Günümüzde yaygın olan ve özellikle gelişen teknoloji ile önemi artan start-up'ların 2018 yılı başından itibaren bir finansman sıkıntısı içinde olduğu ve yabancı yatırımcı çekemediği, Türk yatırımcıların ise sadece ilk yıllardan itibaren yüksek gelir getirebilecek start-up'lara yöneldiğini hepimiz biliyoruz.
Bu nokta da start-up'ların finansman sıkıntısında ana unsur nedir? Bugünkü yazımızda buna değinmek istiyorum.
Bildiğimiz üzere Türkiye de finansal tablolar genellikle vergi mevzuatı esas alınarak düzenlenmektedir. Ancak yurtdışında bu konuya farklı bir gözle bakılmakta ve vergi arka planda tutulup finansal yöntemlere göre finansal tablolar hazırlanmaktadır. Ardından sene sonunda vergi hesaplaması için gerekli ayarlamalar yapılmaktadır. Daha doğru beyanname bazlı muhasebe yerine finans bazlı geleceği gören muhasebe yurtdışında özellikle gelişmiş ülkelerde uygulanmaktadır.
Bu durumu tespit eden devletimiz yeni bir kurum kurmuştur. Herkesin ayrı telden çaldığı ve dağınık bir şekilde uygulanan finans bazlı gelecek muhasebesini tek bir çatı altında toplamış ve tek bir kurumun bunu düzenlemesini sağlamış ve kafa karışıklığını engellemiştir. Bu kurumun adı KAMU GÖZETİM KURUMU' dur. Kamu Gözetim Kurumu'nun vizyonu yüksek kalitede ve güvenilir bir finansal raporlama ve bağımsız denetim ortamı oluşturmaktır. Bağımsız denetim ayağı sonraki makalelerimizin konusu oluşturmaktadır. Bu makalemizde finansal raporlama kısmını ele alacağız.
Şuanda Kamu Gözetim Kurumu'nun yayınladığı finansal raporlama standartları dünyada kullanılan ve yatırımcıların kararlarını almalarına etki eden, finansal tabloların hazırlanmasından kullanılan Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarının Türkçe çevirisidir. Bu standartlar bu sebepten Türkiye Finansal Raporlama Standartları adını almıştır. Aslında baktığımız bu standartların çevirisini yapmak çok emek ve zaman gerektirir. Sebebi ise bazı İngilizce terimlerin özellikle muhasebesel ve vergisel bazla Türkçe karşılıklarının olmamasıdır. Ancak buna rağmen Kamu Gözetim Kurumu güncel terimleri kullanarak bu Uluslararası standartları dilimize çevirmiş ve gerekli düzeltmeleri yapmıştır.
Aslında bu yapılan muhasebemizin daha doğrusu kayıtlarımızın gelişmiş ülkeler seviyesine getirilmesinde bir milattır. Start-up'lar Türkiye Finansal Raporlama standartlarına göre muhasebelerini tutarlarsa yurtdışından yatırımcı bulma konusunda yada Türkiye de var olan yabancı firma fonlarından yada iştiraklerinden finansal kaynak bulmakta zorlanmazlar. İngilizce, nasıl bir uluslararası dil ise ve her ülkede geçerliyse Uluslararası finansal tablo standartları da aynıdır. Şu anda bunları Türkçeye çeviren ve uygulatan ve devamlı güncelleyen Kamu Gözetim Kurumumuz gibi bir devlet kurumuna sahipken start-up ve girişimcilerin bunu iyi kullanıp finansal tabloların bu standartlara göre hazırlamaları gerekmektedir. Bu sayede konuşma dilinde İngilizce ile sahip oldukları evrenselliğe finansal açıdan bu standartlarla sahip olabilirler ve bu sayede çoğu uluslararası firmanın yatırımını kendilerine çekebilirler.
Şunu unutmayalım aynı dili konuşmaya artık vücut hareketleri yeterli olmuyor, söylemek ve yazmakta gerekiyor.
Bu konuda girişimcilere ve start-up'lara yardımcı olmaya her zaman hazırım. Ülkemize, üretmek isteyenimize ve çalışanımıza katkımız olsun.