Katma Değer Vergisi Kanununun 49. maddesinde, Gümrük Kanunu veya diğer Kanunlar gereğince, gümrük vergisi teminata bağlanarak işlem gören her türlü madde ve kıymetlere ait katma değer vergisinin de aynı usule tabi tutulacağı belirtilerek, ithalde alınacak katma değer vergisi ile gümrük idarelerince alınacak diğer vergi ve resimler arasında paralellik sağlanmak istenmiştir.
Örneğin, Türkiyeye geçici olarak sokulacak veya Türkiyeden transit geçecek olan eşyanın vergi ve resimlerinin teminata bağlanması gerektiği hallerde, bunu Türk parası olarak temin edemeyenlerin, Bakanlıkça tespit edilecek yabancı paralarla karşılamaları kabul olunur. Bu durumda, resmi alış kuru üzerinden hesaplanarak emaneti ayniye makbuzu karşılığında alınacak bu paralar, her türlü kambiyo kısıntıları dışında, ayni emanet olarak gümrükte saklanır ve eşyanın süresi zarfında yurt dışı edilmesinde sahibine geri verilir (Gümrük Kanunu Md.73/2).
Aynı şekilde, memleketin iktisadi faaliyetine veya fevkalade ihtiyaçlarına yarıyan eşyanın vergilerini, teminata bağlamak suretiyle en çok altı ay süreyle ertelemeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır (Gümrük Kanunu Md.74). Gümrük idarelerince alınan katma değer vergisi de yukarıdaki işlem ve usullere tabidir.
Böylece, ithalatta alınan katma değer vergisi ile gümrük vergisi arasında işlem bakımından paralellik sağlanmış olur.
İthalatta alınan katma değer vergisi, ancak ödendiği takdirde indirim konusu yapılabilir.
Bu nedenle, teminata bağlanarak yapılan işlemlerde vergi indirimi, katma değer vergisinin ödenmesi halinde ilgili dönem itibariyle yapılacaktır.
GÜMRÜK VERGİSİ TEMİNATA BAĞLANAN İTHALATLARDA KDVNİN DE TEMİNATA BAĞLANMASI
Gümrük Kanunu ile diğer kanunlar gereğince gümrük vergisi teminata bağlanarak işlem gören her türlü madde ve kıymete ait Katma Değer Vergisi de aynı usule tabi tutulur. Diğer bir ifade ile, gümrük vergisinin teminata bağlanması halinde, bu ithalata bağlı olarak ortaya çıkan KDVde aynı şekilde Kanunun 49. maddesine göre teminata bağlanacaktır.