Belirlenen miktarın üzerindeki tahsilatını nakden yaptığı ileri sürülen mükellef adına kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı dava açan bir mükellef hakkında İstanbul Vergi Mahkemesi ilginç bir karar vermiştir. Verilen kararın ilginçliği şöyledir:
İstanbul 6. Vergi Mahkemesi tarafından verilen 3.10.2006 günlü ve K:2006/1988 sayılı kararda: 'VUK mük. 355. maddesine göre ceza kesilebilmesi için bilgi ve ibraz ödevinin yerine getirilmesi ile ilgili olarak yapılacak tebligatlarda bilginin verilmesi için tayin olunan sürede cevap verilmemesi gerektiği, olayda anılan maddeye göre ceza kesilmiş ise de ara kararında idarece verilen yanıtta davacı mükellefe yazılı bir bildirim yapılmadığı belirtilmiş olduğundan, maddede öngörülen usule uyulmadan kesilen cezanın yasal dayanaktan yoksun bulunduğu gerekçesi ile cezanın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davalı idare, anılan maddeye göre ceza kesilebilmesi için ayrı bir bildirime gerek bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Savunmanın özeti olarak ise, cevap verilmemiş, tetkik hakimi ise: davacı adına kesilen cezada hukuka aykırılık bulunmadığını belirtmiştir.
Danıştay savcısı ise, idare ve vergi mahkemelerinde verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için 2577 sayılı yasanın 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen sebeplerin bulunmasının gerekli olduğunu vurgulayarak temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından dolayı istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının tasdikinin uygun olacağı ifade edilmiştir.
Netice olarak, Danıştay 4. dairesi tarafından verilen kararda (1) gereği düşünülerek karar verilmiş ve incelenilen olayda ilgili şirket yetkilisi nezdinde düzenlenen ….. tarihli ve …….. sayılı tutanak ile bu şirketin davacı ……… Ltd. Şti.ne bir kısım ödemelerini nakit olarak elden yaptığı tespit edilerek davacı adına ödeme için öngörülen yöntemlere uymadığı iddiası ile dava konusu özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.
Söz konusu tutanak davacı nezdinde değil, bir başka şirket yetkilisi nezdinde düzenlendiği için davacıyı ilzam etmesi ve davacı nezdinde yapılmış bir başka tespit bulunmadan bu tutanağa dayanılarak ceza kesilmesi mümkün değildir.
Bu durumda bir başka şirket yetkilisi nezdinde düzenlenen tutanak esas alınarak davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasında kanuna uygunluk bulunmadığından, cezanın kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.
Sonuç olarak, mükellefin açtığı dava kabul edilmiş ve İstanbul 6. vergi mahkemesinin kararları tasdik edilmiş, mükellefe tebliğ edilen ceza ise, kaldırılmıştır(2).
(1) Dnş. 4. D. kararı E:2007/1506-K:2007/2909
(2) İstanbul 6. Vergi Mah. Kararı, 3.10.2006 gün ve E:2006/269-K:2006/1988