213 sayılı VUK'nun 127. maddesinde yoklama konusu işlenilerek madde hükmünde yoklamadan 'maksat ve yetki'konusu ele alınmıştır. Buna göre, yoklamadan amaç mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmektir. Yoklamaya yetkili memurlar ayrıca vergi yasalarının uygulanması ile ilgili olarak mükelleflerin günlük hasılatlarını saptayabilirler. Yine, aynı şekilde yoklamaya yetkili memurlar mükelleflerin yazar kasa ile ilgili işlemlerini ve günlük hasılatlarını denetleyebilirler. Bunun dışında günü gününe kayıt yapılması zorunlu olan defterlerin işyerinde bulunup bulunmadığını, tasdikli olup olmadığını, bu defterlerin usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığını denetleyebilirler. Ayrıca yoklama memurları nakil vasıtalarını ve taşıtları denetleyip, bu araçların kullanmaları gereken sevk irsaliyesi, fatura, taşıma irsaliyesi, yolcu bileti, yolcu listesi, taşıt pul vergileri, taşınan yolcu ve malların miktar ve mahiyetlerinin envanterini tespit edebilirler.
Bilindiği gibi, 213 sayılı VUK'nun 131. md hükmüne göre düzenlenen yoklama fişleri kimi zaman mükellef aleyhine işlem doğurabilmektedir. Esasen yoklama fişleri yasal düzenleme gereği yapılan yoklama işlemlerinin sonuçlarını tutanak mahiyetinde olan 'yoklama fişlerine'aktarılmaktadır.[1] Bu yoklama fişleri veya tutanakları mahallinde ve 2 örnek olarak tanzim olunur ve bir nüshası o anda varsa mükellef veya yetkili adamına imzalattırılarak elden verilir. Mükellef yok ise o anda yoklama fişi daha sonra mükellefe posta ile tebliğ edilir. Yoklama sırasında mükellef bulunmazsa veya tutanakta yer alan konulara çekimser kalırsa ve imza atmazsa bu takdirde yoklama fişi polis, jandarma veya muhtar heyetinden birisine imzalattırılır.
Yoklama işlemlerinin sonuçları ve yoklama fişinin (tutanağı) birinci nüshası yoklaması yapılan kişi veya yetkili adamına bırakılır. Bunlar bulunmazsa, mükellefin bilinen adresine 7 gün içerisinde tebliğ edilmek zorundadır. Daha sonra bu yoklama fişlerinin ikinci nüshası yoklama memuru tarafından vergi dairesine tevdii olunur.[2]
Yoklama işlemlerinin mutlak surette yoklamaya yetkili memurlar tarafından yoklama fişine aktarılması ve bu fişin düzenlenmesi zorunludur. 213 sayılı VUK 128. md hükmüne göre kimlerin yoklamaya yetkili olduğu madde hükmünde 5 madde halinde belirtilmiştir. Yine söz konusu hükümde yoklama memurların yoklama yapmadan önce ellerindeki mevcut yoklama yetkilerini gösteren hüviyetlerini ibraz etmek ve kendileri tarafından mükellefe istenilmeden bu kimlik belgesini ibraz etmek zorundadırlar.[3]
Diğer yandan, 213 sayılı VUK md.135 maddesinde yer alan kimseler 'vergi incelemesine'yetkili bulundukları için bu kimseler aynı zamanda yoklama yapmaya ve yoklama fişi düzenlemeye de yetkilidirler.
Öte yandan, toplu yoklamalar ile ilgili olarak yasanın 134. maddesinde; vergi yasalarının uygulamaları ile ilgili bireysel yoklama fişleri yerine 'toplu yoklama fişleri'düzenlenebilir. Yoklama cetvelleri kullanılan bu gibi toplu yoklamalarda ihtilaflı olaylar 'yoklama fişi'mahiyetinde ayrı bir tutanak ile saptanabilir.
Yoklama fişleri, mükellefler ve mükellefiyetle ilgili maddi olaylarda mükellefin aleyhine işlem doğurucu olan durumlarda konuyla ilgili bu tutanaklar ihbarnamelere dayanak olarak gösterilmesi halinde dava konusu edilebilecektir.[4] Başka bir ifade ile, bu tutanaklara dayalı olarak daha sonra mükelleflere cezalı tarhiyat önerilmesi halinde bu tarhiyatlar vergi davasına konu edilebilecektir.[5]
Yine aynı şekilde düzenlenen yoklama fişine dayalı olarak mükellefler aleyhinde yapılan işlemler, yetki, şekil, sebep, konu, maksat yönlerinden hukuka aykırılık içermesi halinde bu işlemler yoklama fişinden kaynaklandığı için bunlar da vergi davasına konu edilebilecektir.
Yüksek mahkeme Danıştay tarafından verilen bir kararda; 'sevk irsaliyesi düzenlenmediği hususunun alıcı mükellefin işçisi nezdinde, tespit edildiği, anılan tutanağın (yoklama fişinin) VUK'nun 131. maddesine uygun olmadığı, dolayısıyla ceza kesilmesi için gereken koşulların olayda oluşmadığı anlaşıldığından, özel usulsüzlük cezasının kaldırılması yerindedir.' şeklinde karar verilmiştir.[6]
---------
[1] 213 sayılı VUK md. 133 ve VUK GT 3, 168.
[2] VUK md.132.
[3] VUK md.129 ve VUK GT 3.
[4] VUK md. 35
[5] VUK md.34
[6] Dnş. 4. D.nin, 02.07.2001 gün ve E:2000/4171-K:2001/3287 sayılı kararları.