Mersin - Olba Kazısı 2024 yılı çalışmalarını tamamladı

Mersin’in Silifke ilçesinin yaklaşık 40 km kuzeyinde Örenköy Mahallesi’nde yer alan Olba kenti, arkeoloji dünyasında dikkat çekici buluntularla adından söz ettirmeyi sürdürüyor. Kentte, Prof. Dr. A. Emel Erten’in başkanlığında 2000 yılından itibaren yüzey araştırmaları ve 2010 – 2020 arasında kazılar yapılmıştı. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Olba’da 2021 yılından itibaren Ankara Üniversitesi DTCF Klâsik Arkeoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Yavuz Yeğin başkanlığında arkeolojik kazılar devam ediyor.

Olba Kazıları, 2024 yılı çalışmaları, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleri ile “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında, Doç. Dr. Yavuz Yeğin başkanlığında, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Temsilcisi Melike Uğuruyar (Silifke Müzesi) ile arkeolog, sanat tarihçi ve mimarlardan müteşekkil ekip tarafından sürdürüldü. Olba Kazı Ekibi, 2024 yılı çalışmalarını altı ay devam ettirerek geçtiğimiz günlerde sonlandırdı.

Denizden 900 m rakıma sahip kentin 50 m yüksekliğindeki akropolisi, tarımsal açıdan verimli bir alana hâkim Olba, özellikle Roma İmparatorluk Dönemi’nin görkemli mimarî eserleriyle dikkati çekiyor.
Nymphaeum Çeşme Binası 

Hellenistik Dönem’de Olba akropolisini çevreleyen kuleler, kent surları Olba’nın korunaklı bir yerleşim olduğunu kanıtlıyor. Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlenen Olba tiyatrosu ise kent merkezinde yer alıyor. Kısmen anakayadan yararlanılarak yapılmış evler ve dükkânlarla dolu akropolis, kentin Eski Çağ’daki canlı yaşamına ışık tutarken Şeytanderesi Vadisi’ne açılan Su Kemeri, Olba’nın görkemli geçmişini gözler önüne seren eser olarak ziyaretçilerini bekliyor. Tarımsal faaliyetler için önem taşıyan suyun Eski Çağ’da önemli bir sorun olduğu, kentte yer alan sarnıçlar, su kanalları ile Su Kemeri ve Çeşme Binası’ndan anlaşılıyor.
 

Geç Antik Çağ’da Isauria’nın önemli piskoposluk merkezlerinden biri olan Olba’nın ön plana çıktığını ispatlayan bazı eserler, kentte yer alıyor. Şeytanderesi Vadisi’ndeki 4. yüzyıl başına tarihlenen mağara-kilise, kentin ilk kilisesi olması bakımından önem taşıyor. Olba Manastırı ise bölgede Alahan Manastırı’nın ardından en sağlam durumda olan manastır olarak kentin Geç Antik Çağ’daki gücünü gösteriyor. Olba’daki on adet kilise ise bu piskoposluk merkezinin önemini kanıtlıyor.
Olba su kemeri

Olba’da 2024 yılında kazılar, nymphaeum (Çeşme Binasında) ve aquaeductus (Su Kemeri) yapılarında, “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında sürdürülmüştür.
 

Yaklaşık MS 2. yy’a tarihlenen Olba Nymphaeumu’nda kazılar, ilk defa 2023 yılında başlar. Kazılarda ele geçen mimari plastik eserler arasında; bir adet mermer kadın heykeli, iki adet figürlü son derece ince işçilikli bezemelere sahip lahit parçası, çok sayıda mimari plastik eser bulunmaktadır. Silifke Müzesi’nde sergilenen etkileyici güzellikteki eserler, bilimadamları ve ziyaretçilerin dikkatini çekmektedir.
 

Öte yandan Olba Nymphaeumu’nda yer alan taban döşemenin altında ayrı mozaik tabana rastlanmıştır. Bir kısmı açığa çıkarılan mozaik tabanın korunabilen bölümlerinde çeşitli geometrik şekiller yer almaktadır. Kazı alanından çok sayıda sikkeler, keramikler ve metal buluntular da ele geçmiştir.
 

Olba’da aquaeductus (Su Kemeri), kentin günümüze ulaşan önemli yapılarından biridir. Yapının kuzeyinde, ilk defa kazı çalışmaları 2024 yılında başlatılmıştır. Kazılarda şimdiye kadar bir mil taşı, kesme taşlarla oluşturulan taban döşemesi ve birbirini takip eder şekilde, bazıları tonozlu mekânlar ortaya çıkarılmıştır. Ele geçen sikkeler, konunun uzmanlarından Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Kasım Oyarçın tarafından yayına hazırlanmaktadır.
 

Aynı zamanda Hatay Koruma Kurulu Başkanı ve Hatay Müzesi Başkanlığında Hatay Deprem Sonrası Kurtarma Kazıları Bilimsel Danışmanı olan Olba Kazı Başkanı Doç. Dr. Yavuz Yeğin’in bize verdiği bilgilere göre Olba’da kazılar, yayın ve restorasyon çalışmaları birlikte ilerlemektedir. Yeğin, Olba’nın “Geleceğe Miras Projesi” içinde yer almasının çok önem taşıdığını, bu konuda kazı ekibi olarak TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’na müteşekkir olduklarının altını çizmektedir. Yeğin, Olba’nın böylece daha da büyük bir kazı olarak Mersin arkeolojisine ciddi bilimsel katkılarda bulunacağına emin olduğunu eklemektedir. Yeğin, hazırladıkları restorasyon projelerinin uygulamaya geçmesiyle Olba’nın, Mersin turizmi için de önemli kazanımlar sağlayacağını vurgulamaktadır.
 

Seleucia Dergisi editörlerinden biri olan Doç. Dr. Yavuz Yeğin, Ulakbim’de taranan ve Olba Kazısı Serisi içinde çıkan Seleucia Dergisi ile Olba Kazılarının süreli bilimsel arkeoloji dergisine sahip tek Türk kazısı olma özelliğini 2011 yılından beri koruduğunun altını çizmektedir.