahip olması gerekmektedir. Ancak TMK m. 990 gereği, hamiline yazılı senet üzerinde rehin hakkı kazanılması bakımından iyi niyet korunmaktadır. Bu sebeple, rehin alan rehin verenin tasarruf yetkisine sahip olduğunu bilmiyorsa ve bilmesi gerekmiyorsa, rehin hakkını kazanacaktır.
Nama Yazılı Pay Senetlerinin Rehni
Nama yazılı pay senetlerinin devri ciro ile gerçekleştirildiğinden, bu senetler genel kabul gören görüşe göre kanunen emre yazılı senet niteliğindedir. Bu sebeple emre yazılı senetlerin rehnine ilişkin hükümlere göre işlem yapılmaktadır. Bu açıdan, nama yazılı pay senetlerinin rehninde TMK m. 955 ve m. 956/2 uygulama alanı bulur. TMK m. 956/2'ye göre, diğer kıymetli evrakın rehni için senedin ciro edilmiş veya yazılı devir beyanı yapılmış olarak teslim edilmesi gerekmektedir.
TTK' nın 490. maddesinin 2. fıkrasına göre, hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabilir. TTK m. 647/2'ye göre, devrin gerçekleşmesi için emre yazılı senetlerde ciroya, nama yazılı senetlerde yazılı devir beyanına ihtiyaç vardır.
Anılan düzenlemeler uyarınca nama yazılı pay senetlerinin iki şekilde rehnedilmesi mümkündür. İlk şekilde rehin hakkı TMK m. 955/f.1 uyarınca rehin sözleşmesi ve zilyetliğin devri ile kurulmaktadır. İkinci halde ise TTK m. 689 uyarınca rehin cirosu ve zilyetliğin devri ile kurulmaktadır.
Rehin cirosu, bir para borcunun garanti edilmesi amacıyla emre yazılı senedin rehin edilmesi işlemi olarak tanımlanmaktadır.
Rehnin TTK m. 689 çerçevesinde ciro ve teslim yoluyla kurulması halinde, üzerinde rehin tesis edilecek pay senedinin arkasına rehin cirosu şerh edilmesi gerekmektedir. Kıymetli evrak için ciro, amaçlanan sonuca göre temlik cirosu, tahsil cirosu ve rehin cirosu olmak üzere üç şekilde yapılabilmektedir. Bu sebeple tereddüte yer vermemek adına cironun, rehin cirosu olduğunun belirtilmesi önemlidir. Rehin tesis edilmek istenen nama yazılı senet üzerine veya alonja 'bedeli rehindir, bedeli teminattır' ifadelerinden birinin yazılması veya rehni ifade eden başka bir kaydın yapılması ve rehin veren tarafından imzalanması ile rehin cirosu tamamlanmış olur (TTK m. 689). Rehin cirosunun beyaz ciro ile yapılması halinde geçerli olup olmayacağı doktrinde tartışmalıdır. Bir kısım yazara göre, rehin cirosunun beyaz ciro şeklinde yapılması mümkündür.
Belirttiğimiz üzere nama yazılı pay senedinin, TMK m. 955 uyarınca yazılı devir beyanı ile rehnedilmesi de mümkündür. TMK m. 955'e göre kurulan rehinde, rehin konusu pay senedinin üzerine rehni belirtilen hiçbir kayıt koyulmaksızın senet rehinli alacaklıya teslim edilir. Rehin kurulması için düzenlenen yazılı devir beyanının rehin veren tarafından imzalanması gerekir; devir beyanı açık veya örtülü bir şekilde yazılabilir.
Ancak beyanın örtülü yazılması durumunda, ifadelerden ve taraf iradelerinin yorumundan rehin kurma isteğinin bulunduğu tespit edilebilmelidir (TBK m. 19).
Rehin hakkının geçerli olarak kurulması için ciro ya da yazılı devir beyanı ile yapılması fark etmeksizin, senedin alacaklıya teslim edilmesi gerekmektedir. Yalnızca ciro veya yazılı devir beyanı rehin hakkının kurulması bakımından yeterli değildir. Buna göre, senedin zilyetliği, teslime bağlı rehin çerçevesinde alacaklıya devredilecektir. Rehin veren, senet üzerindeki dolaysız zilyetliğini sona erdirerek senedin dolaysız zilyetliğini alacaklıya devredecektir. Bu açıdan senedin zilyetliğinin alacaklıya devri, rehin hakkının kuruluşu bakımından kurucu niteliktedir.
Rehnin şirkete ihbar edilmesi mümkündür (TMK m. 955/2). Ancak rehnin pay defterine işlenmesine gerek yoktur. Zira pay defterine kayıt, şirkete karşı pay sahipliği sıfatının kazanılması bakımından gerekli olup rehin hakkı tesisi mülkiyet hakkının alacaklıya devri sonucunu doğurmadığından pay defterine kayıt yapılması mümkün değildir. Rehin hakkının pay defterine işlenmesinin mümkün olduğu kabul edildiği takdirde bu kayıt yine rehin hakkının kuruluşu bakımından bir öneme sahip olmayacak yalnızca rehnin borçluya bildirilmesi anlamı taşıyacaktır. Böylece ortaklık rehin hakkından haberdar olmadığını ileri süremeyecektir.
Nama yazılı pay senedi üzerinde rehin hakkı tesis edilmesi için rehin verenin tasarruf yetkisine sahip olması gerekir. Rehin verenin tasarruf yetkisi bulunmadığı takdirde rehin kurulmamış olur.[1]
-----------------
[1] Av. Esra KAYA, 'Anonim Şirket Payı Üzerinde Rehin Hakkı Kurulması', İstanbul Barosu Dergisi, Cilt: 94, Sayı: 6, Yıl: 2020, s.162-164