Trump ve Niyetleri

Bizde güzel bir atasözü vardır: Bir deli kuyuya taş atmış kırk akıllı çıkaramamış. Bu söz TRUMP için biçilmiş kaftan. Ne yapacağı kestirilemeyen bu insan devasa bir ekonomiyi, teknolojiyi ve askeri gücü yönetiyor. Bir imza ile birçok uluslararası sözleşmeyi fesh ediyor ya da dahil oluyor. Hatta harita üzerinde isimler değiştiriyor, Meksika Körfezi’ni Amerika Körfezi olarak ilan edebiliyor. Kanada’ya gelin Amerikan eyaleti olun teklifini ciddi ciddi yapabiliyor. Bağımsız bir ülkeye eyalet olma fikrinin mantıklı bir seçim olduğunu kabul ettirmeye çalışıyor.
 

Bir ülke başkanı olma misyonun dışında tabiri caizse bir tüccar mantığı ile kararlar veriyor. Yıllar önce Kudüs’ü İsrail’e dahil eden beyni bu defa Gazze için Miami olma hayali ile yanıp tutuşuyor. Filistin halkını yaşayamayacakları ülkelerinde, İsrail için turizm cenneti kuracak işçiler yapma planları kuruyor. İşin kötüsü buna canı gönülden inanıyor ve pek çok insanı çevresinde topluyor.
 

Birkaç yıl önce Ukrayna için silah desteği yapan ülkesini bu sefer Rusya’nın yanında konumlandırıyor. Zihni tamamen kutuplaşma mantığı ile çalışıyor. Kongre saldırısına katılanları affediyor. Dış yardımları durduruyor. Destek verilen ülkelere göndermiş olduğu HIV, tüberküloz, yenidoğan için tıbbı malzemeler ve sıtma ilaçları da bu durdurulan yardımlar arasında.
 

Güney sınırı için ulusal acil durum ilan edip, Dünya üzerindeki tüm ülkelerin sınırlarını delik deşik edecek planlara imkan sağlıyor. Ayrıca idam cezasını tekrar devreye sokan bir kararnameyi de yürürlüğe alıyor. Buna göre ülkede yasadışı olarak bulunan yabancılar bir suç işlerlerse, bir güvenlik memuru ya da polisi öldürürlerse bu cezaya maruz kalabilirler.
 

Genel olarak bu yazdıklarım aslında yaptıklarının ve ileride yapacaklarının yanında devede kulak. Güven vermeyen bir süper güç lideri olarak, saatli bomba misali Dünya ülkeleri üzerinde tehdit oluşturuyor. Niyetlerinin ve düşüncelerinin 4 yıllık görev süresi boyunca ülkemizden uzak olması dileğiyle.