MASUM DUYGULAR

Dünya da insanlık ile birlikte ‘masum duygular’ da yok olmuş olabilir. Nereye baksanız felaket haberi gelecekmiş gibi hissetmemiz bundan olsa gerek.
 

Yoksa yitirdik mi saflığımızı, diye düşünmeden edemiyor insan. Bir çocuğu severken bir hayvana karşı merhamet gösterirken görebiliyoruz bu duyguları da neden birbirimize karşı bu şekilde yaklaşamadığımızı merak ediyorum.
 

Herkes bizim için rakip mi olmak zorunda ya da her an gardımızı almamız mı gerekli? Bu şekilde düşünmeye itiyorsa bazı şeyler bizi, bir sorun var demek ki bir yerlerde.
 

İnsanların iyi duyguları alındığı için olabilir mi diye düşünmeden yapamıyor insan. “Herkes iyiydi madem de bu kadar kötülük ithal mi geldi?” diyoruz ya hani. Gerçekten bu kadar iyi duyguların katili nereden çıktı ki?
 

Belki de dönemin gerekliliğindendir. Yaşanılan felaketlerin, afetlerin, dünyada durmayan cebelleşmelerin illaki payı var bunda ama sanki kara bulutlar var gibi üzerimizde.
 

Çevrenize bakıyorsunuz sorun yok ama bir gündeme bakayım diyorsunuz ve baktığınıza pişman oluyorsunuz.
 

Ben iyiyim, çevrem iyi ama kim bu kötülükleri yapanlar acaba diye bir takkeyi önümüze koymak gereklidir, diye düşünüyorum.
 

Siz birisine kötü davrandığınızda bu onun içinde birikir ve size veremediği tepki sonrasında gider başkasından çıkartılır. Siz bir yerde bir aksaklık yarattıysanız bundan diğer insanlar doğrudan veya dolaylı olarak etkilenir. En basiti bir trafikle başa çıkmak bile bir mesele ve stres kaynağı sonuçta.
 

Domino etkisi ile en ufak aksaklık ve kötü his yansımaları sizden çıkmasa bile diğer insanlara sirayet eder ve o kişilerin çevresi etkilenir. Belki siz neden olduğunu, neyden kaynaklandığını bilmezsiniz bile veya haberiniz dahi olmaz.
 

Duygularımız böyle böyle ölüyor bizim kanımca.
 

Her ne olursa olsun ‘masum duygularınızı’ koruyun, kendiniz için olmasa bile insanlık için.