Belki de şu aralar en huzur bulduğum şey...
Yağmur damlalarını yüzümde hissetmek,
Tabiat ana ile temasa geçmek olağanüstü ...
Uçup yağmurun kaynağına dokunmak isterdim.
Diyardan diyara dolaşmak belki.
Rüzgarlara kuşkusuzca teslim olmak...
Bedenimi o güzel tını ile sarsmak
Penceremden yağmurun kışkırtıcı dansını izlerken çilek kokulu mumlarımı pencere önüne diziyorum.
Buğulu ve hüzünlü bir görüntü oluşturuyorlar.
Rüzgar ağaçlardan süzülüyor, acımasızca pencereme çarpıyor.
Geçmişe gidiyorum.
Yıkık dökük harap olmuş bir yerdeyim.
Rüzgarlara direniyorum.
Ben rüzgara aşıktım.
En zor şeye aşıktım
Tutması ve zapt edilmesi en zor şeye...
Bir rüzgar beni dönüp dolaşıp hep aynı kıyıya götürüyor
Ve ben o kıyıya her seferinde direniyorum...
Geri dönüyorum.
Sayfalar dolusu şiirler gibi
O kıyıya delicesine aşığım.
Orada bulunmaktan hoşnut olmadığım ama vazgeçemediğim kıyıya müptela oluyorum.
Yine kırılıyorum.
Yine teslim oluyorum.
Ellerime deniz kabukları takılıyor
Alıp şimdiki zamana saklıyorum
Gözlerimi açıyorum.
Mumlar bitmek üzere
Yağmur dur durak bilmiyor.
Ve ben yine geçmişime teslim olmuş bir şekilde mumları söndürüyorum.
Belki de bir daha yakmamak üzere.