OTUZ OLMAK, SONSUZA KALMAK…

Otuz yıl bir insanın ulaştığı, olgunlaşmaya başladığı, ilk gençlik çağından çıkıp vakurlaştığı bir süreç. Bir insan ömründe önemli bir zaman dilimi. Peki kurumlarımızda?
 

Aslında bir kurum otuz yılına ulaşmışsa ve yolculuğu da hala devam ediyorsa, çok büyük bir başarı iş dünyası için…
 

Enstitümüz de gündemi her daim canlı, ekonomisi inişli çıkışlı ülkemizde otuz yılı geride bırakıyor. Otuz yıldır meslek ailemizin çatı örgütü olarak, kapsayıcı, kucaklayıcı, yol gösterici, örnek duruşunu ve tavrını ortaya koymaya devam ediyor.
 

Otuz yılın özetini; yaptığımız çalışmalarla, kongrelerimizle, zirvelerimizle forumlarımızla, yayınlarımızla, eğitimlerimizde görüyor ve canlı tanıkları oluyorsunuz. Ben size Enstitümüzün kuruluşunda mihenk taşı olan kişileri ve katkılarını anlatarak yola nasıl çıktığımızdan biraz söz edeceğim. 
 

Tarih 14 Aralık 1994. Tam otuz yıl önce. Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü’nün Batı Avrupa Direktörü Giovanni Grossi ile Türkiye’de iç denetim alanında mesleki bir girişimin nasıl başlatılabileceği konusunda fikir alışverişinde bulunmak üzere bir araya geldik.
 

Mesleğin dört profesyoneli olan bizler yani ben Ali Kamil UZUN, Ersin GÜNERALP, Hüseyin KARAÇALI ve Sinan TANAKOL, heyecanlı bir bekleyişle Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü’nün Batı Avrupa Direktörü Giovanni Grossi ile İstanbul’da buluştuk. Bu ilk buluşmayla iç denetim mesleğinin meslek örgütü olacak Türkiye İç Denetim Enstitüsü'nün (TİDE) kuruluşu için ilk adımını da atmış olduk.
 

Türkiye’de iç denetimin uluslararası standartlarda yapılmasına yönelik büyük değişimin en önemli dönüm noktalarından biri, otuz yıl önce 14 Aralık 1994 tarihinde İstanbul’da yapılan bu toplantı idi.
 

1994 yılında yapılan bu toplantıyla başlayan bir mesleğin geleceğinin şekillendirilmesinin kurumsal yolculuğu, ardımızda kalan yıllarda ifade bulan otuz olmanın mutluluğunu, gururunu yaşatıyor bugün bizlere...
 

Mottomuz, “Paylaşarak Büyümek Katılımla İlerlemek…”
 

Bu buluşma, Türkiye’de modern iç denetim üzerine mesleki örgütlenmenin başlaması açısından önemli bir dönüm noktasıydı ve iç denetim mesleğinin çatı örgütü olacak Türkiye İç Denetim Enstitüsü’nün kuruluşu için de ilk adım da atılmış oluyordu.
 

Bu ilk adımın devamı geldi ve meslek örgütümüzü anlatmak, tanıtmak için çalışmalara, toplantılar yapmaya başladık. Bir elin parmaklarını geçmeyen meslek mensuplarının sayısı her toplantıda her bir araya gelişlerimizde biraz daha arttı ve 1995 yılının son aylarına geldiğimizde artık Enstitümüzü kurmak için hazırdık. Bundan sonra ülkemizde uzun yıllardır var olan bir meslek grubunun profesyonel kimliğine çağdaş ve küresel anlamda farklı boyutlar kazandıracak bir süreç başlıyordu.
 

Türkiye'de uluslararası standartlarda mesleki gelişim ve paylaşım platformu oluşturmak, mesleğimizle ilgili değişimi ve geleceği yönetmek için meslektaşlarımızın ulusal ve uluslararası düzeyde mesleki örgütlenmesini sağlamak amacıyla başlattığımız, sivil mesleki örgütlenmemiz olan Türkiye İç Denetim Enstitümüzü, 19 Eylül 1995 tarihinde kurduk.
 

“Paylaşarak Büyümek Katılımla İlerlemek” mottosuyla başlattığımız sivil mesleki örgütlenmemiz bugün 30 yılı geride bırakıyor. Mesleğin dört profesyoneli ile otuz yıl önce 14 Aralık 1994 tarihinde atılan ilk adım, 19 Eylül 1995 tarihinde gerçekleşen bir doğumun tohumların atıldığı gün olarak kurumsal tarihimizde yer alıyor.
 

Geleceği anlamak, gelecekte saklı fırsatları görebilmek, gelecekte var olabilmek, diğer bir ifadeyle “Değişimi Yönetmek” için başlatılan mesleki örgütlenme süreci, meslekte paylaşarak büyümenin katılımla ilerlemenin başarı öyküsü olarak amacına ulaştığına hepimiz tanıklık ediyoruz.
 

14 Aralık 1994 tarihinden 19 Eylül 1995’e uzanan süreyi hesapladığınızda günü gününe tam bir doğum süresi çıkıyor karşımıza…
 

Meslek ailemizin kurumsal kimliği TİDE için ilk adımın atıldığı 14 Aralık gününü bir doğumun müjdelendiği gün, kuruluşumuzun gerçekleştiği 19 Eylül’ü de doğum günümüz olarak kabul edebiliriz...
 

Geleceğe sözümüz var…
 

O günün bir diğer anlamı ise geleceğe dair verilen bir söz, taahhüt vardı...
 

Birlikte yola çıktığımız meslektaşlarıma, atılan bu ilk adımı, geleceğe taşımanın, devamını sağlamanın sözünü vermiştim. Bu sözü verirken dört kişinin girişimiyle başlayan sürecin 47 kişiye ulaşan bir kurucu aile topluluğuna dönüşmesinin verdiği güven vardı. Bugün ise “otuz olmanın sonsuza kalmak” olduğuna dair umutlarımı güçlendiren meslek ailemiz var...
 

TİDE olarak hem mesleğimizin hem meslektaşlarımızın hatta üniversite sıralarında öğrenimleri devam eden genç meslektaşlarımızın gelişimine katkı sunmak amacıyla pek çok faaliyet gerçekleştirdik.
 

Kısaca paylaşarak büyümeyi ve gönüllü emekle, özveriyle ilerlemeyi şiar edinen bir mesleki sivil toplum örgütlenmesinin en güzel örneğini verdik, vermeye devam ediyoruz ve edeceğiz de…
 

Birlikte gönül verdiğimiz, hep birlikte var ettiğimiz TİDE’nin güç kaynağı olan bu gönül zenginliğini harekete geçiren ise, içten yanmalı insanlardan oluşan meslek insanları topluluğu olmamız.
 

İçten yanmalı insan olmak, tutku, coşku, inanç, azim, kararlılık ve sevgiden oluşan bir motivasyon halidir. Güç veren, güçlendiren liderliktir.
 

Bu noktada, ünlü düşünür, gönül insanı Mevlana’nın ifade ettiği gibi “Her konuda seni sen yapan iki şey; yokken sabrın, varken tavrındır.” sözleri kurumsal geleceğimiz için düstur olmalı...
 

Meslekte paylaşarak büyümenin, katılımla ilerlemenin yoktan sabırla var edilme öyküsü olan Enstitümüzün bugünkü varlığını geleceğe taşımak, bu süreçte rol alacak olanların tavrına bağlı olup, önemli bir sorumluluk gerektiriyor.
 

Dün, bugünler hayaldi. Bu hayali gerçek yapanlar bugün belki de kendileri için var olmayacak bir gelecek için hayal kurmaya, ilham vermeye devam ediyorlarsa; TİDE olarak kurum olmayı başarmanın yanı sıra sonsuz olmak, mesleğimiz ve meslek ailemizin sürdürülebilir geleceği için güçlü bir teminatımız var demek... 
 

30 yıl önce bir araya gelen dört profesyonel, bugün binlerce iç denetçinin bir araya geldiği büyük bir aile oluşturdu. TİDE’yi sadece bir meslek örgütü değil aynı zamanda bir değerler bütünü olarak görmek gerek. Paylaşım, dayanışma, sürekli öğrenme ve gelişme, kurum kültürümüzün temelini oluşturuyor.
 

TİDE ve meslek ailemizin geleceği için bayrağı bugün devralmış olanlarla, gelecekte devralacak olanların, kurucu irade ve kurumsal belleğimizin değerlerini ve birikimlerini bilmeleri ve anlamaları, bu değerleri gelecek nesillere aktarmaları, değerbilir olmalarının yanı sıra TİDE’yi daha güçlü bir kurum haline getirmenin ve geleceğimize sahiplenme sorumluluğunu hep birlikte taşımalıyız.