Cumhurbaşkanının yeni bir seçim kararı alabilmesi için 45 günlük sürenin ne zaman başlayacağı konusu büyük önem taşımaktadır. Ancak, ne yazık ki bu konunun tartışılmadığı gibi önemsenmediği de görülmektedir.
45 günlük sürenin başlaması ile ilgili hükümler, Anayasanın 116. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin 1 ve 2.fıkraları şöyledir:
(1.fıkra) Bakanlar Kurulunun, 110 uncu maddede belirtilen güvenoyunu alamaması ve 99 uncu veya 111 inci maddeler uyarınca güvensizlik oyuyla düşürülmesi hallerinde; kırkbeş gün içinde yeni Bakanlar Kurulu kurulamadığı veya kurulduğu halde güvenoyu alamadığı takdirde Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanına danışarak, seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.
(2.fıkra) Başbakanın güvensizlik oyu ile düşürülmeden istifa etmesi üzerine kırkbeş gün içinde veya yeni seçilen Türkiye Büyük Millet Meclisinde Başkanlık Divanı seçiminden sonra yine kırkbeş gün içinde Bakanlar Kurulunun kurulamaması hallerinde de Cumhurbaşkanı TBMM Başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.
Gelin bu hükümleri 2 nci fıkradan başlayarak irdelemeye çalışalım.
Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulunun istifasını 9.6.2015 tarihinde kabul etmiştir. Başbakan Davutoğlu, görev sırasında güven istemi veya gensoru sonucunda güvensizlik oyu ile düşürülmemiş, milli iradeye saygı ve teamül gereği kendiliğinden istifa etmiştir. Cumhurbaşkanı, herhangi bir görevlendirme yapmamasına rağmen, Anayasanın söz konusu 2.fıkrasının lafzına göre 9.6.2015 tarihinden itibaren 45 günlük sürenin başlamış olması gerekir. Böyle bir değerlendirme yapılırsa hükümet kurmak için geriye ancak 20 günlük bir süre kalmış olduğu sonucuna varılır.
İstifanın, seçim sonuçlarının henüz YSK tarafından kesin olarak ilan edilmemesinden ve yeminden önce yapılmış olması nedeniyle Cumhurbaşkanının görevlendirme yapması da uygun düşmezdi. Bu alternatifin uygulanması, kendiliğinden ortadan kalkmış oluyor.
Ayrıca, aynı fıkrada ikinci koşul olarak, yeni seçilen Mecliste Başkanlık Divanı seçiminden sonra da 45 günlük sürenin başlayacağı öngörülmektedir.
2 nci fıkradaki birinci koşuldan, Başbakanın formalite gereği istifası değil, kendi iradesiyle istifasını anlamak gerektiği şeklinde bir yorum yapmak mümkündür. Bir de bu koşuldan, yeni seçim sonrası oluşan Meclisten önce görev yapan Başbakanın istifasını değil, devam eden bir Meclis döneminde görev yapan bir Başbakanın istifasını anlamak gerekir.
Seçim sonrası çoğunluğu kaybeden hükümet istifa edeceğine ve 45 günlük süre başlayacağına göre, Meclis Başkanlık Divanının oluşumu ile ilgili bir düzenlemeye gerek yoktur.
Dolayısıyla, 2 inci fıkradan, 45 günlük süre başlangıcının sadece Meclis Başkanlık Divanının oluşumundan itibaren başlayacağı ve Cumhurbaşkanının mutlaka en azından bu oluşumla birlikte görevlendirmeyi yapması zorunluluğunun anlaşılmasının daha doğru olacağı kanaatindeyim. Aksi takdirde, görevlendirme olmamasına rağmen Başbakanın istifasıyla 45 günlük süreyi başlatmamız gerekecektir. Görevlendirme yapılmazsa bu alternatif de ortadan kalkacaktır.
Şimdi de 116 ncı maddenin 1 inci fıkrasını inceleyelim. Burada 45 günlük sürenin başlangıç noktası olarak iki halden söz edilmektedir. Biri, göreve başlayacak hükümetin Meclisten güvenoyu alamaması (madde:110), diğeri ise, görev sırasında gensoru (madde:99) veya istem üzerine hükümetin güvensizlik oyuyla (madde:111) düşürülmesidir. Bu hallerden biri gerçekleştiğinde 45 günlük süre başlayacaktır.
Bugün itibariyle bizi ilgilendiren birinci haldir. Bu durumda, görevlendirilen Başbakanın resmi temasları sonucunda Bakanlar Kurulunu teşkil ederek Meclis Genel Kurulunun güven oylamasına başvurmasına kadar geçen süre 45 günlük süreyi başlatmayacak, ancak oylamadan sonra güvenoyu alınamazsa süre başlayacaktır.
Güvenoyu alınmadığı tarihten başlayarak 45 gün içinde hükümet kurulamazsa yani Bakanlar Kurulu listesi Cumhurbaşkanınca onanmazsa veya onandığı halde Meclisten güvenoyu alamazsa yeni bir seçim kararı alınabilecektir. Görüldüğü üzere 45 günlük sürenin güven oylamasından sonra başlatılması gerekir
Başbakan Davutoğlu'nun, milli irade gereği istifasından sonra 45 günlük sürenin başladığını 2 nci fıkra hükmü gereğince kabul ettiğimiz takdirde, 1 inci fıkrada güven oylamasına bağlanan koşulu da uygulanamaz hale getirmiş oluruz.
Anayasanın 116.maddesi açık ve anlaşılabilir değildir. Fıkra hükümleri birbirleriyle tezat içindedir. Bu maddenin uygulanmasından doğabilecek itirazların anayasal denetime tabi olup olmadığı da tartışma konusudur.
Sonuç olarak; Cumhurbaşkanı Meclis Başkanlık Divanının oluşumundan önce görevlendirme yapmış olsaydı resmi temaslar başlayacak ve bu temasların sonucunda Meclis Genel Kurulunda güven oylamasına başvurulmadığı sürece de 45 günlük süre başlamayacak, Başkanlık Divanının oluşumuna kadar geçen süre değerlendirilmiş olacaktı.
Anlaşılan, Cumhurbaşkanı görevlendirmeyi Başkanlık Divanının oluşumuyla birlikte yapacaktır. Böylece 45 günlük süre de başlamış olacaktır.
Başkanlık Divanı oluşmadığı sürece de Cumhurbaşkanı görevlendirmeyi yapsa bile 45 günlük süre başlamayacak ve 1 fıkra hükümleri işlemeye başlayacaktır.