Kahpe Fakları

Öyle demez mi sevdalısının hasretinden 'prangalar eskiten' şairimiz Ahmet Arif:

Yangınlar,
Kahpe fakları,
Korku çığları
Ve irin selleri, aç yırtıcılar,
Suyu zehir bıçaklar ortasındasın.
Bir cana, bir başa kalmışsın vay vay!

Gerçekten öyle değil mi?

Kahpe fakları denilen; kahpe tuzağı, kahpe kapanıdır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Bir cana, bir başa' kalmış, aç yırtıcıların ortasında, cerahatleri patlayıp akan irinlerin içinde; pusatsız, duldasız, üryan kalmıştır.

Çıkar mı bu işin içinden?

Şimdi bunu analiz edelim:

Mafya tetikçisi Sedat Peker'in birbiri arkasına sıraladığı videoları hedefinde ilk gün de dediğim gibi Recep Tayyip Erdoğan var. Erdoğan'ın yakın çevresini, yakın çalışma arkadaşlarını hedef alıyor. Sözüm ona iş takibi yapıyorlar ve kara paranın içindeler. Kimler? Berat Albayrak, Binali Yıldırım, Süleyman Soylu, Metin Külünk, Metin Kıratlı, SADAT, akrabalar, damatlar… Liste devam ediyor.

Devlet bürokratlarını saymaz isek bu isimlerin hepsi Ak Parti'nin üyesi… Binali Yıldırım, Erdoğan'dan sonra partinin ikinci ismi. Koltuğu Numan Kurtulmuş ile paylaşıyor. Diğeri hükümetin İçişleri Bakanı, diğeri eski bakanı üstelik bir de damadı… Külünk ise MKYK üyesi…

Ver Kurtul, Al Kurtul, İstifa Etsinler Kurtulalım

İddiaların muhatabı partiden yani Ak Parti'den ise çıt yok… Eleştirisel bakarsanız; 'Yani bu isimler feda mı edildi?' diye sorabilirsiniz. Cevap 'hayır' ise neredesiniz ? Bazen ne dediğinizden çok kimin yanında olduğunuz, bazen de kimin yanında durup bir şey demeniz veya diyememeniz meseledir.

TBMM Ak Parti Grubunda ise topa bir ara Bülent Turan girdi. Ancak ne dediği anlaşılmadı. Unutmadan geçen hafta yazdığım 'Yapıştır Peker' yazısının arkasındayım… Topun ağzına getirilen vekiller var, bir de gaza getirilip 'Kelle isteriz' diyen vekiller var. Velhasılı Ak Parti 'Cellat nişangah aynasında'dır. Parti içinde bir çokları Erdoğan'a 'ver kurtulalım' derdindeler…

Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Joe Biden görüşmesi öncesi iddiaların dozajı da arttı, sayısı da… Joe Biden ile anlaşmada 'ne vereceksen ver, yola devam et' görüşünde olan partili bakanların ve milletvekillerin sayısı giderek fazlalaşıyor. İstekleri sıralanıyor:

Ak Parti'den Binali Yıldım, başkanvekilliğinden,

Metin Külünk, MKYK üyeliğinden

Süleyman Soylu İçişleri Bakanlığı'ndan alınırsa veya istifa ederlerse hükümette, parti de kurtulur…

Demem o ki homurtu çok fazla… MHP Lideri Bahçeli'nin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya Binali Yıldırım'dan daha fazla sahip çıkması parti içinde hedef tahtasına Binali Bey'in konulmasına neden oldu. Kamuoyunu ve partiyi rahatlatmak açısından Binali Bey'den fedakarlık beklendiği dillendiriliyor… Binali Bey, devlet adamıdır. Doğru bildiğini yapacaktır.

Erdoğan Sonrasını Konuşmaya Başladılar

Bununla kalıyor mu? İnanın bununla kalmıyor.

Erdoğan'ın sağlık sorunlarının giderek arttığını, artık Ak Parti'nin Erdoğan sonrasına, altını çizerek belirtiyorum Erdoğan sonrası yeni bir partiyle yola devam etme stratejisi tartışılıyor.

Yanlış okumadanız, Erdoğan sonrası Ak Parti, Erdoğan ve Ak Parti sonrası siyaset… Boşuna demiyorum:

Yangınlar,
Kahpe fakları,
Korku çığları
Ve irin selleri, aç yırtıcılar,
Suyu zehir bıçaklar ortasındasın.

Vay, vay…

Yani, olursa hamam suyu olmazsa hamur suyu… Ak Parti olursa Ak Parti, olmazsa yerine yeni parti… Parti çevrelerinde konuşular ve Erdoğan ekibinin dile getirdiği ise HAS Parti pratiği. Diyeceğim o ki 'Harun gibi gelip Karun gibi zengin olanlar' diye itham edilen Ak Parti kadrolarına ilişkin yapılan tespitin doğruluğu son Peker videolarıyla ortaya konulduğu öne sürülüyor. Parti içinde HAS Parti'den gelenlerin birlikte hareket etmesi, etkinliklere birlikte katılmaları da bu iddiaların zemin bulmasına neden oluyor.

Elbette Ak Parti kadrolarının olan olaylardan rahatsızlıkları konusunda etrafında hem fikir oldukları merkez 'Milli Görüş' geleneği… Burada en önemli isim ise Oğuzhan Asiltürk… 'Erdoğan çizgisinden ayrılmadığı sürece' onun yanında olacak.

Saadet yönetimi de giderek 'Hayra motor, şerre fren' çizgisine' geliyor. Temel Karamollaoğlu iki haftadır genel merkezde merkez karar yönetim kurulu üyeleriyle görüşüyor. Görüşlerini, önerilerini alıyor.

Bu geleneğin dışında İslami gelenek ise Davutoğlu'nun Gelecek Partisi'nin çizgisinde… DEVA çizgisine ise daha çok Güneydoğu ve Doğu Anadolu Milletvekilleri yakın duruyor.

Elbette siyasetin merkezindeki Ak Parti, ununu eleyip asmış değil. Başlarında Erdoğan durdurdukça partiden ancak mercek altında olup operasyon çekilenler kopabilecektir…

İnan Kıraç'ı Kim Tanıştırdı?

Parti içinde çokça konuşulan başka bir hadise de Sezgin Baran Korkmaz…

Türkiye'de yaptığı yatırımlarda, ekonomik ve siyasi ilişkilerde öne çıkan AK Parti milletvekilinden ve Külliye'deki bir isimden bahsediliyor ki iddiaların ucu bucağı yok.

Ortağından sorunlu olan İnan Kıraç'a Sezgin Baran Korkmaz'ı bulan da, ortak edenin de aynı isim olduğu belirtiliyor. İnan Kıraç dolandırıldığını ve 300 milyon ABD doları senet imzalatıldığında soluğu Erdoğan'ın yanında alıyor. Şirket hisseleri ortağından alınmasına rağmen kendisine dönmemiş, sonra bütün hisseler elinden gitmiş ve 300 Milyon ABD Doları borçlandırılmış…

Ve İnan Kıraç, 'ortalık karıştı yetiş Erdoğan' diyor. En iyisi İnan Kıraç çıkıp, konuşmalı… Kim ne yaptı? Erdoğan'dan ne istedi? Erdoğan onu kime gönderdi? İcra işlemini kim nasıl, kime ve kimlere rağmen durdurdu?

Yoksa siyasette ve Erdoğan'ın etrafında 'Kahpe Fakları' kolay kolay bitmeyecek!