Nankörlük etmeyelim

Güzel yurdumun güzel insanları!

'Bugün yaşıyorsam,

Güler yüzle emin

Dağlarım denizlerimle dost,

Toprağımda dolaşıyorsam,

Ümitli, memnun ve rahat;(1)'

Bunu, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'e borçluyuz. Atatürk, işgal edilerek Türk ulusunun elinden alınmak istenen güzel yurdumuzu ve yok edilerek tarihten silinmek istenen ulusumuzu kurtarmış; bize üzerinde yaşadığımız bu güzel cennet vatanı bırakmıştır. Atatürk olmasaydı, ABD'li ünlü tarihçe Prof. Justin McCarty'nin dediği gibi 'Atatürk olmasaydı ne Türk ne de Türkiye kalırdı. Türkiye'yi ve Türk neslini yok olmaktan kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'tür.' Atatürk'e ve onun kurduğu Cumhuriyete saldırıp hakaret ederek, NANKÖRLÜK ETMEYELİM.

Güzel yurdumun güzel insanları!

'Gecem gündüzüm hürse,

Damarlarımda kanım,

Tenlerde canım,

Korkusuz yaşıyorsam…(1)'

Bağımsızız, özgürüz demektir. Bizi tutsaklıktan kurtaran, özgür ve bağımsız yaşam olanağı sağlayan; insanımızı, kula kul olmaktan çıkarıp yurttaşlığa yücelten Atatürk'tür. NANKÖRLÜK ETMEYELİM.

Güzel yurdumun güzel insanları!

'Bulutlarımdan gözyaşı yerine

Rahmet dökülüyorsa,

Ekmeğim, suyum tatlı,

Toprağım da türküm de bereketli

Rüzgarlar alabildiğince hürriyetli ise(1)'

Ekonomide, tarımda, üretimde, adalet ve hukukta tam bağımsızız demektir. Osmanlıdan bize yoksul, hastalıklardan, salgınlardan, savaşlardan kırılmış; yorulmuş bir halk; iki üç fabrika; dışa bağımlı bir ekonomi; kapitülasyonlar ve Düyunu Umumiye nedeniyle diz boyu borç kalmıştır.

Çanakkale'de, Doğu ve Güney Cepheleri'nde İnönü'nde, Sakarya'da Dumlupınar'da, Otuz Ağustos'ta destanlar yazarak işgalci emperyalist güçleri, onların uşaklarını yurttan söküp çıkaran; 29 Ekim 1923'te Cumhuriyeti dünyaya duyurup 'Biz, 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Anlaşması'nı tanımadık, siz Cumhuriyeti tanıyacaksınız,' diyerek Mondros'un öcünü alan Atatürk'tür.

Trakya'yı savaşmadan düşman çizmesinden kurtaran, Lozan'da tam bağımsız Yeni Türk Devletini dünyaya tanıttıran, Montrö sözleşmesi ile Boğazların güvenliğini sağlayan, Hatay'ı savaşmadan kurtaran dahi diplomat Atatürk'tür.

Okuyup öğrenmeden, görmezden gelerek Atatürk'e iftiralar atıp NANKÖRLÜK ETMEYELİM.

Güzel yurdumun güzel insanları!

Atatürk, savaştan savaşa koşarak, yurdumuzu işgalden, ulusumuzu yok olmaktan kurtardı. Çağdaş bir devlet kurdu, çağdaş bir ulus yarattı. Büyük Söylevi ile ulusa yaptıklarının hesabını verdi. Türkçenin ve Türk tarihinin insanlık tarihi kadar eski ve zengin olduğunu ortaya koydu. İnsanımızı kula kul olmaktan çıkarıp yurttaşlık onuruna yükseltti. Avrupa ve Asya faşizan yönetimler altında ezilirken o, demokrasiyi yerleştirmek için girişimde bulundu; demokrasinin kitabı, MEDENİ BİLGİLER'i yazdı. Her fabrika bir kaledir diyerek ülkeyi kalelerle donattı. İslam'ı hurafelerden, insanımızı bilgisizlikten kurtardı. 'Atatürk, ne yaptı ki' diyerek NANKÖRLÜK ETMEYELİM.

Güzel yurdumun, güzel insanları!

'Ölülerim huzur içinde yatıyorsa,

Ağaçlarım dal verip boy atıyorsa,

Görüyor, biliyor, inanıyor,

Keyfimce gülüyor, ağlıyorsam (1)'

Atatürk sayesindedir, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet sayesindedir.

Cumhuriyet kurulduğunda okuryazar oranı yüzde 3 idi. Yani 623 yıllık Osmanlı Dönemi'nde ancak yüzde üçlük bir başarıya ulaşılmış. Cumhuriyetin kurulduğu yılda 40 bin köyün 35 bininde okul yoktu, öğretmen sayısı yetersizdi. 1 Kasım 1928'de yeni Türk abecesi benimsenince bir gecede cahil kalınmadı. Tam tersine 600 yıldır cahil bırakıldığımız bir gecede anlaşıldı. Çünkü Arap elifbası, okunması, yazılması zor bir sistemdi. Arap harfleri, kelimenin başında, ortasında, sonunda başka başka biçimde yazılmaktaydı. Türkçenin ses yapısına uygun değildi. Yeni Türk abecesinde ise bir harf her yerde aynı yazılıyordu. Bu da okuma yazmayı kolaylaştırdı. Bunun sonucu olarak 1923'ten 1938'e kadar geçen sürede okuryazar oranı yüzde 27'ye çıktı. Bu çok büyük bir başarıdır. Atatürk, Türk dilini, Türkçeyi korudu, yabancı dillerin boyunduruğundan kurtardı.

'Bir gecede cahil kaldık' diyerek kıyamet koparıp NANKÖRLÜK ETMEYELİM.

Güzel yurdumun güzel insanları!

'Kasabada, köylerde okullar kurduk,

Yediden yetmişe tahsile girdik,

Hurafeye çoktan nihayet verdik,

Elif yenilendi, dal yenilendi (2).'

Cumhuriyet ile birlikte okullaşma hızlandı, Osmanlı'da bir İstanbul Üniversitesi vardı, o da 1900'lerin başında kurulmuş idi. Cumhuriyet sayesinde çağdaş okullar, çağdaş yüksekokullar ve üniversiteler kuruldu; Avrupa'ya öğrenciler gönderilerek bilim ve kültürde, sanatta gelişmenin yolu açıldı.

Atatürk sayesinde, camilerimizde ezan ses kesilmedi. Atatürk sayesinde, insanımız Tanrı'nın buyruğunu İslam'ın temel kitabından okuyarak, anlayarak öğrenmeye başladı. Atatürk, 'İslamiyet, yobazlara bırakılmayacak kadar mükemmel bir dindir.' diyerek İslamiyet'i, din tacirlerinin elinden kurtarmıştır.

Atatürk büyük Müslümandır. Bakın Pakistan'ın kurucusu Muhammed Ali Cinnah şöyle diyor: 'Ben, iki büyük Müslüman tanıdım. Biri Hz. Muhammet Mustafa, diğeri İslam'ı hurafelerden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'tür.'

Çapsız, çakma din insanlarının yalanlarına, hurafeleri din diye yutturmalarına kanarak 'Atatürk camileri kapattı, dini, Kur'an'ı yasakladı' gibi yalanlara, iftiralara başvurup NANKÖRLÜK ETMEYELİM.

Güzel yurdumun güzel insanları!

Cumhuriyet öncesinde kadının adı yoktu. Kadın bilgisiz bırakılmıştı, okutulmamıştı. Erkek, birden çok kadınla evlenebilirdi, karısını 'Boş ol.' diyerek boşardı, kadının hiçbir siyasal, ekonomik, kültürel ve miras hakkı yoktu. Kadına değiştirilebilen eşya gözüyle bakılıyordu, insan sayılmıyordu.

Atatürk ve kurduğu Cumhuriyet sayesinde insan yerine kondu. Atatürk diyor ki: 'Türkiye Cumhuriyeti anlamınca kadın, en saygın düzeyde, her şeyin üstünde yüksek ve onurlu bir varlıktır. Daha endişesiz ve korkusuzca, daha yanlışsız olarak yürüyeceğimiz yol vardır: Büyük Türk kadınını çalışmamızda ortak yapmak; Türk kadınını, bilimsel, ahlaksal, sosyal, ekonomik yaşamda erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapmak.' Atatürk ve kurduğu Cumhuriyet sayesinde, Türk kadını insan yerine kondu, yurttaşlık bilincine erişti. Türk kadını, 1933'ten beriye seçme ve seçilme hakkını kullanmaktadır. Bugün her iş kolunda, her meslekte başarılı olan kadınlarımız ve kızlarımız vardır.

'Atatürk ve Cumhuriyet, Türk kadının kimliğini yok etti. Biz seçme ve seçilme hakkına daha yeni kavuştuk,' gibi söylemlerle Atatürk ve Cumhuriyet karşıtlığı yaparak NANKÖRLÜK ETMEYELİM.

Güzel yurdumun güzel insanları!

Atatürk sadece bir insan değildir. Atatürk, sadece bir başkomutan değildir. Atatürk, sadece bir devlet adamı değildir. Atatürk, sadece bir devlet kurucusu da değildir. Atatürk, Çanakkale'dir, İnönü'dür, Sakarya'dır, Dumlupınar'dır, Otuz Ağustos'tur. Atatürk, bağımsızlıktır, özgürlüktür. Atatürk, akıldır, bilimdir. Atatürk, çağdaş uygarlıktır. Atatürk, ulusal egemenliktir, demokrasidir, Cumhuriyettir. Atatürk yurtta ve dünyada barıştır, eşitliktir. Atatürk, sanattır, fikirdir, düşüncedir. Atatürk, gelişmedir, kalkınmadır, üretimdir. Atatürk, yüzyıl geriye bakmak değil, yüzyıllar sonrasını öngörmektir.

Güzel yurdumun güzel insanları!

Atatürk, Türkiye'nin, Türk ulusunun kaderidir. Prof. Dr. Yüksel Ülken'in dediği gibi 'Türkiye Cumhuriyeti'nin yalnız geçmişi değil, geleceği de Atatürk'e bağlıdır.

Daniel Dumoulin'in dediği gibi 'Unutma Türkiye! Atatürk'ü Allah'a borçlusun, geriye kalan her şeyi de Atatürk'e…'

Artık, NANKÖRLÜK ETMEYELİM.

Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Atatürk'ü, 82. ölüm yıldönümünde saygıyla anıyorum. Ruhu şad, mekanı Cennet olsun.

------------

(1) Suat Taşer

(2) Halil Karabulut