Konfor alanında mıyız?


Zaman zaman okuduğumuz makalelerde, zaman zaman ünlü düşünürlerin kaleminde, kimi zaman iş yaşamımızda, kimi zaman sosyal yaşamımızda… Sürekli bir şekilde karşımıza çıkan konfor alanı.

Hepimiz hayatımızın bazı dönemlerinde mutsuz, bazı dönemlerinde hayattan şikayetçi, bazı dönemlerinde etrafımızı suçlayıcı olabiliyoruz. Hele ki günümüzde zorlu yaşam koşulları, zorlu ekonomik koşullardan dolayı çoğumuzun stres kat sayısı fazlasıyla artmış durumda

Yaşadığımız koşullar elbette kolay değil, herkesin mücadelesi kendine göre zorlu. Peki bunca zorluklarla mücadele ederken, bunca stresi yönetmeye çalışırken hiç duraklayıp aynaya bakıyor muyuz?

Evet dış faktörler zorlu ve yorucu. Gerek iş hayatımız gerek sosyal hayatımız gün geçtikçe zorlaşıyor, peki bunlara karşın biz kendimizde ne gibi değişiklikler yapıyoruz? Ya da değişen bu koşullara karşı biz kendimizi değiştiriyor muyuz?

Bu soruları sormaya başladığımız zaman işler değişmeye başlıyor. Problemleri ve zorlukları dış faktörlere yükleyip bundan sadece yakınmak yerine, bu problemlere karşı neler yapabilirim, ne gibi çözümler üretebilirim, bu zorluklar beni neye hazırlıyor, bu yaşadığım durumdan öğrendiğim şey bana ne gibi bir yol gösteriyor… Bu soruları aynadaki 'ben'e sormalıyız.

Mutlaka yaşadığımız her şeyin bir anlamı vardır. O an zor gözüken şey ileride belki de çok kolay gelecek. Ama bunun içinde bir şeyleri değiştirmek gerekiyor. Biz olduğumuz yerde durup bir şeylerin çözülmesini ve düzelmesini beklersek işte o zaman kaybederiz.

Konfor alanından çıkmaktan korkmayın. Bunun hazzını bir defa tattığınızda eminim ki devamı gelecektir. Yeter ki cesur olun ve harekete geçin. Hayat cesurlara torpil geçer.

Unutmayın; İnsan zora düşmedikçe yeteneklerini hakkıyla ortaya koyamaz.

Sevgi ve sağlıkla kalın…