ÇANAKKALE SAVAŞINI tüm Dünya izlemiştir.
Bu zaferle birlikte Türk Askerinin yenilmez olduğunu ve Atatürk'ün çok üstün bir komutan olduğunu bu savaşın sonunda tüm Dünya görmüştür.
Bunu bilmeyen yoktur.
O güne dair yazılan, anlatılan binlerce olaylar tüm dünyayı etkilemiştir.
Savaşta uzak ülkelerden gelen binlerce asker şehit olmuştur.
Avustralya ve Yeni Zelanda kasabalarından toplanan gönüllülerden oluşan ve kısaca 'Anzak' adı verilen askerî birliklerin kendi coğrafyalarından binlerce kilometre uzaktaki bir savaşa 'gönüllü' olarak katılmışlardı.
Zafer, her yıl saygıyla kutlanır, dualar edilir.
Uzak diyarlardan gelen binlerce Anzak Askerleri…
Paralı ya da gönüllü askerlerin hayallerini kimler bilebilir ki!
O askerleri yabancı ülkelere gönderen anne babanın o yakıcı hasretleri nasıl yazılır ki…
Onları bekleyen eşi, çocuğu, sevgilisi…
Savaşın sona erip, geri döneceği günlerin hayalleri, döndüğünde gerçekleştireceği özlemleri…
Başlık parası için gurbete giden, 'merak etme en kısa zamanda seni de yanıma alacağım' diye söz verip, sonra da gurbette gördüğü kadınlara bağlanıp köydeki kızın hayallerini saman alevi gibi yakıp duman eden adamların genç kızlara yaşattıkları hüzünler nasıl yazılır ki…
Verdiği sözün altında yok olan bir aşkın dramını sanırım hiçbir yazar tam olarak yazamaz.
Ben de yazamam!
Savaşlar, ayrılıklar ve yokluk günleri içinde insanın içinden hiç sönmeyen, adeta bir güneş misali gibi ısıtan o umut dolu duygular…
Bugün bile anlamak imkansız bazı şeyleri.
Artık insanlık acıya doymadı mı?
Hasrete, özlem çekmeye doymadı mı?
İnsan, acıdan uzak, adam gibi bir yaşamı hak etmedi mi?
*
Ve vatanımızı yeniden kuran Yüce TÜRK ATATÜRK, 1934 yılında Anzak anma törenleri sebebiyle şöyle bir mesaj göndermiştir;
'Bu Memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.'
Böyle bir kucaklayış, böyle bir lider hangi milletin var ki..
Yok.
Gerçekten yok.
Tüm dünyanın saygınlığını kazanmış başka bir lider yok.
DÜNYADA EN ÇOK SEVİLİP SAYGI DUYULAN BAŞKA TÜRK LİDERİ DE YOK…
Bilindiği üzere gemilerde 'jurnal' adı verilen bir seyir defteri bulunur. Gemi limandayken ya da seyir halindeyken yaşanan gelişmeler bu jurnal defterlerine yazılır. Geminin rotası, hızı, geldiği ve gideceği liman, vardiya değişimleri gibi bilgiler jurnale not edilir.
Gemi sığ sulardan ve önemli suyollarından geçerken de jurnal sürekli güncellenir.
Örneğin:
Cebelitarık Boğazı geçilirken '03.00 Cebelitarık'a girildi'
'07:00 Cebelitarık geçildi' gibi saat yazılır.
İstanbul Boğazı'ndan geçerken '08.00 İstanbul Boğazına girildi,
'11:00 Kavaklar geçildi',
'12:00 Hisar geçildi',
'14:00 İstanbul Boğazı geçildi' gibi sürekli notlar jurnal edilir.
Aynı gemiler Çanakkale Boğazı'na geldiklerinde jurnal defterine bunlar yazılmaz.
Çanakkale Boğazı seyri tamamlandığında jurnale
'09:00 Çanakkale çıkıldı' yazılır;
Ya da '14.00 ŞEHİTLER ABİDESİ 2 MİLDEN SELAMLANDI' şeklinde not düşülür.
Çünkü herkes bilir ki, bu dünyada her yer geçilir ama Çanakkale geçilmez..
DENİZCİLERİN ÇANAKKALEYE SAYGISI BÖYLEDİR.