Bir Belediye yönetimi huzur ve güven içinde yaşamasını sağlamaktan sorumlu olduğu yönetimindeki halka nasıl ihanet eder?
Halkın yaşam alanlarını rantçılara peşkeş çektiği zaman eder...
Tıpkı Halkçı(!) Kadıköy Belediyesinin yaptığı gibi...
Kadıköy Postahanesinin arka sokağı ve paralelindeki Mühürdar Caddesi, Balık Pazarı olarak da bilinen öteki iki sokak ve onlara bağlanan yan yollar özellikle akşam saatlerinde Moda, Mühürdar, Bahariye ve Caferağa semtlerinde yaşayıp da alternatifi olmayan bu yolları kullanmak zorunda olanlar için sigara yasağı ile birlikte adeta işkence haline dönüştü.
Keşke o yollar araç trafiğine hiç kapatılmasaydı, o zaman yürümek bu kadar sıkıntı verici olmazdı.
Geçmişte yayalara ayrılan bu üç yol ve ara sokaklar, artık sayıları giderek artan kebapçıların, içkili lokantaların, kafelerin, kafeteryaların, lahmacuncuların özellikle de meyhanelerin işgali altında ve resmen olmasa da fiilen yayalara kapanmış durumda.
Daha önemlisi bölgeyi eğlence mahalli olarak belleyip hariçten akın akın gelen büyük kalabalıkların Kadıköy trafiğini büsbütün arapsaçına döndürmelerinin yanısıra, yolları tıkayan masaların arasında yürümeyi daha da imkânsız hale getirmeleri
Yaşlı insanlar, hamile kadınlar, ellerinde yükle yürümek zorunda olanlar kalabalıkların tıkadığı yollarda kebap kokuları, lahmacun kokuları, anason kokuları, sigara, nargile dumanları arasında, müşteri çekmek için çığırtkanlık yapan garsonların ve hatta zaman zaman yerlerde yuvarlandırılan bira fıçılarının arasından kuyrukta bekler gibi yürümek zorundalar.
Bir zamanlar ihtiyaç maddelerinin satıldığı ticarethaneler, iş yerleri ve hatta kimi konutlarda ikamet edenler mafya usulleriyle buralardan kaçırılarak, dükkân ve binalar sokak meyhanelerine, içkili lokantalara dönüştürüldü.
Sözgelişi yıllardır semtin geleneksel süsü olan iki çiçekçi dükkânı kaçırıldı. Bu çiçekçilerden biri olan ünlü Sabuncakis, sapa bir yere taşınmak zorunda bırakıldı. Bunun nedeni mal sahibinin fazla kira istediği için ayrılmak zorunda kalmaları. Rantçılar yüksek kira ve hava parası teklifleri ile fiyat dengesini bozarak başka bir soruna daha neden oluyorlar. Son olarak bölgenin ünlü ve tek baklavacısı da sapa bir yola kaçırılıp, dükkânı meyhane haline dönüştürüldü. Dolayısıyla yeni düzenleme burada yaşayanlara bir de bu yönü ile zarar veriyor.
Bölge insanlarının eşleriyle, çocuklarıyla buralardan ellerinde içki kadehleriyle yılışık yılışık oturanların etik dışı tavırları olan kişilerin arasından, itiş kakış arasında yürümek zorunda kalmaları da rahatsızlık verici bir başka konu.
Çocuklu, bebek arabalı aileler biryana, iki kişinin bile yan yana yürümesi, alış veriş yapıp ellerinde poşetlerle evlerine dönenler için bile adeta imkânsız. Artık sakat arabaları da o sokaklara giremez oldu. Bölgeye hasta nakli için zaman zaman ambulanslar geldi ne var ki kalabalıklar ve masalar arasından geçemedikler için hastaların sedye ile ve binbir zorlukla ambulansa taşınmak zorunda kalındığına tanık olduk.
Daha da kötüsü buralar sayıları artan mangal ateşleri, elektrikli, kömürlü ocaklar, fırınlar, ısıtıcılar nedeniyle her yerden fazla yangın riski taşıyor. Bir yangın çıksa itfaiye araçları yangın mahalline nasıl gidecekler? Böyle bir durumda ortaya çıkacak felaketin hesabını kimler verecek?
Bu tür bir düzenleme Kumkapı Meydanı, Çiçek Pasajı benzeri yerler için uygun olabilir ama buralar mesken alanı. Yüzlerce yıllık sokaklarda aileler yaşıyor. Bu insanlar akşamları evlerinin pencerelerinden dışarıya bakmak ihtiyacı duyduklarında yüzlerce daha doğrusu binlerce masadan yükselen uğultularla, rüzgârsız havalarda kara bulut gibi yükselen dumanlarla karşı karşıya kalıyorlar. Camlarını, pencerelerini açamıyor ve belirli bir saatten sonra evlerinden dışarıya çıkmaya cesaret edemiyorlar.
Sigara yasağından önce Kadıköyün havası oldukça temizdi. Yasak tamamen amaçlanan hedefin tersine işleyerek buraları sigara ve içkiyi teşvik ve ödüllendirme alanına dönüştürürken bir yandan da çevrecilik anlayışına darbe vurulmuş oldu.
Gençler için dil öğrenimi veren birkaç özel dershanenin de yer aldığı bölgede gecenin geç saatlerine kadar içki masalarında aile görgüleri yetersiz bazı kişilerin çoluk çocuğun önünde uygunsuz vaziyette oturuşları da ahlaki değerlere, aile mahremiyetine önem veren insanlar için bir başka rahatsızlığa neden oluyor. Bilinmez, belki bugün böyle bir tehlike var veya yok ama sayıları giderek artan meyhanelerin, kafelerin oluşturacağı düzen buraya tamamen egemen olunca uyuşturucu belasının girmeyeceğini kim temin edebilir?
Kış mevsiminde yollar üstleri tentelerle kapatılıp ısıtıcılar yerleştirilerek yarı kapalı hale getiriliyor. Daha önceleri insanlar yağmurda, kavurucu güneş altında binaları siper alarak dükkân ve mağazaların vitrinlerine bakarak ya da alıveriş yaparak yürürken şimdi tepelerinde güneş ya da tentelerden oluk gibi dökülen yağmur suları altında yürümek zorundalar. Burunlarına, genizlerine dolan meze kokuları ve sigara dumanlarına katlanmak zorundalar.
Şehir hattı vapurlarının açık alanlarında bile sigara yasağı uygulanması, filmlerde sigara dumanlarının mozaiklenmesi akla geldiğinde bu konudaki garabet daha iyi anlaşılmıyor mu?
Öte yandan sokak ortasına yemek, içmek, içki masaları kurmak, hele çoluk çocuğun, fakir fukaranın gözü önünde yapılıyorsa toplumsal geleneklere aykırı bir görgüsüzlük ve etik dışılıktır. Ne var ki Kadıköyde bu hal kışkırtılmış, teşvik edilmiştir. Ayrıca buralar çevrede oyun alanları ve parklar olmadığı için daha önce çocukların oyun oynayarak koşuştukları yerlerdi. Şimdi ise hariçten gelenlerin eğlence mekânı ve rantçıların sömürü alanı oldu. Düşünüz ki sigara yasağı sonuçta çocukların o kadarcık haklarının bile gasp edilmesinin bahanesi oldu.
O sokaklar sigara yasağını fırsata çevirip ranta dönüştürenlerin değil, yıllar boyu oralarda oturmanın maddi ve manevi olarak bedelini ödeyerek ikamet edenlerin hakkıdır.
Kadıköy belediyesi bölge insanının yaşam alanını rantçılara teslim ettiği için Kadıköye Kadıköylülere ihanet etmiştir.
Ayrıca hafta ya da ay geçmesin ki yeni bir meyhane daha açılmamış olsun. Bu eğilimin giderek büyümesi ister istemez Kadıköy Belediyesi'nde bir rüşvet çarkının dönüşüyor olması kuşkusuna neden oluyor. Bu kuşkunun ortadan kalkması için yetkililerin yapması gereken şey, sokak işgallerine yol açan düşüncesizce verilmiş ruhsatları iptal edip, Kadıköy'ün yüzyıllardır sahip olduğu geleneksel nezih atmosferini geri iade etmek olmalıdır.