Spiritüel yaşam gerçek mi para tuzağı mı?

Spiritüel kelimesi bazı yerlerde ruhçuluk, ruhaniyet, ruhani varoluş olarak geçmektedir. Son günlerde yaşanan acı bir olay nedeniyle medyada sıkça konuşulan bir konu haline gelmiştir. Spiritüellik kavramı materyalizmin zıttı olarak düşünülebilir. Günümüzde dinsel, mistik ve felsefi  konularda çalışan akım, ekol ve gruplar kendilerine spiritüalist adını vermektedir. Metafizik olarak herbiri farklı görüş ve düşünceleri savunsalar da temellerinde ruha olan inanç yer almaktadır.
 

Spiritüel yaklaşıma göre her insan bir enerji ile dünyaya gelmektedir. Zamanla sistemin içinde, yaşananlarla ruhsal farkındalık azalır ve spiritüel enerji düşer. Bunu geri kazanmak için kişinin kendini dinlemesi gerekir. Doğrularını ve yanlışlarını kabul ederek, hataları nedeniyle kendisini affetmelidir. Kötü düşüncelerini pozitife çevirmeli, iyiyi düşünmeli ve buna odaklanmalıdır. Çünkü her kötü düşüncenin evrene kötü mesaj gönderdiğine inanılır.
 

Spiritüellik olarak çakra açma, astral seyahat, bio enerji, çığlık terapisi, karanlık inziva gibi çalışmalar ön plana çıkmaktadır. Bu uygulamalardan medet uman, sonrasında para tuzağına düşen insanların sayısı ise azımsanmayacak düzeydedir. Doktorlar ise bu uygulamaların bilimsellikten uzak olduğunu vurgulamaktadır.
 

Her kesimden insanın ilgi duyduğu spiritüel çalışmalar genel olarak telkine dayalıdır. İnsanların ruhsal olarak çöküntü yaşadıkları zamanlarda, bir çıkış yolu bulmaya ihtiyacı olduğu anlarda telkine daha açık oldukları bilinmektedir. Bilime inanan insanlar tarafından yapılan bu çalışmaların büyücülük ve muskacılıktan farkı bulunmamaktadır.
 

Spiritüel alanlarla ilgilenen kişiler açısından yapılan uygulamaların amacı ise geçmişten ders alarak günümüzdeki farkındalığı arttırmak. Bu işlemlerde alınan paralarda son derece yüksek ve çoğu elden alındığı için kayıt dışı. Aslında bu alanda da işin içine giren bir hukuksuzluk söz konusu. Bu nedenle işin içine para mevzusu girince benim şahsi kanaatim ruhanilikten uzaklaşıldığı. Metaryalist akımın zıttı olarak görülen bu düşünce tarzında maddiyatın işe girmesi her şeyi değiştiriyor. Tabi inanıp inanmamak tamamen kişiye kalmış.