Türkiye’de kadına yönelik şiddet, uzun yıllardır devam eden toplumsal bir sorun olarak öne çıkmaktadır. Bu şiddet türü, fiziksel, psikolojik, cinsel, ekonomik ve dijital şiddet gibi birçok biçimde ortaya çıkabiliyor. Kadına yönelik şiddetin artışında kültürel, sosyal, ekonomik ve hukuksal etkenlerin bir arada rol oynadığı düşünülmektedir.
Kadına Yönelik Şiddetin Boyutları
Fiziksel şiddet: Kadının vücuduna zarar vermeyi amaçlayan, dayak, vurma, itme gibi eylemleri içerir.
Psikolojik şiddet: Kadının özgüvenini zedeleyen, tehdit, hakaret ve aşağılama gibi davranışları kapsar.
Cinsel şiddet: Kadının rızası olmadan cinsel eylemlere zorlanmasıdır.
Ekonomik şiddet: Kadının ekonomik bağımsızlığının kısıtlanması, maddi kaynaklarının kontrol edilmesi gibi davranışlardır.
Dijital şiddet: Sosyal medya ve diğer dijital araçlar kullanılarak kadını hedef alan tehdit, taciz ve aşağılama gibi davranışları içerir.
Kadına Yönelik Şiddetin Nedenleri
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği: Kadın ve erkek arasındaki eşitsizlik, toplumsal normlarla pekiştirilmekte ve şiddetin zeminini hazırlamaktadır.
Eğitim eksikliği: Şiddetin yanlış bir çözüm yolu olduğunun farkına varılamaması, eğitim seviyesinin düşüklüğü ile doğrudan ilişkilendirilmektedir.
Kadın hakları bilincinin eksikliği: Kadınların hakları konusunda bilinç eksikliği, şiddetin normalleşmesine yol açmaktadır.
Yetersiz yasal yaptırımlar: Yasalarda bazı eksikliklerin olması ve mevcut yasaların tam olarak uygulanamaması, şiddetin cezasız kalmasına neden olabilir.
Ekonomik bağımlılık: Kadınların ekonomik açıdan bağımsız olamamaları, şiddet gördükleri ilişkilerden çıkmalarını zorlaştırmaktadır.
Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İçin Yapılması Gerekenler
1. Eğitim ve Farkındalık Artırma
· Toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine eğitimler yaygınlaştırılmalı.
· Kadına yönelik şiddetle ilgili medya kampanyaları artırılmalı, şiddetin hiçbir biçimde kabul edilemez olduğu vurgulanmalı.
· Okullarda müfredatlara toplumsal cinsiyet eşitliği dersi eklenmeli.
2. Yasal Düzenlemeler
· Kadınları şiddetten koruyan yasalar güçlendirilmeli ve uygulanabilirliği artırılmalı.
· İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası anlaşmaların etkin bir şekilde uygulanması sağlanmalı.
· Şiddet faillerine yönelik caydırıcı cezalar artırılmalı.
· Kadınların korunması için uygulanan tedbir kararları hızla ve etkin şekilde hayata geçirilmeli.
3. Ekonomik Güçlendirme
· Kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarını sağlayacak politikalar geliştirilmelidir. Bu amaçla mesleki eğitimler artırılabilir ve kadın istihdamı teşvik edilebilir.
· Mikro kredi imkanları sağlanarak, girişimci kadınların desteklenmesi önemli bir adımdır.
4. Kadın Sığınma Evlerinin Sayısının ve Kalitesinin Artırılması
· Türkiye genelinde yeterli sayıda ve donanımda kadın sığınma evi oluşturulmalıdır.
· Sığınma evlerinin yönetimi profesyonel olmalı ve şiddet mağdurlarına psikolojik, hukuki ve sosyal destek sunulmalıdır.
5. Toplumsal Destek ve Aile Danışmanlık Hizmetleri
· Şiddet mağdurlarına yönelik destek hatları ve psikolojik danışmanlık hizmetleri yaygınlaştırılmalıdır.
· Aile içi şiddetin önlenmesi amacıyla aile danışmanlık merkezlerinin sayısı artırılmalı ve bu merkezlerin etkinliği sağlanmalıdır.
6. Erkeklere Yönelik Eğitim ve Rehabilitasyon Programları
· Şiddet eğilimindeki erkekler için rehabilitasyon programları oluşturulmalı.
· Erkeklerin toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilinçlenmesi için eğitim ve seminerler düzenlenmelidir.
7. Sivil Toplum Kuruluşları ve Kamu İş birliği
· Kadına yönelik şiddetle mücadelede sivil toplum kuruluşları ile kamu kurumları arasında daha güçlü iş birlikleri kurulmalıdır.
· STK’lar, şiddet mağdurlarına hukuki ve psikolojik destek sağlama konusunda daha fazla yetkilendirilmeli ve desteklenmelidir.
Özet olarak kadına yönelik şiddet, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliği başta olmak üzere çeşitli nedenlerle ortaya çıkmaktadır. Bu sorunun çözümü için toplumun tüm kesimlerinin katılımını gerektiren kapsamlı politikalar geliştirilmelidir. Eğitim, yasal düzenlemeler, kadınların ekonomik güçlendirilmesi ve şiddete karşı sıfır tolerans ilkesi gibi adımlar atılmalıdır.