Organ bağışı hayat kurtarır

Ülkemizde son yıllarda organ bağışı yaygınlaşmış olsa da 2020 yılı verilerine göre nakil bekleyen hasta sayısı 27 bin civarında. Bu hastaların büyük çoğunluğu ise böbrek nakli beklemekte.

Kronik olarak organ yetmezliği çeken ve bu durum nedeniyle hayat kalitesi düşen kişiler için organ bağışının artması, toplumun bu konuda bilinçlenmesi çok önemli.

Kişilerin hayattayken ya da ölümü sonrasında ailesi tarafından organlarının bağışlanması sonucunda pek çok kişi yeniden hayata tutunabilir. Özellikle kalp ve kornea gibi organ ve dokuların nakli canlı kişilerden sağlanamadığından kişilerin hayattayken organ bağışı konusunda aksiyon alması gerekir. Akli dengesi yerinde olan 18 yaşını geçmiş her birey organ bağışı için müracaat edebilir.

Ülkemizde kalp, karaciğer, böbrek, pankreas, akciğer, ince bağırsak gibi organlar ve kalp kapağı, kemik, tendon, yüz, el, kol, bacak, uterus gibi organların nakilleri yapılabilmektedir.

Toplum tarafından organ bağışına önyargıyla yaklaşılmasının en büyük nedenlerinden biri kötü niyetli kişiler tarafından bağışçının bilgilerinin kullanılabileceği korkusudur. Organ bağışı yapacak kişilerin bilgilerini sadece Sağlık Bakanlığı yetkilileri bilmekte olduğundan üçüncü kişilerin bu bilgilere ulaşması mümkün değildir.

Böbrek, akciğer ve karaciğer gibi organların nakilleri canlı bireyler arasında yapılabilmektedir. Özellikle aynı aile bireyleri arasında sık rastlanan bu bağışlarda, bağışçı kişinin sağlık taramaları yapılır. Kan ve doku uyumu kontrol edilir. Bağışçı, tek böbrek ile hayatını devam ettirebileceğinden böbreğinin biri hastaya nakledilir. Karaciğer ve akciğer gibi organlar ise bağışçıdan tamamen alınmaz. Bunun yerine ilgili organın bir bölümü alınarak hastaya nakledilir. Canlıdan canlıya yapılan bu nakillerde az da olsa bağışçı açısından risk bulunur. Toplum genelinde yeterince organ bağışı olması durumunda ise canlıdan canlıya doku ve organ nakli oranı düşer.

Özellikle kalp ve pankreas gibi hayati önem taşıyan organlarda canlıdan canlıya nakil imkanı olmadığından organ bağışı çok büyük önem taşımaktadır.

İnsanlar hayattayken organlarını yakınlarına verme konusunda istekliyken, öldükten sonra yapılacak organ nakline sıcak bakmıyorlar. Aslında bu organların öldükten sonra hiçbir işe yaramayacağı unutuyorlar.

Herkes organ bağışında bulunmalı, yakınlarını bu konuda bilinçlendirmeli ve ancak bu sayede ihtiyacı olduğunda organ bulabileceğini bilmelidir.

Bağışlanmış bir organ, başarıyla sonuçlanan bir naklin ardından kişiye yeni bir hayat armağan eder.

Ancak ne yazık ki insanlar organ ihtiyacı yaşadıkları zaman bağışın öneminin farkına varmaktadırlar.