İstanbul’da Taksiye Mahkum Olmak…

Neden diye sorguluyorum? 15 milyon nüfuslu bir dünya kenti, 18 bin kayıtlı taksi camiasına mahkum ediliyor. UBER ile ilgili basın ve kamuoyuyla paylaşılan bilgilerin dezenformasyon amaçlı olması ve bu sabah bir taksi şoförü ile yaşadığım tartışma, uzun zamandır hakkında yazmak istediğim bu konuya tuz biber oldu.

UBER uygulaması diğer uygulamalardan farksız değil. Örneğin yemeksepeti.com veya ciceksepeti.com'dan siparişi verdiğinizde lokantacı ve çiçekçiler derneği veya esnaf, sanatkarlar birliği rekabete aykırıdır, yanı başınızda bulunan lokantadan yemek zorundasınız veya çiçekçiden siparişi vermek zorundasınız gibi uyarıda bulunuyor mu? Kapıların önünü kesip siparişi götüren kişiyi tartaklıyor mu?

Eee, taksi uygulamasına gelince bu kez dövülen, tartaklanan UBER'cilerin haberlerini okuyoruz. Oysa UBER'E bağlı taksici de var. Anlayacağınız sistem aynı, fakat UBER'e gelince iş değişiyor. Zira 20 milyon, 18 binden büyük. Ve 20 milyon kullanıcının sesine kulak vermek, işin doğasında olmalı…

UBER, tüm transfer işlerinden aldığı bedeli kart üzerinden veya nakit işleyiş yaptığı için tüm harcamalarını vergilendirmek zorunda. Başka bir deyişle siz demeden zorunlu fişi kesiyor. Devletin yüzde 18'lik taşımadan aldığı geliri net tahsil edebiliyor. Oysa taksicilerin öyle bir zorunluluğu yok. Siz demezseniz, fişi uzatan bir yapı anlayışta yok. Daha da bunu artırarak gidebiliriz.

UBER ve taksi rekabeti, taksicilik sektörüne rekabetten doğan bir kaliteyi tam getirecekken bu kez seçim arifesinde Cumhurbaşkanından, Başbakanına, Bakanına ve bilumum tüm iktidar çevresinden UBER'e yasaklama kararı geldi. Çünkü 18 bin oy bir seçimde önemli ve kazanmak gerekir. Peki mümkün mü? 2+2'nin siyasette 4 etmediğini geçmiş deneyimlerimizde yaşadık ve gördük.

Simsarların aracılığıyla yapılan bu ticaret, İstanbulluyu mahkum ettiği yapı, içinde şiddet barındıran ve suça meyilli bir yapıyı da direksiyon başına geçiriveriyor. Tamamı mı öyle, tabi ki değil… Ama taksicilerin düşük segmentli araçta gün boyu direksiyon sallaması zaten başlı başına bir vaka… Plakanın 2 milyona yaklaşan piyasa değeri ile arabanın ise 50 bini bulan değeri ile bu işler yapılmaz.. Oysa araç değeri 200 bin lira olan lüks araçlarla UBER'in yaptığı işte konfor var, kaliteli hizmet ve eğitimli sürücüler var.

Amacımız, taksicileri bir öcü göstermek için değil. UBER'den doğan rekabeti kaliteli bir hizmete çevirebilir miyiz düşüncesidir.

Mevzu bir yazılık konu olmadığını gösteriyor. Arkası yarınlar olacak şekilde gündemimizde sıcaklığını koruyacak.