NASA “UFOlar gerçek” dedi

Yer dışı yaşam, ister bilimle iç içe olsun ister olmasın pek çok insanın ilgisini çeken bir konu. Milyarlarca yıldızın bulunduğu ve hala genişlemeye devam eden bir evrende tek hayat belirtisi sadece bizim küçücük gezegenimizde olabilir mi? Yoksa bize ulaşmaya çalışan ama uygun iletişim yolunu bulamayan veya bulmak istemeyen farklı canlı türlerinin olduğu gezegenler de var mı?

Bir ara hayal gücüne dayalı haberlerin de etkisiyle, bilimsel olarak net bir kanıt da sunulamadığından UFO gördüm diyerek ortaya çıkan insanlar vardı. Kimileri deli damgası yedi, kimileri ise yalancılıkla itham edildi. Ancak 31 Mayıs tarihinde NASA'dan çok ilginç paylaşımlar yapıldığını gördük. Acaba biz bu paylaşımları doğru mu analiz ettik?

UFO kelimesi Amerikan Havacılık Kuvvetleri tarafından 1952'de dillendirilen bir terim. Açılımı 'Unidentified Flying Object' yani ' tanımlanamayan uçan nesne'. Bizim içinse bunun tam karşılığı uzaylı oldu. UFO tabiri aslında insansı olarak düşünülen canlıları işaret etmek anlamında değil, gökyüzünde görülen normal ve bilimsel olarak açıklanamayan cisimleri belirtmek için kullanılmak istenmiş.

Sonrasında NASA tarafından Ekim 2022'den itibaren bu UFO terimi UAP olarak yani 'tanımlanamayan anormal fenomen' olarak değiştirildi. Yapılan duyurularda UAP için çeşitli uzmanlık alanlarına sahip (içlerinde astrobiyoloji, okyanusbilimi, uzay politikası gibi alanlarda uzmanlaşmış kişilerin bulunduğu) bir ekip oluşturuldu. NASA bu ekibin çalışma amacının Dünya dışı varlıkları kanıtlamak değil, ulusal ve hava güvenliğini sağlamaya yönelik olduğunu duyurmuştu. Hatta çalışma sonuçlarının 2023 yılında açıklanacağını da tebliğ etmişti.

Ve geçtiğimiz Perşembe yapılan açıklamada kullanılan yöntemlerin UFO'ları açıklamak için yetersiz olduğu, güvenilir yöntemlerin eksik kaldığı, söz konusu dünya dışı yaşam varlıklarını görüntülemek için yeterli ekipmanın bulunmadığı açıklandı. Açıklamada konuşan Sean Kirkpatrick tarafından NASA'nın ayda 50-100 arası vaka ile karşılaştığını ancak bunlar arasından çok azının 'tanımlanamayacak anormallikler' olarak değerlendirildiği bunlarında %2-%5 arasında olduğunu belirtti.

NASA Genel Merkezi'ndeki Bilim Misyonu Direktörlüğü bünyesindeki Araştırmadan Sorumlu Yardımcı Yönetici Yardımcısı Dan Evans ise açıklamasında 'Tanımlanamayan nesnelerle ilişkili dünya dışı yaşam için kesinlikle ikna edici bir kanıt yok' dedi.

Sonuç olarak anormali olarak değerlendirilen %2-%5'lik vaka basında öyle bir yer aldı ki; herkes yer dışı yaşamla temas edildiği izlenimine kapıldı. Kısacası insanın hayal gücü yine bilimin ötesine geçti.

Yer dışı yaşam konusunda bekledikleri haberi almak isteyenlere üzücü bir açıklamada NASA'nın UAP ekibinin başkanı Spergel' den geldi. Spergel: 'İnsan olmayan zekanın kanıtı olan bir şey gördüğümüzü iddia etmek, olağanüstü kanıtlar gerektirir ve biz bunu görmedik' dedi.

İnsanların genel eğiliminin NASA'nın bir şeyler sakladığı yönünde olmasından kaynaklı 31 Mayıs tarihinde tüm Dünya'ya açık – şeffaf olarak düzenlenen bu panel belki bazı algılarında yıkılmasına olanak sağlayacaktır.

Ancak bu açıklama hiçbir zaman yer dışı yaşamın varlığını reddetmek olarak düşünülmemelidir. Teknoloji geliştikçe uygun ekipmanlar sayesinde yakın bir gelecekte olmasa da farklı yaşamların kanıtlarına ulaşmak mümkün olabilir. Veya bu çok merak ettiğimiz farklı yaşamlar bize ulaşmanın bir yolunu bulabilir.