İş'te proaktif davranış

Gündelik çalışma hayatında bir şeyler ters gittiğinde yeniden oyuna dönebilme, aksiliklerin üstüne gereğinden fazla düşünmeme, hızlı bir analizle alternatif üretebilme, kendi potansiyelimizi kendi ellerimizle sabote etmenin önüne geçme gibi yetenekleri  duygusal çeviklikle edinmek mümkün. İç içe hatta özdeş diyebileceğimiz bir yetkinlik de proaktif olmak, yani aksilikler yaşanmadan önce önlemler alarak engelleme temel prensibine dayanan yetkinliğimiz. Proaktif olmak yani olmadan engellemek de sürekli kendini geliştirmek yeniliklere açık olmak ve bu yenilikleri hayatımıza ustalıkla entegre edebilmek ile mümkün.
 

Uzman Klinik Psikolog H. Onur Demirci, “Mesela teknik ve karmaşık adımları olan, uzun soluklu, devasa bir projenin sunumu öncesinde, yöneticilerin kendilerine birer özet isteyeceklerini, bunun projeyi daha anlaşılır kılacağını önceden tahmin edip birer özet çıktısı ya da özet sunum hazırda bulundurmak ve ilgililere önceden iletmek pekala bir proaktif davranış örneği sayılabilir” diyor ve devam ediyor: İş yerinde teknik bir aksiliğin giderilmesi sonrasında nüks etmesini önlemek de, ortaya çıkan bir ürünün kronik eksikliklerini gidererek, kalitesini arttırmak da, proaktif olmakla yakından ilişkilidir, çünkü ortaya çıkan sonuçları duygusal çeviklik çerçevesinde yönettiğimizi varsayalım; spekülatif, yanlı, fevri olmaktan ziyade, yalın, objektif ve veriye dayalı bir şekilde analiz ettikten sonra, artık proaktif bir şekilde sürecin geleceğine dair yalın, rafine öngörülerde bulunmak, sonuçta değerlendirdiğimiz önlemleri kalıcı olarak uygulamak, tam da duygusal çevikliğin kardeşi diyebileceğimiz, proaktif davranış olarak adlandırdığımız yetkinliğin ta kendisidir. Aksi taktirde sadece ‘önden gitme’ motivasyonuyla eyleme döktüğümüz davranışlar akut çözümler ya da yeterince işlevi olmayan önlemler olacak bu durum da proaktif davranış tanımını tam da karşılayamayacaktır. 
 

Hem proaktif davranışın hem de duygusal çevikliğin en büyük ortak özelliği, arkası olmayan varsayımlar, spekülasyonlar, önyargılar yerine eldeki somut veriden, daha önceki deneyimlerin yanlı olmayan analizinden yola çıkılmasıdır. Evet, aksilik oldu ! Ancak uzun süreli duraksamadık hemen pes de etmedik ! Doğru ve yansız değerlendirdik, kişi bazlı değil süreç bazlı değerlendirdik ve ortaya bir sonuç çıktı yani duygusal manada çevik olduk peki ya sonra ? Artık riskin ne olduğuna dair bir verimiz var, temeli olmayan varsayımlar yerine obektif ve veriye dayalı bir sonuç çıktısı elde ettiysek zaten doğal olarak, alınacak önlemin ne olduğu da ortaya çıkmış demektir. Süreçten, veriden emin olmak zaten işteki kendinden emin olmak demek olduğundan, bu hal bize daha özgüvenli olmayı, doğru ve yerinde inisiyatif alabilmeyi getirecektir. 
 

Demirci, proaktif birey olabilen çalışan, sadece riskleri görmek ve hızlı çevik önlemler alabilmekle kalmayacak, olası pozitif fırsatları da öngörebilecek, atılım yapabileceğini söylüyor ve tabii ki bütüne bakıldığında bu durum çalışma hayatında kendi kendini besleyen ve sürekliliği olan bir pozitif psikolojik sermayeye sahip, yetkin bir çalışan olma yolunda büyük bir fırsat olacağının altını çiziyor.