Karnaval COO’su Ali Şahinbaş, radyonun yalnızca bir iletişim aracı olmadığını, duygulara dokunan ve insanları bir araya getiren güçlü bir iletişim formu olduğunu vurguladı. “Türkiye’de radyoculuğun 100. yılına yaklaşırken, bu mirası yaşatmak ve geliştirmek için çalışıyoruz. Radyo, bir ses dalgası değil, bir duygunun taşıyıcısıdır. Biz de bu gücü dijital dönüşümle harmanlayarak dinleyicilerimize daha derin ve etkileyici bir deneyim sunuyoruz” dedi.
Radyo ve dijital ses: geleceğin ritmi
Türkiye’nin en çok dinlenen ulusal radyo frekanslarının yanı sıra, farklı müzik türlerine hitap eden 30’a yakın dijital radyo istasyonu ve 12 farklı podcast serisiyle dinleyicilerine sınırsız bir ses deneyimi sunan Karnaval, dijital dönüşüm ve yenilikçi teknolojilere yaptığı yatırımlarla fark yaratıyor. “Voice2Be” iş modeli ve “Canlı Kal” mottosuyla Karnaval, sadece dinleyiciler için değil, markalar için de güçlü bir ses alanı oluşturuyor. Karnaval COO Ali Şahinbaş, “Dünya Radyo Günü sadece bir kutlama değil, aynı zamanda geleceğe dair vizyonumuzu paylaşmak için de bir fırsat. Geleneksel radyonun gücünü dijitalleşme ile birleştirerek her an, her yerde erişilebilir olmayı hedefliyoruz. 2025’te radyo, podcast ve dijital ses dünyasında büyük dönüşümlere imza atacağız” ifadelerini kullandı.
Mikrofon başındaki hikâyeler, radyonun özel mesajı
Karnaval CEO’su Burak Can, radyonun her dönem dinleyicileriyle kurduğu samimi bağın önemini vurguladı: “Radyo, sadece bir ses değil, bir duygudur. Dinleyicilerimizle kurduğumuz bu bağı her gün daha da güçlendirmek bizim için büyük bir motivasyon kaynağı.” dedi.
Karnaval’ın sevilen radyo programcıları da bu özel günü unutmadı. Doğancan Özadlı, Mesut Süre, Ayşe Balıbey, Cem İşçiler, Onur Yar, Melis Deniz Yolcu, Deniz Akbaba, Tolga Gündüz, Barış Selimoğlu, Erman Arıcasoy, Esin Görür, Çetin Erker, Yağız Kahraman ve Cengiz Ünsal Dünya Radyo Günü’ne özel mesajlarıyla radyonun önemine vurgu yaptılar.
Metro FM Müzik Direktörü Cengiz Ünsal, “Her gün milyonlara seslenmek, onların duygularına dokunmak tarif edilemez bir his. Radyo, sahici ve anlık olduğu için dinleyiciyle kurulan bağ da son derece güçlü ve içten” dedi. Süper FM Müzik Direktörü Tolga Gündüz ise, “Radyo, anıları melodilere işleyen bir sanat. Bir kahkaha, bir şarkı, bir anekdot ile insanlara dokunuyoruz. İşte bu yüzden radyo hep burada olacak” diye ekledi.
Sesin sonsuz yolculuğu
Telefon ve telgrafın ardından 19. yüzyılın sonunda icat edilen radyo, geleneksel ve çevrimiçi formatlarıyla varlığını sürdüren en güçlü iletişim araçlarından biri olmayı sürdürüyor. Teknolojik gelişmelere hızla uyum sağlayarak bilgiye erişimde, kültürel etkileşimde ve toplumsal farkındalığın artmasında kritik bir rol oynayan radyo, UNESCO tarafından 2011 yılında ilan edilen Dünya Radyo Günü ile her yıl anılıyor.