Sığınmacı sorununda duygu mu mantık mı?

Suriye sorununun Türk ekonomisine faturası her geçen gün artıyor. Sadece sığınmacılara harcanan tutar değil bir de iç savaşın ekonomik ve sosyal olarak kaybettirdikleri var.

DIŞ TİCARETE DARBE

Türkiye'nin 2010 yılında Suriye'ye ihracatı 1 milyar 845 milyon dolardı. Bu rakam 2018'de 1 milyar 344 milyon dolara geriledi. 2019'un Ocak-Mayıs döneminde bu rakam 520 milyon dolar civarında.

Gerilen ilişkiler nedeniyle, Suriye'de iş yapan Türk firmaları da mağdur oldu. 1,5 milyar doların üzerindeki iş hacmi yok oldu.

TURİST AZALDI SIĞINMACILAR ARTTI

2011 yılında 1 milyona yakın Suriyeli turist ülkemizi ziyaret etmişken bu rakam 2012 yılında yaklaşık 160 bin kişi azaldı. 2013 yılından bugüne ise ülkemize giriş yapan Suriyeli sayısı arttı. Ancak bu artış turizmden değil, sığınmacılardan kaynaklandı.

KOMŞU İLLER

Suriye sınırına yakın şehirlerin ekonomileri de gerginlikten nasiplerini aldılar. Ekonomisinde Suriye ile ticaretin önemli yer tuttuğu bölge illerinde yaşanan olumsuzluklar arttı.

SIĞINMACILARA 40 MİLYAR DOLAR

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre; Türkiye'deki kayıtlı Suriyeli sayısı Temmuz 2019 itibariyle 3 milyon 630 bin 575 kişi oldu. Bu kişilerin 1 milyon 965 bin 595'u erkeklerden, 1 milyon 664 bin 980'i ise kadınlardan oluşuyor.

Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılar için harcadığı para, 40 milyar doları geçti. Bu rakam her geçen gün artıyor.

MANTIKLA HAREKET ETMEK ŞART

Son günlerde Sığınmacılar ile ilgili sorunlar iyiden iyiye arttı. Sorunun en güzel çözümü Suriye'de güvenli bölgelere sığınmacıların dönüşünün sağlanması. Özellikle, engelli ve yaşlı olmayan ve 18 yaşından büyük erkek sığınmacılardan vatandaş şikayetçi…

Ekonomik ve sosyal gerçeklere göre hareket etmek, geleceğe ilişkin riskleri dikkate alarak politika üretmek hem Suriyeli sığınmacıların hem de Türk vatandaşlarının huzuru ve güvenliği için şart. Diğer bir ifade ile konuya duygusal değil mantıksal bakmak gerek.