Sibop da patladı!

Bir ipad, bir tripod...

Olan biten bu kadar basit değil. Dün tetik çektirilen eller bugün film çekiyor. 'Üç ay içinde 12 tane video çekerek yaşanılanları sizlerle paylaşacağım' demesine bakmayın şimdiden 7 video yayınladı.

Eteğindeki taşları dökmüyor. Hele hele bir vicdan muhasebesi sonucunda da konuşmuyor. Kurguluyorlar. Yazıyorlar. O da yazının aktığı ekrandan okuyor.

Bir ipad, bir tripod... Sonunda patladı sibop…

İlişkilerine güveniyordu ki bir itirafı geldi.

-Akit'ten Ulusal Gazeteye kadar yazı işleri müdürleriyle abi-kardeş gibi olduğumuz yerlere bile 'suç örgütü' olarak yazdırabilecek güçteler.

Kim? Derin devleti dalgaya alıyor. 'Kimmiş derin göreceğiz' diyor…

Okurken, suçluyor, hedef gösteriyor. İlk videoda küçük kızının gözyaşları için dünyayı yakacak adamdı. Son videoda Roma'yı yakacak Neron'u da geçti.

Serseri mayın gibi patlamasının ilk nedeni ne idi?

'Bir senedir içinde bulunduğum şartlarla ilgili bir paylaşım yapmadım. Bunun sebebi devlet büyüklerimizin içinde bulunduğumuz nisan ayında ülkede birçok şeyin değişeceğini, bana yapılan haksızlıkların ise telafi edilerek Türkiye'ye davet edileceğimi söylemeleriydi'

Devlet büyükleri kim? Özışık kardeşler mi? İçişleri Bakanı ile ilişkisi üzerinden suçlanıyorlar. Ancak bakan Soylu:

-Keklemişler… Ben ne yapayım? Kim keklediğiyse hesabını ondan sorsun… Ayda 10 bin dolar gönderdiklerinden sorsun…

İş bununla da sınırlı değil.

AA'nın muhabiri şunu soruyor:

Narkobürokrasiyle ilgili iddialar ülkemizi uluslararası arenada zora soktu mu?

Bu kadar mı?

Ünlü MİT'çi Mahir Kaynak'ın kızı… Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan.

Görünürde akademisyen, yazar. Televizyon programlarının vazgeçilmez konuğu İstihbaratçıların yetişmesinde hocalık yaptığını karıştırmayayım…

Ne yazıyor?

-Millet ayakta; devlet ise sessiz. Bütün dünyada uyuşturucu trafiği takip sistemlerinin gözü de bize döndü. Narko-devlet ilan edilmek üzereyiz. Küresel mafya ekosisteminin merkezine oturduk. Maalesef.

Bu kadar mı? Bu kez vites büyütüyor?

'Günümüz dünyasında 'algı gerçektir' ve algı oluşmuş durumda. Birileri kamuoyunu yanıltmaya çalışıyor; yalan bilgi yayılıyor olabilir. Hatta uluslararası bir operasyon bile olabilir. Bu durumla mücadele sessiz kalarak ya da şikayet ederek yapılmaz. Kamuoyunun ikna edilmesi gerekir.'

Bir vites daha ileri…

Gerçeğin ne olduğu ancak bağımsız bir yargı sürecinin hayata geçirilmesiyle mümkün. Kamuoyuna bunun gerçekleşeceğine dair güven verilmesi şart. Bir de bunun uluslararası bacağı var. Ülkemizin imaj ve itibarı ile ilgili olan. Üzerimize yapışan olumsuz etiketlerden kurtulmamız lazım'

Son tweetinde baklayı ağzından çıkarıyor Arıboğan:

'Troller ve Bot hesaplarla ona, buna, bana saldıracağınıza ülkemizin imaj ve itibarını nasıl koruyacağımıza dair bir iletişim stratejisi hazırlayıp, enerjinizi ona harcayın. Narko işi başka şeye benzemez; küresel hesapların uzantısıdır. Sistematik bir durum var. Akıllı olun!'

Yani 'Sibop da patlar' diyor…

Peki, akıllı olacak kim? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve içişleri bakanı Süleyman Soylu…

Hedefteki isim şimdiye kadar hükümet içinden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu idi… Şimdi ona Ak Partisi Genel Başkanvekili Binali Yıldırım eklendi.

Arkası gelecek mi? Elbette gelecek…

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun TRT Haber'de yayınlanan röportajını bir daha dinleyin. Yaptıklarını anlatıyor. Suç örgütlerine karşı uluslararası ölçekte yapılan operasyonları. Kimi suç örgütü liderlerini başına çuval geçirerek teslim ettiklerini söylüyor, kimini ise 'sorguladıklarını' abandone olmuş suç örgütleri, mafya organizasyonundan bahsediyor.

Türkiye'de siyaset çelik çomak oynarken devletin temizlenme ve arınma dönemini anlatıyor.

Türkiye'nin yol haritasını anlatırken kendisine ilişkin yol haritasından da bahsediyor.

-Buralara yumruk yiyerek geldik. Yarın halkın içine çıktığımızda her türlü yumruğu yemeye hazırız.

Yumruğu yediği yer kongrelerse, adım adım Anadolu'yu dolaşmak ise, kim bilir Erdoğan ile birlikte yeni bir beyaz yürüyüş daha olmasın?