Yasama dokunulmazlığın kaldırıılmasında dikkate alınması gereken hususlar

TBMM Başkanlığına intikal eden yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkerelerinin 33 adeti 24 Şubat ve 10 adeti de 2 Mart 2021 tarihinde Meclis Başkanlığınca Anayasa ve Adalet Komisyonlarından Kurulu Karma Komisyona havale edilmiştir. Tezkereler HDP milletvekilleri hakkındadır.

TBMM İçtüzüğünde hazırlık komisyonu ve karma komisyonunun çalışma usul ve esasları ile ilgili olarak detaylı bir düzenleme mevcut değildir. Sadece hazırlık komisyonunun, her siyasi partinin komisyona verebileceği üyeleri arasından ad çekme suretiyle 5 kişiden oluşacağı, kendine gizli oyla bir başkan ve sözcülük görevini de yapacak bir katip seçeceği, bütün kağıtları inceleyip gerekirse o milletvekilini dinleyeceği ve tanık dinleyemeyeceği, raporunu göreve başlamasından itibaren en geç 1 ay içinde vereceği, Karma Komisyonun da hazırlık komisyonunun raporunu ve eklerini görüşeceği hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca, dokunulmazlığının kaldırılması istenen milletvekilinin isterse hazırlık komisyonunda, Karma Komisyonda ve Genel Kurulda kendini savunabileceği veya bir üyeye savundurabileceği belirtilmektedir.

Anayasa Komisyonu 26 ve Adalet Komisyonu da 26 üyeden oluştuğundan, Anayasa ve Adalet Komisyonlarından Kurulu Karma Komisyonun üye sayısı 52'dir. Karma Komisyonda AKP 26, CHP 12, HDP 6, MHP 4 ve İyi Parti 4 milletvekili ile temsil edilmektedir.

Karma Komisyonun başkanı, başkanvekili, sözcü ve katibi Anayasa Komisyonunun başkanı, başkanvekili, sözcü ve katibidir. Bunlar da sırasıyla Bekir Bozdağ, Ali Özkaya, Emine Zeybek ve Zeynep Gül Yılmaz'dır.

5 üyeden oluşacak hazırlık komisyonunda AKP'nin 3, CHP'nin 1 ve HDP'nin 1 üyesi olacaktır. MHP ve İYİ Parti üye veremeyecektir. Verememelerinin nedeni, 5 sayısının sabit olması ve siyasi parti gruplarına dağılımının hesaplanmasından kaynaklanmaktadır.

İşte bu noktada, Anayasa'nın 95 inci maddesinin ikinci fıkrasından dolayı üye dağılımı tartışmalara sebep olabilecektir.

Anayasa'nın söz konusu fıkrasına göre, İçtüzük hükümlerinin, siyasi parti gruplarının, Meclisin bütün faaliyetlerine üye sayısı oranında katılmalarını sağlayacak yolda düzenlenmesi gerekir. İçtüzük bu hükme uygun düzenlenmediği için MHP ve İyi Parti Hazırlık Komisyonunda temsil imkanı bulamayacaktır.

Diğer taraftan, Anayasa ve Adalet Komisyonlarındaki üye sayısı saptanırken bağımsızlar dikkate alınmadığı için siyasi partiler güçlerinden daha yüksek oranda Meclis faaliyetlerine katılmış olacaktır. Anayasa Mahkemesi, müteaddit kararlarında temsilin ne daha az ve ne de daha çok olmaması gerektiğini belirtmiştir.

Bugün Parlamentoda grup kuramamış siyasi partilere mensup milletvekili bağımsız olarak hesaba katılmaktadır. Böylece, TBMM'de bağımsızların sayısı 20'dir. Anayasa ve Adalet Komisyonlarının teşkilinde bunlar hesaba katıldığı takdirde her bir komisyonda bunlara 1'er üye düşmektedir.

Bağımsızlar hesaba katıldığı takdirde hesaplamalara göre, HDP'in adı geçen komisyonlarda 1'er üyesi bağımsızlara geçmiş olacaktır. Dolayısıyla bağımsızlar Karma Komisyonda 2 üye ile temsil edilmesi gerekecek.

İçtüzük 27'ye göre komisyonlar, üye tamsayısının üçte biri ile toplanır ve hazır bulunan üyelerin salt çoğunluğu ile karar verir.

Anayasa'da ve TBMM İçtüzüğünde, yasama dokunulmazlıklarının kaldırılması ile ilgili olarak esasa müteallik kurallar yer almamaktadır.

Bu nedenle, bugüne kadar Cumhuriyet Senatosu İçtüzüğünün 140.maddesi, dokunulmazlığın kaldırılması işlemlerine ışık tutmuştur. Bu maddede bazı ilkeler yer almıştır. Anayasa Mahkemesinin de bu ilkeleri benimsediği, Elazığ eski milletvekili Mehmet Ağar hakkında 1997 yılında verilen yasama dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin kararın iptali için yapılan başvuruyu incelemesinden anlaşılmaktadır. Mahkemenin kararı, 06.05.1998 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Her şeyden önce şunu belirtmekte yarar var. Türkiye, Avrupa Konseyi ülkeleri arasında, dokunulmazlığın kaldırılması kararlarını yargı denetimine tabi tutan tek ülkedir

Anayasa Mahkemesince, söz konusu karar ile diğer kararlarındaki dokunulmazlık ile ilgili olarak ileri sürülen görüş ve kabul edilen kriterlerin TBMM Genel Kurulunda ve komisyonlarında dikkate alınması gerekmektedir. Bu görüş ve kriterler özet olarak şöyledir:

Anayasanın 85. maddesinde, dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin kararın Anayasaya, kanuna ve İçtüzüğe uygunluğunun denetlenmesi öngörülmüştür. Anayasanın 2.maddesinde Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olarak tanımlanmıştır. Bundan dolayı yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin kararların denetiminde hukuk devletinden beklenen objektif ölçülerin esas alınması zorunludur.

85 inici madde gereğince Anayasa Mahkemesi, biçim yönünden yapılan itirazları İçtüzük hükümleri bakımından incelemektedir.

Mehmet Ağar, hakkındaki dokunulmazlık dosyasının komisyonda ve genel kurulda öncelik ve ivedilikle ele alındığını, dosyasından önce başka dosyalar komisyonda mevcutken onlar görüşülmeyip dosyasının gündeme alınarak sonuçlandırılmasına itiraz etmiştir. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğün 26.maddesindeki usule göre gündem yapılabileceğini belirtmiştir.

Ayrıca Mahkeme, yasama organının gündemine egemen olmasının genel bir ilke olduğunu, bu ilkenin onun adına çalışan komisyonlar hakkında da geçerli olduğunu belirtmiştir.

Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin istemin, Cumhuriyet Senatosu İçtüzüğünün 140.maddesinde belirtildiği gibi, suçlamanın ciddiliği, siyasi amaçlara dayanmaması, üyenin şeref ve onurunun korunması, hukuksal gerekler dışına çıkılmaması yönlerinden incelenmesi gerekir.

Dokunulmazlık, yasama organı üyelerinin görevlerini tam olarak yerine getirmelerini engelleyecek gereksiz suçlamalardan korumak amacına yöneliktir. Ancak yöneltilen suçlamanın ciddi olması halinde yargılanma yolunun açılması, kamu yararı ve milletvekilinin şeref ve onurunun korunması bakımından zorunlu bulunmaktadır. İsnadın ciddi olduğunun kabulü için isnadın dayanaklarına inilmesi, bu da doğal olarak delillerin elden geçirilmesini gerektirecektir. Bunun delillerin değerlendirilmesi ile karıştırılmaması gerekir. Delilleri değerlendirme görevi yargı mercilerine özgüdür. İsnadın ciddi olduğunun kabulü için ağırlığı yeterli görülmeyip, gerçeğe uygunluğunun da araştırılması gerekir.

Dokunulmazlığın kaldırılması isteminden karara kadar olan süreç içindeki davranışlar, dokunulmazlığın kaldırılmasına karar veren çoğunluğun tutumu, komisyon ve Genel Kuruldaki konuşmalar, dokunulmazlığın kaldırılmasına yol açan suçlamanın(isnadın) niteliği ve ciddiliği yönünden ileri sürülen gerekçeler ve bunların doğruluğu yönünde ortaya konulan kanıtlar, kararın alınmasındaki yöntemlerin siyasi amaca yönelik olmaması gerekir.

Suçlamanın yasama organı görevi ile bağdaşmayacak nitelikte görülmesi halinde de üyenin şeref ve onurunun korunması için dokunulmazlığının kaldırılması yeterli bulunmaktadır.

Milletvekilinin yasama dokunulmazlığının kaldırılabilmesi için Genel Kurulun en az 200 milletvekili ile toplanması ve en az 151 üyenin kabul oyu gereklidir. Toplantıya katılanların sayısı 300'ün üzerinde olduğu takdirde karar yeter sayısı toplantıya katılanların salt çoğunluğu olacaktır. Örneğin katılanların sayısı 500 ise kabul için 251 oya ihtiyaç vardır.(Anayasa madde:96)