Geçenlerde AK Parti'nin fikir üreten, yazma mahareti olan, en önemlisi de kalemin, fikrin ve halkın hakkı için konuşan Ak Parti'nin eski bir milletvekili ile karşılaştım. Afrin, Güneydoğu, bölge halkının seçimlerdeki tavrı üzerine ne düşündüğünü soruduğumda kısa bir cevap verdi: Haber bile izlemiyorum…
Ondan anladığım ile hafta sonu Eylül fuarcılığın Denizli'de düzenlediği 2. kitap fuarında halkın alabildiğinde siyasi kitaplardan kaçar olması nasıl bir tesadüftü ? Siyaset umut olmaktan çıkıyor mu yoksa? Bu sorunun cevabı bile 'oh be' dedirtecek bir cevap olmalı. Aksi halde yandı gülüm keten helva? Bu sandığa küsmeyi getirirse zaten mahalle oylarının bile önem taşıdığı seçimlerde bize çıkmaz sokağı getirir ki bunu sindirecek ne dermanımız ne de ilacımız var.
Uzun süredir üzerinde çalıştığım Büyük Doğu'nun Atlıları kitabı piyasa çıktı. Hem de tam TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın imza attığı bir olayın patlak verdiği dönemde… Daha önce köşeden İsmail Kahraman ile ilgili çok yazılar yazdım. İsmail Kahraman tabir yerinde olursa geçmişte de bugün de 'Şahin' kanadın temsilcisi…
Yeminli bir CHP politikalarının ve masonluğun düşmanıdır İsmail Kahraman… Kültür ve Turizm Bakanı olduğu dönemde Türkiye Yazarlar Birliği olarak O'nu makamında ziyaret etmiştik. Bakanlığı tarafından yapılan Vatan şiirlerinin toplandığı bir kitapçığı gösterdi. 'Buradan Nazım Hikmet'i nasıl çıkarttığını' anlattı. Hem de bunu büyük bir zafer gibi anlattı. Bugün Ak Parti varsa bugün Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük yürüyüşü varsa arkasında İsmail Kahraman vardır.
Bugün yazmadıklarımı, kitaba koymadıklarımı yazmanın zamanı geldi. Buna birkaç örnek vereyim.
İstanbul Hukuk Fakültesi öğrenci derneği başkanı olarak MTTB Başkanlığı'na aday olduğunda Süleyman Demirel başbakanlığının ikinci yılındadır. AP'ye karşı Rasim Cinisli'nin mesafeli durması, hatta sağın en büyük kitle örgütü olan MTTB'nin sağın tek adresi haline gelmesi AP yönetiminin tepkisini çekmiş, MTTB'nin kaynakları kesilmiş, elektrik, su parası ödenemez hale gelmiştir. 1967 yılında CMKP Lideri Alparslan Türkeş'in desteğiyle, Prof. Dr. Atilla Özer'in ikinci başkanlığa seçilmesi kaydı ve şartıyla İsmail Kahraman MTTB Başkanı olmuştur.
-Komünizm Telin mitingleri sıklaştı,
-Milli Şahlanış Mitingleri yapılmaya başlandı
-Cumhuriyet döneminde ilk defa Ayasofya'da namaz eylemi yapıldı.
-Len'in heykeline yönelik ilk kez eylem yapıldı.
-6. Filo'ya karşı eylem yapıldı ve Dolmabahçe Camiinde topluca namaz kılındı.
-Kanlı Pazar diye bilinen MTTB'lilerin Şanlı Pazar dediği çatışma yaşandı.
-Ankara Üniversite İlahiyat Fakültesi Hatice Babacan'ın okuldan atılması yüzünden kapandı. Okul bahçesinde çadır kuruldu.
-Yargıtay Başkanı İmam Ökten'in cenaze namazı kılınmaması için kampanya başlatıldı.
Bu konular detaylı bir şekilde Büyük Doğu'nun Atlıları kitabında yer alıyor. Bir de kitap da yazamadıklarım ve çıkarttıklarım var.
Halen kanuni olarak MTTB'nin Genel Başkanı Vehbi Ecevit ile belgesel/kitap için yaptığım röportajda bir cümlesini bilerek ve isteyerek çıkarttım. Maksadım, karşılıklı bir polemiğe aracılık etmemekti. (Ses ve video kaydı mevcut) Röportajı kesip ısrarla bu konuyu sormama rağmen Vehbi Ecevit sözlerinin arkasındaydı.
Cümle şu;
'Bu hadiseler olur iken o dönemin Genel başkanı ile o dönemin İçişleri Bakanı Taksim'i yukardan gören yüksek çevrili binanın balkonundan dürbün ile aşağıyı seyretmektedirler. Bu hadise bu foto hadisenin kimler tarafından ne şekilde tezgahlandığını ortaya çıkarır bu dönem…'
Kitabın 187'inci sayfasında yer alan ifadeler ise şu şekilde:
'Bu hadiseler olur iken o dönemin İçişleri Bakanı Taksim'i yukardan gören yüksek çevrili binanın balkonundan dürbün ile aşağıyı seyretmektedirler. Bu hadise, bu fotoğraf o hadisenin kimler tarafından ne şekilde tezgahlandığını ortaya çıkarır.'
İddia o ki Marmara Oteli'nin balkonundan kavgayı dürbünle seyreden İçişleri Bakanı Faruk Sükan'ın yanında MTTB Başkanı İsmail Kahraman vardı?
Bir de kitaba yazamadıklarım bölümler var. Bunun nedeni ise kitap baskıya girdiği dönemde olayı yeni öğrenmem. Yüksel Çengel, sol görüşlü bir öğrenci lideri olarak MTTB'nin başında bulunan son genel başkanı… 1965 yılında kongreye giderken CHP'li Turan Feyzioğlu'ndan para aldığı iddiası ortaya atılır hatta bu konuda mektup bile delil olarak gösterilir.
Bu iddiayı şiddetle reddeden Yüksel Çengel'e göre ise bu iddialar kongre sürecine yönelikti:
'Benim ile ilgili 'Turan Feyzioğlu'ndan para aldı. MTTB'ye etkinlikler yapmak için.' dediler. Rahmetli Turan Feyzioğlu yalanladı. Bu inanır mısınız bilmiyorum ama şimdi yaşayan arkadaşlarımız da bilirler, Tura Turizm'in sahibi benim turizm müdürüm Çetin Saraç ve öğrenci işleri müdürüm, bunları yalanlayan bana belge imzaladılar. 'Siz seçim sürecinde güçlüydünüz. Sizi yenmek için zayıflatmak için yaptık. Bu gerçek değil.' dediler.' (Sayfa:117)
Bu olaydan yarım asır sonra 2018 yılının başında Yüksel Çengel bir heyetle birlikte TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ı makamında ziyaret eder: Çengel ziyarette bir itirafın gündeme geldiğini belirtir:
'İsmail Kahraman bana 'O mektubu ben yazdırdım. Yazarken çok da güldük…O dönem çok iyi bir hamleydi' dedi.'
O günlerde ben de TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ı ziyaret etmiştim. Büyük Doğu'nun Atlıları kitabının lansmanı ile ilgili görüşüyorduk ki konu 1965'in ilk aylarında MTTB binasında yapılan Türkiye İşçi Partisi kongresine konu geldi. TİP kongresini basanlar arasında İsmail Kahraman da vardır. O çıkan arbedede gözüne yazar Aziz Nesin'i kestirir. Kavga çıktığında Aziz Nesin başına gelecekleri sezmiş olacak ki sahnenin önünde müzisyenlere ayrılan bölüme kendini atarak alt taraftan kaçmayı planlamış. İsmail Kahraman da Nesin'i takip ederek ensesinden yakalamış. Nesin itişme sırasında İsmail Kahraman'ın elini ısırıp kaçabilmiş…
Kahraman hemen elini gösterdi. 'Bak dedi halen Nesin'in ısırdığı yer, dişlerinin izi duruyor.'
Bir de 15 Temmuz gecesi… İlk önce Başbakanlığa gidiyor. Başbakan yardımcıları ve bakanlar var. TBMM'yi toplayacağını söylüyor. Karşı çıkan, onunla TBMM'ne gelmeyen, Başbakanlıktan karanlığa karışan bakanlar bulunuyor. 'Kimler sayın Başkan?' diyorum. 'Bana gazetecilik yapma onu sen bul' diyor. O gece Başbakanlıkta olup TBMM'ye gelmeyen bakanlar zan altında en azından onu söyleyeyim.
Onun için açıkça söylüyorum: İsmail Kahraman sadece İsmail Kahraman değildir. Arkasında onun gibi düşünen, fikir beyan eden, eyleme hazır bekleyenler var.