Enginar, yaygın olarak Güney Avrupa ve Akdeniz çevresinde yetiştirilmektedir. Dünya genelinde yetiştirilen enginarın en önemli üreticileri İspanya ve İtalya'dır. Ülkemizde ise Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde yapılan üretimin büyük çoğunluğunu Ege ve Marmara bölgeleri karşılamaktadır.
Enginarın enerji içeriği düşük, fenolik bileşikler, posa, C ve K vitaminleri ile fosfor, magnezyum, potasyum minerallerinden zengin bir sebzedir. Enginarın besin değeri, düşük yağ içeriği ile yüksek lif, vitamin, mineral ve biyoaktif bileşik içeriğine bağlanmaktadır.
Diyetisyen Betül Serttaş, 'Enginarın, kan şekeri ve kan lipit düzeylerini düzenlediğini, sindirim sistemini destekleyerek hazımsızlığı engeller, safra akışına yardımcı olur' diyor ve şöyle devam ediyor: İçerdiği folik asitle hamilelikte bebeğin sinirsel gelişimine ve anne sütü miktarının arttırılmasını destekler, karaciğer hastalıklarında iştah açıcı ve idrar söktürücü özelliği vardır. Enginarın kan şekeri ve kolesterol üzerinde dengeleyici özelliklerinin yüksek lif içeriğinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Enginarın antifungal, antimikrobiyal, antioksidan ve antispazmodik etkilerinin de olabileceği tespit edilmiştir.
Karaciğer karbonhidrat, protein, lipit ile vitamin-mineral metabolizması ve steroid metabolizmasında rol oynayan vücudun en büyük ve metabolik açıdan en kompleks organıdır. Toplumun %10'unda karaciğer hastalıkları görülmekte, karaciğer yağlanmasının ise en sık görülen karaciğer hastalığı olduğu bildirilmiştir. Enginarın içeriğinde bulunan antioksidanlar, toksinlerin varlığının azalmasına yardımcı olup, karaciğerden ve vücuttan atılmasını kolay hale getirir. Karaciğeri iyileştirmede katkıda bulunur.
Enginar koleretik ve kolagog etki göstermekte ve koleretik aktivitesine bağlı olarak kolerezis ve safra bileşiklerinin oluşumunu arttırmaktadır. Enginar bu etkisiyle dispepsi tedavisi için de önerilmektedir. Safra salgılamasında etkin rol oynayan maddenin scolymoside olduğu ve scolymosidenin kolerektik özelliği ile safra kesesini uyararak safra asidinin bağırsağa dökülmesini sağladığı ve karaciğerin yükünü azalttığı gözlenmiştir.
Enginarın kolesterol ve trigliserid düşürücü etkisinin olduğu ve kolesterol düzeylerini dengelediği gözlemlenmiştir.
İçeriğinde bulunan yüksek lif yapısı nedeniyle kan şekerini dengeleye yardımcı olur. Şeker kontrolünde olumlu etkiye sahip bir besindir.
Enginarın bileşimindeki birçok fitokimyasal maddenin, kanser ajanlarının salgılanmasını engelleyerek kansere ilişkin anjiyogenezi inhibe edebileceği belirtilmektedir. Aynı zamanda enginarda; prostat kanseri, meme kanseri ve löseminin önlenmesi ve tedavisine katkıda bulunabilecek birçok güçlü polifenol tipte antioksidan bulunduğu söylenmektedir.