Kardeşler Arasındaki Geçimsizlik

Sevgi değişkendir.

Askerden dönen bir çocuğun yaşattığı o gurur…

Elindeki kınasıyla, evlenip ayrılan kızın garip hüznü ile sevinci…

Uzun zaman aradan sonra evine dönen bir baba ya da annenin çocuklarına sarılışındaki o sevginin, o mutluluğun tarifi…

Var mı?

Yok!

Yaşanmadan anlatılamaz dediklerimize sadece birer örnek…

Hiçbir karşılık beklemeden ölene kadar iyilik düşünenler sadece kişinin ailesidir. Her ne olursa olsun, ne yaşanmışsa yaşansın, bir anne, bir baba evladı için asla kötü düşünmez, kötülük gelecek bir şeyi asla yapmaz.

Anne dediğimiz, sofrada kocasını ve çocuklarını doyurup kendisi en son yiyen kişidir. Çocuklar ile baba arasındaki duygusal ilişkiyi gözeten, kötü olanı atıp sadece aile içinde iyi olanın çoğalmasını sağlayan annedir. Anne binanın dış kapısı gibidir. Dışarıdan müdahale etmesine izin vermeyen tek kişidir. Yuvayı yapandır. Yuvayı kurandır. Yuvayı ayakta tutandır.

Baba, evin çatısı gibidir.

Babanın baba olduğu evde, hiçbir şey sorun olamaz.

İstisnalar olabilir elbette, bu da yaşanılan hayatın zorluklarından ileri gelir. Genelde ilk çocuklar biraz daha öncelik alırlar çünkü büyüklerin vefatından sonra aileyi bir arada toplayacak olan ailenin büyüğüdür.

Aile içinde yapılan haksızlık ya da çocuklar ile anne baba arasında yaşanan çekişmeler varsa, bu yaşıma kadar gördüğüm, tecrübe ettiğim şudur ki, birbirlerine iyi gözle bakmayanlar eninde sonunda bir yakınlaşma olmadan vefat etmiyorlar. Bir anlamda, bu dünyanın hesabı bu dünyada görülür gibi bir durum yaşanıyor. Hayat bir şekilde onları belli bir mesafede buluşturuyor. Birbirine muhtaç olma durumları hatta bir dönem yan yana gelmeyenler zamanın ilerleyen dönemlerinde aynı evi paylaşmak zorunda kalıyorlar.

Aile ve akraba arasında dargınlık küslük olmamalı çünkü acı bir olayda yan yana gelecek olanlar, aynı ortamda görüşecek olanlar kendileri olacaktır.

İnsanlar duygusal bir içtenlik yaşamadığı şeyleri anlayamazlar. Bu yüzden yaşanmadıkları için empati yapmak bir işe yaramaz, iç dünyalarını bilmediğimiz hiçbir aileye, hiçbir kişiye yorum yapmayalım. Kişinin duygusal tarafını yönetmesi zayıfsa ilişkileri yönetmesi de zorlaşır.

Yaşamda her şey süreli, her şey gelip geçici…

Bu gerçeği bildiğimiz halde, dünyanın gidişatına baktığımızda birçok şeyin çok gereksiz hatta akılsızca olduğunu görürüz.   

Kardeşler arasındaki gerilim, aile içinde eşit davranılmayan çocukların birbirine olan nefretinden ileri gelir. Aileyi yıkan, araya soğukluk girmesine neden olan eylemlerden biri de aile içinde adaletsiz ve haksızlık yapılan işlerdir.

Öz aile, anne, baba, kardeş ve çocuktur. Eşten ayrılıp kopabilirsiniz ama öz ailenin mezarları bile aynı yerdedir. Evlenip, başka yerde yuvasını kuran kızın kalbinin bir yarısı baba ocağında kalır. Babaların, annelerin ölene kadar çocuklarını, özellikle kızlarını gözetmek, hakları adilce korumak boyunlarının borcudur…

Ne zaman olursa olsun, kötü sözler söyleme, ok yaydan çıkınca geri dönmez artık. Ne kadar geri almak istesen de hedefe gidecektir.

Yüreğin ne yaşarsa yaşasın, asla iyi olmaktan vazgeçme.        

Sevgi en büyük güçtür…