Bilindiği gibi, 6009 sayılı yasa gelir vergisi yasası ile bir kısım vergi kanunları ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklikler yapmıştır. Toplam 63 maddeden oluşan bu torba yasa geçmiş dönemde birçok yasada aksayan ve düzeltilmesi gereken hükümleri düzeltmiş niteliktedir.
6009 sayılı yasaya göre, vergi idaresi tarafından mükelleflere yapılacak birçok tebligat bundan böyle elektronik olarak yapılmaya başlanacaktır. Vergi daireleri bu sayede birçok kırtasiyecilikten kurtulmuş olacaktır. Mükellefler de artık kağıt ortamdaki tebligat yerine kendilerine, idare tarafından kendi e-posta adreslerine tebligat atılmış ve yapılmış olacaktır. Daha doğrusu e-tebligat gerçekleşmiş sayılacaktır.
SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) tarafından birçok işverene ve hatta birçok sigortalıya (e-posta adresleri kurumda bulunan) elektronik ortamda kendi durumları ile ilgili olarak bazı tebligatların yapıldığı son 1 yıldır görülmektedir. Gerçekten de elektronik tebligat son derece hızlı ve çağdaş bir tebligat yöntemi olarak ortaya çıkmaktadır.
E-tebligatın kendine has kolaylıkları olmasına rağmen pratik bir tebligat sistemidir. Klasik ortamda yapılan tebligatların uygulamada birçok sakıncaları bulunduğu ve bu tebligatların bir bölümünün yargıya taşındığı zaman, zaman zaman da iptal edilmiş olduğu görülmektedir.
6009 sayılı torba kanun ile VUK'nunda yapılan düzenleme gereği e-tebligat ilkeleri konusunda usulleri düzenleme yetkisi Maliye Bakanlığına verilmiş bulunmaktadır. Maliye Bakanlığı da 6009 sayılı yasadan almış olduğu bu yetkiye istinaden e-tebligatın ilke ve yöntemlerini önümüzdeki günlerde belirleyip bir genel tebliğ ile kamuoyuna duyuracaktır.
Maliye Bakanlığı'nın yayımlayacağı genel tebliğde e-tebligatla ilgili kanunda verilen yetkiyi aşan yeni kurallar getirmeyeceği düşüncesindeyiz. Eğer, Maliye Bakanlığı kendisine verilen yetki sınırlarını aşan ölçüde bir takım kurallar ihdas etmesi halinde 6009 sayılı yasa ile çelişecektir. Ne var ki, uygulamada birçok vergi mükellefinin bırakınız e-posta adresini, internet sitesi dahi bulunmamaktadır. Birçok şirket hariç, gelir vergisine tabi şahıs işletmelerini e-posta adresinin bulunmadığı gerçeği dikkate alındığında bu uygulamanın ne derece başarılı olacağı tartışmalıdır.
İşin bir başka boyutu da mükelleflerin vergi ile ilgili işlemlerini bugün itibariyle mali müşavir ve muhasebeciler, yeminli mali müşavirler elektronik ortamda yerine getirmektedir. Anlaşılan o ki, Maliye Bakanlığı bundan böyle bütün işlemleri elektronik ortama taşıma niyeti içerisindedir. Özellikle 1/1/2010 tarihinden itibaren KDV iade/yüklenim listelerinin VEDOP ortamında Maliye Bakanlığı'na yollandığı uygulaması dikkate alındığında bütün vergileme ve muhasebe işlemleri elektronik ortama dahil edilmiş durumdadır.
E-tebligatla ilgili çeşitli tereddütlerimiz bulunmaktadır. Buna göre, Türkiye çapında bütün vergi beyannameleri ile ilgili iş ve işlemlerin 3568 sayılı yasaya göre unvan almış meslek mensupları tarafından icra edildiği bilinmektedir. Bazı meslek mensuplarının defterini tuttukları mükelleflerin mutlak surette 'sözleşme'yapmaları ve aynı zamanda defterini tuttukları ve müşavirliğini yaptıkları bu gerçek ve tüzel kişilerin genel vekaletnamelere sahip olmaları zorunludur. Öte yandan, e-tebligat konusunda idarenin mutlak surette her meslek mensubu ile 'tebligat sözleşmesi' yapması gerekliği kanısındayız. Geçmiş dönemlerde 213 sayılı VUK'na eklenen hüküm ile 'iletilerin' tebligat yerine geçeceği yasaya eklenmiştir. Bu iletiler elektronik ortamda mükellefe ve aynı zamanda meslek mensubuna yapılmış addedilmiştir. Burada meslek mensubunun bu müşteri ile sözleşmesinin olmaması halinde veya vekaletnamesine sahip olmaması halinde durum ne olacaktır? Bu durum düşündürücüdür. Hatta, zaman zaman meslek mensubu ile mükellefi arasındaki hizmet sözleşmesi yenilenmediği takdirde veya bu sözleşme iptal edildiği takdirde yapılan iletiler ve tebligatlar ne olacaktır? Bunlar uygulamada her zaman ortaya sorun olarak gelmektedir.
E-tebligattaki amaç daha ziyade mükellefin veya meslek mensubunun konudan, mükellef ve mükellefiyetle ilgili durumlardan haberdar edilmesidir. Vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bütün vesikaların mükellefin veya muhasebecisinin e-posta adresine iletilmesi tebliğ yerine geçmektedir. Bu ileti mükellefe iletilmeyip muhasebecisine iletilirse durum tebliğ yerine geçecek midir? Ya da bu iletiler, mükellefin e-posta adresine bırakılması halinde ne sürede ve hangi koşullarda tebliğ edilmiş sayılacağı muğlaktır.
Maliye Bakanlığı'nın e-tebligat uygulamalarını çok yönlü düşünüp buna göre uygun bir e-tebligat yönetmeliği veya genel tebliği hazırlamasında yarar vardır. Tebligat birçok işlem için başlangıcı ve baz hareket tarzını belirleyen önemli bir eşiktir. Maliye Bakanlığı'nın bu konuda kendi taşra örgütünden ve mesleki kurumlardan, TÜRMOB'dan ve üniversitelerden bilgi alarak e-tebligat işlemlerini düzenlemesinde yarar vardır.
[1]6009 sayılı kanun 23/7/2010 tarihinde kabul edilmiş olup 1/8/2010 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun tam adı: Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanundur.
[2]6009 sayılı yasa md. MADDE 7-4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa 107. maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki 107/A maddesi eklenmiştir.
'Elektronik ortamda tebliğ: MADDE 107/A- Bu Kanun hükümlerine göre tebliğ yapılacak kimselere, 93 üncü maddede sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabilir. Maliye Bakanlığı, elektronik ortamda yapılacak tebliğle ilgili her türlü teknik altyapıyı kurmaya veya kurulmuş olanları kullanmaya, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirmeye ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılacakları ve elektronik tebliğe ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.'
[3]SARISU Ekrem, 'Vergide Elektronik Tebliğ Dönemi Başlayacak', Posta Gazetesi, 30.07.2010.
[4]Bir yargı kararında elektronik olarak yapılan tebligatların muhatabına bizzat tebliğ edilmesi gerektiği karar altına alınmıştır. Özellikle elektronik ortamda meslek mensupları tarafından şifre ve parola ile alınan tahakkuk fişlerinin tebligat yerine geçmeyeceği sadece bilgi amaçlı bir bilgisayar çıktısı olduğu bilinmektedir. Bilgisayar üzerinden mükellef adına çıkarılan vergi ve ceza ihbarnamelerinin mükelleflere posta veya memur eli ile tebliğ edilmesi ayrıca gerekmektedir.
[5]Bkz. 213 sayılı VUK mük. md.355
[6]Bkz 213 sayılı VUK md.28 (5228 sayılı yasanın 3. maddesi ile eklenen bent hükmü). Ve ilgili olarak bkz. VUK GT Seri No:340.